TJA aktivisti: Dünya fikirlerini tartıştı Türkiye görmedi!

  • 09:03 13 Şubat 2024
  • Güncel
 
Nazlıcan Nujin Yıldız 
 
İZMİR - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun 25’inci yıl dönümüne dair konuşan TJA aktivisti Emine İnan, “ Abdullah Öcalan Türkiye'ye teslim edildiğinden beri savaşlar bitmiyor. Savaşların durması için çaba gösterilmesi gerekiyorsa önce İmralı kapılarının açılması gerekiyor” dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 15 Şubat 1999 tarihinde Türkiye'ye getirilmesi ile sonuçlanan uluslararası komplo 25’inci yılına girdi. İmralı Cezaevi’nde tutulan Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit ise gün geçtikçe derinleşiyor. Öte yandan tecride karşı Kurdistan’dan, Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından sesler yükseliyor.
 
Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Emine İnan, PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından yaratılan paradigmanın, kadınlar ve dünya halkları açısından önemine ve komplo sürecine dair değerlendirmelerde bulundu.
 
Komplo amacına ulaştı mı?
 
Tarihi öneme sahip bir süreçten geçildiğini belirten Emine, kadınların ve Kürt halkının Cumhuriyetin 100’üncü yılında da imha ve inkâr politikalarıyla karşı karşıya geldiklerini belirtti. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Kürt halkı ve dünya halkları açısından büyük öneme sahip bir paradigmanın mücadelesini verdiğini vurgulayan Emine, “Bir komplo süreci vardı, bu komplo sürecinde amacına ulaşıldı mı, bu komplo sürecinin amacı neydi biraz bunları görmek lazım. Çünkü derinden bakıldığında bugün bir Orta Doğu süreci var. Orta Doğu sürecinde tüm dünya sistemleri Orta Doğu projesi adı altında Sayın Abdullah Öcalan şahsında bu paradigmaya müdahaleye yönelik bu komplo süreci başlatıldı. Bu komplo süreci ABD’nin başını çektiği bir komplo süreciydi. 9 Ekim’le başlayan komplo 15 Şubat’a kadar getirildi” dedi.
 
‘Komplo Türkiye’de krize ve kaosa neden oldu’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik komplonun Türkiye’de yaşanan kriz ve kaos ortamına neden olduğuna dikkat çeken Emine, kaos ve kriz süreçlerinin paradigmasal anlamda bir yönelimin olduğu noktada başladığını ifade etti. Emine, “Neydi bu paradigmasal nokta? Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü bir paradigma felsefesiyle dünya halkları yaşamlarını sürdürürler. Sayın Öcalan bunu uygularken, mücadelesini verirken çok büyük riskler de aldı. Çünkü bir sisteme müdahale ederken veya ona alternatif bir paradigmayı inşa ederken her türlü yönelimle yüz yüze kalırsın. Bu komplo da bu yüzden açığa çıktı” şeklinde konuştu.
 
‘Sisteme karşı alternatif yaratmış bir halk önderi’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yaratmış olduğu paradigmanın Orta Doğu ve dünyada hayata geçmemesi için müdahalelerde bulunulduğunu ve böylelikle Abdullah Öcalan’ın komployla Türkiye’ye teslim edildiğini dile getiren Emine, “Abdullah Öcalan Türkiye'ye teslim edildiğinden beri savaşlar bitmiyor. Savaşların durması için çaba gösterilmesi gerekiyorsa önce İmralı kapılarının açılması gerekiyor. İmralı kapıları açıldığı anda bu kaos ve kriz süreci de çözülmüş olacak. Çünkü Sayın Abdullah Öcalan bu noktada alternatiftir. Bu sürece öncülük edebilecek, bu sisteme karşı alternatif yaratmış olan bir halk önderidir” diye belirtti.
 
‘25 yıldır savaşların durması için mücadele eden tek insan’
 
Komplo ve tecride karşı yapılan eylemlerle komploya bir cevap verildiğinin ve komplonun boşa çıkarıldığının altını çizen Emine, kadınların, Kürt halkının ve dostlarının dünyanın dört bir yanından tecride karşı mücadele edeceklerinin mesajını verdiklerini ifade etti. Emine, “Sayın Abdullah Öcalan, sıradan bir insan değil, sıradan bir hükümlü değil. Tecridin bu şekilde uygulanması tamamıyla toplumdan, halktan izole etmektir. Tecridin bir ifadesi de budur. 25 yıldır çaba gösteren, bu savaşların durması için mücadele eden, emek veren tek insan Sayın Abdullah Öcalan’dır. Ama bu noktada Türkiye ve işbirliği içerisinde olduğu ABD, Yunanistan ve Rusya böyle bir saldırıyla tecridi, komployu derinleştirmekte ısrar ediyorlar” diye ifade etti.
 
‘Boşa çıkarılan komplo iyi okunmalı’
 
15 Şubat yaklaşırken kadınlar, Kürtler ve Kürt halkının dostları tarafından komplonun nasıl boşa çıkarıldığının iyi okunması gerektiğini vurgulayan Emine, “Halklar vardır. Her hal”kın kendi kimliği, dili kültürüyle yaşama hakkı vardır. Kürt halkı da yıllardır asimilasyon politikalarıyla yüz yüze ve bunu en derinden yaşamaktadır. Kendi coğrafyasında kimliği, dili inkâr edilmiş ve her gün özel savaş politikalarıyla sindirme politikalarıyla, tutuklama, gözaltılarla bunlar her gün yaşama geçiriliyor. Bunlar komplonun ve tecridin bir parçasıdır. Sayın Abdullah Öcalan’ın fikri ve felsefesi dünyaya ve Orta Doğu’ya örnek oldu. Her kesimden, her kimlikten, farklı ideolojilerden Sayın Abdullah Öcalan’ın fikrini esas alıp önemseyip dile getirmektedir” diye konuştu.
 
‘Fikirleri esas alındı, Türkiye bunu görmedi’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yarattığı paradigmanın ve savunmaların birçok aydın, yazar tarafından esas alındığını söyleyen Emine, bunun yaşama geçirilmesi için Abdullah Öcalan’ın mücadelesinin desteklendiğini belirtti. Bu durumun yalnızca Türkiye tarafından görülmediğini ifade eden Emine, “AKP-MHP hükümeti tarafından asimilasyon politikaları, imha, inkâr ve kendi dönemlerinde tecrit daha da çok ağırlaştı, derinleşti. Bu tecridi ağırlaştırma ve derinleştirme nedenleri de şu; hiçbir ülke, hiçbir iktidar ve otoriter güç, karşılarında demokratik yaşamı inşa eden bir alternatifi görmek istemezler. Bu yüzden de yönelim Sayın Abdullah Öcalan’adır” dedi.
 
‘Abdullah Öcalan'ın barış için verdiği mesaj netti’
 
Abdullah Öcalan'ın barış için mesajı ve öngörülerinin net olduğuna dikkat çeken Emine, ayrıca Abdullah Öcalan’ın tehlikeleri ön görerek “Halklar birbirine kırdırılmamalı, halklar bir arada yaşayabilmeli” dediğini hatırlattı. Emine, Orta Doğu’da yaşanan krize Türkiye’nin de dâhil olduğunu ve bu krizden çıkılmadığı sürece Türkiye’nin çok zorlanacağını vurgulayarak “Günümüzde de gördüğümüz gibi yoğun bir ekonomik kriz var. Bu ekonomik krizi sıradan ele almamak lazım. İnsanlar artık yaşayamayacak durumdalar. Hükümet bu noktada cevap olamıyor. Hem cevap olamıyor hem de sistemi demokratikleştirerek hayata geçirecek alternatife karşı çıkıyor. Bunu da tecritle yapıyor. Tecrit İmralı Adası’ndan başlayıp tüm topluma, kadınlara, gençlere, dinlere, ideolojilere kadar sirayet etmiş durumda” şeklinde konuştu.
 
‘Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü toplumdaki kırımı ortadan kaldırır’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün büyük önem taşıdığını ve özgür olması halinde bütün topluma sirayet eden kırımın ortadan kalkacağını vurgulayan Emine, “Toplum bir kırımdan geçmektedir. Kürt halkı bunu en derinden yaşıyor ama bütün halklar bunu yaşıyor. Türkiye de Kurdistan da her yerde bunu yaşıyor. Evet, Kurdistan’da özel savaş politikalarıyla bunu yapıyor, Türkiye’de de farklı yönelimlerle bunu hayata geçirmeye çalışıyor. O yüzden Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü çok önemlidir. Çünkü bütün halkların mücadelesini veriyor” diye ifade etti.
 
‘Jin, jiyan, azadî felsefesine anlam vererek mücadele ediyoruz’
 
Kürt kadınların bir mücadele tarihine sahip olduğunu vurgulayan Emine, kadınların PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “Jin, jiyan, azadî” felsefesine anlam vererek mücadele ettiklerini belirtti. Emine, “Önümüzde 15 Şubat süreci var. Biz, kadınlar olarak her yerde komploya cevap olan, tecrit noktasında mücadele eden ve Sayın Abdullah Öcalan’ın bu sürece katkı sunabilmesi, Orta Doğu’nun kaos, kriz sürecinden çıkabilmesi için bu mücadeleyi verip özgürleştirilmesi gerektiğini talep ettik ve bunun mücadelesini veriyoruz” diye belirtti.
 
‘Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için mücadele edeceğiz’
 
Kurdistan’da başlatılan Özgürlük Yürüyüşü’ne kadın hareketi olarak öncülük ettiklerini ve yürüyüşü selamladıklarını ileten Emine, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Kadınlar komplo sürecinde de çok ağır bedeller ödediler, bunun mücadelesini verdiler. Sayın Abdullah Öcalan bütün kadınlar için bunun mücadelesini verdi. Bugün ‘Jin, jiyan azadî’ felsefesi sadece Kürt kadınlara değil bütün dünyada evrenselleşti. Jin’in, jiyan’ın anlamını kavratıp yaşamsallaştırdı. Biz de Kürt kadınlar olarak, Kürt kadın hareketi TJA olarak, her yerde bunun öncülüğünü yapıp Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için mücadele edeceğiz.”