Şair Kazime Gümüş: Kadınlar yazmalı, öncü rol üstlenmeli

  • 09:06 25 Ekim 2024
  • Kültür Sanat
 
Roza Metîna
 
ÊLIH - Karadeniz’in özgün kalemi şair Kazime Gümüş, kadınların yazma ve okuma sorumluluğuna dikkat çekerek, edebiyatın cinsiyet ötesi bir alan olduğunu vurguluyor. Kazime, kadınların özgürce yazmaları ve toplumda öncü rol üstlenmeleri gerektiğini belirterek anadilde yazmanın önemine de dikkat çekiyor.
 
Edebiyat dünyasında kadın yazar ve şairlerin yeri her geçen gün daha da belirginleşirken, kadınların yazdığı metinler toplumsal değişim ve dönüşümün en güçlü itici güçlerinden biri olarak görülüyor. Kadınlar, sadece bireysel hikayelerini değil, aynı zamanda toplumsal mücadelelerini, direnişlerini ve özgürlük arayışlarını da kaleme alıyorlar. Tarih boyunca edebiyat, kadınlar için bir ifade alanı olmuş; yazdıklarıyla toplumsal cinsiyet eşitsizliğine meydan okumuş, sessiz bırakılan sesleri duyurmuştur. Ancak kadın yazarlar hala maddi zorluklar, toplumsal baskılar ve erkek egemen zihniyet gibi birçok engelle karşı karşıya kalıyor.
 
Karadeniz'in özgün sesi, Lazca şiirleriyle tanınan Kazime Gümüş, kadınların edebiyattaki rolüne dair düşüncelerini paylaşıyor ve yazmanın, okumanın kadınlar için neden bu kadar hayati olduğuna dair derin bir bakış sunuyor. Kadınların edebiyattaki yerini güçlendirme mücadelesini sürdüren Kazime, sadece edebiyatın değil, aynı zamanda kadınların özgürlüğünün ve toplumsal ilerlemenin de öncüsü olma yolunda ilham verici bir yolculuk yapıyor.
 
‘Kadınlar yazmalı ve okumalı’
 
Kadınların yazma ve okuma konusundaki sorumluluğuna işaret eden Kazime, eğitimin önemine dikkat çekiyor. “Ancak çözüm yalnızca üniversite okumak değildir, kadınlar her yerde okumalı; evde, sokakta. Bizim okuyanlar arasında olmamız gerekiyor” diyor. Kadının okuması ve yazmasının, onun toplumda öncü bir rol üstlenmesi anlamına geldiğini ifade eden Kazime, “Kadınların yazması, kadının önde yürümesi demektir” sözleriyle bu önemi vurguluyor.
 
‘Edebiyatta cinsiyet yoktur, yalnızca yazar vardır’
 
Edebiyatın cinsiyetler ötesi bir alan olduğunu dile getiren Kazime, “Edebiyatta kadın ya da erkek yazar yoktur, sadece yazar vardır. Ben bir kadın olarak yazmayı düşünmedim; ben ben olduğum için yazmalıyım” ifadesini kullanıyor. Kazime, kadınların, erkek egemen düşüncelere aldırmadan özgürce yazmaları gerektiğinin altını çiziyor.
 
Erkeklerin kadın karakterleri zayıf göstermesi
 
Kazime, erkek yazarların kadın karakterleri zayıf göstermesine dikkat çekerek, “Erkek gözüyle kadın karakteri zayıf göstermek aslında kendini zayıf göstermekle aynıdır. Kendi egosunu tatmin etmek için karşı tarafı zayıf göstermeye çalışıyor” sözlerini kullanıyor ve kadın karakterlerin daha güçlü, daha gerçekçi yazılması gerektiğini vurguluyor.
 
‘Kadınlar yazmak için özgür olmalı’
 
Kadınların yazmak için özgür olmaları gerektiğini belirten Kazime, “Kadınlar evde hapis olmamalı, değişik yerler görmeli, gezmeli. Ürettiklerini yazı diline dökmeli ve tanık oldukları olayları kaleme almalı. Kendilerini eve hapsetmemeli” diye ekliyor. Kazime, bu özgürlüğün, kadının toplumsal gelişiminde önemli bir rol oynadığını belirtiyor.
 
Edebiyat dünyasında kadının yeri
 
Kazime, edebiyatın yaşamında ne denli önemli olduğunu şu sözlerle anlatıyor: “Edebiyat benim için bir dünyadır, beni ben yapandır. Üniversite sınavında başarılı oldum ama evde kitap okuyarak ve yazarak kendimi geliştirdim. Yazmayı çok seviyorum.” Kadın yazarların fuarlarda yer almasını ise “Mutluluk verici, çok güzel. Standlara gelmek, farklı kültürlerden insanlarla bir araya gelmek çok güzel bir duygu” diyerek değerlendiriyor.
 
Kadınların anadillerinde yazması
 
Lazca yazmayı çok sevdiğini belirten Kazime, anadilinde yazmanın önemini şu sözlerle ifade ediyor: “Herkes kendi dilinde yazmalı. Diller kayboluyor ve asimile oluyoruz. Asimile olmamak için kendi dilimizde yazmalı ve üretmeliyiz. Bir dil bir insandır; dilini kaybettiğinde her şeyini kaybetmiş olursun.”
 
Erk zihniyete karşı kadınların yazma mücadelesi
 
Kadınların edebiyat alanında gelişmesine erkek egemen zihniyetin engel olduğunu kaydeden Kazime, “Kadın istediği zaman yazabilir, fakat erkek egemenliği kadınları bastırmaya çalışıyor. Kadın kendi ayakları üzerinde durabilmeli ve ekonomik özgürlüğünü kazanmalı ki, özgürce yazabilsin ve okuyabilsin” diye belirtiyor.
 
Kadın yazarların maddi zorlukları
 
Kadın yazarların eserlerini basarken yaşadıkları maddi sorunlara da değinen Kazime, kendi yaşadığı zorluklardan örnek vererek, “Maddi olarak zorlanıyorum, çünkü eşim ya da ailem istemeyebilir. Bu da yazmayı zorlaştırıyor” ifadesini kullanıyor.
 
Kadınları yazmaya teşvik eden etkinlikler
 
Karadeniz’de olan aydın yazarlar ve sanatçılarla bir araya geldikleri etkinliklerden bahseden Kazime, “Whatsapp grubumuz üzerinden şiir, müzik ve edebiyatı tanıtıyor, kadınların edebiyata olan katkılarını artırmayı amaçlıyoruz. Kadınlar yazmalı ve duygularını kaleme dökmeli” diye ekliyor.
 
‘Kadınlar yazmada engel tanımamalı’
 
Kazime, yazarken hiçbir engel tanımadığını ve kadınların da böyle yapması gerektiğini belirtiyor: “Her şeyi yazıyorum, küfür gerekiyorsa onu da yazıyorum. Kadınlar içlerinden geldiği gibi yazmalı. Erkek yazıyorsa, kadın da yazmalı.”
 
Kazime’nin Lazca şiirleri
 
Lazca şiirler yazan Kazime, Türkçeden uzaklaştığını ve Lazca yazmayı tercih ettiğini ifade ediyor. Henüz basılmamış Lazca şiir ve çocuk kitapları bulunduğunu belirtiyor ve sözlerini şu şekilde bitiriyor: “Kadınlar hapsedilmiş olmamalı. Bütün çıplaklığıyla yazmalı, konuşmalı. Çünkü her şeyi değiştirecek olan kadınlardır.”
 
Kazime son olarak yakın zamanda çıkacak olan şiir kitabıyla edebiyatseverlerle buluşmayı planladığını belirtiyor.