Barış Annesi Zekiye Kaya: Ne korkarız ne de geri adım atarız!

  • 09:05 26 Ekim 2024
  • Güncel
 
Memihan Zeydan 
 
WAN - Silopiya’da “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” şiarıyla üç günlük nöbet eylemi başlatan Barış Anneleri’ne polis saldırısının ardından, Wan Barış Anneleri Meclisi üyesi Zekiye Kaya, barış taleplerini yineleyerek, “Herkes barış için el uzatsın, ayağa kalksın. Ellerinizi Barış Annelerine uzatın, biz barış için hazırız. Savaş artık hepimizin kapısındadır” çağrısında bulundu.
 
Barış Anneleri Meclisi üyeleri, Türkiye ve Kürdistan’da derinleşen savaş koşullarına karşı barışın bir an önce sağlanması talebiyle “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” şiarıyla 14 Ekim’de Şirnex’ın Silopiya ilçesine bağlı Tilqebîn (Başverimli) Beldesi’nde üç günlük oturma eylemi gerçekleştirdi. Kürdistan’ın birçok kentinden onlarca Barış Annesi’nin katıldığı eyleme yönelik gerçekleşen polis ve jandarma saldırısında, çok sayıda anne ile eyleme destek olanlar ve gazeteciler de işkenceyle gözaltına alındı. Saldırının ardından barış taleplerinden vazgeçmeyeceklerini belirten Barış Anneleri, ülkede barışın bir an önce sağlanması için tüm yetkililere çağrıda bulunmaya devam ediyor.
 
Nöbet eylemine katılan Wan Barış Anneleri Meclisi üyesi Zekiye Kaya, eylem süreci, yapılan saldırı ve barış taleplerine dair değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Başımız dik ve onurluyuz’
 
Barışın sağlanması talebiyle Silopiya’ya gittiklerini belirten Zekiye, “Kürt halkına yönelik kirli bir savaş yürütülüyor. Biz de barış için Silopiya’da sınır kapısına gittik. Şu an Orta Doğu’nun her parçasında savaş var. Biz de Barış Anneleri olarak karar aldık ve ‘barış için bir adım atalım’ diyerek sınıra gittik. Maalesef oraya kadar gittik ama ilerlememize izin vermediler. Silopiya’da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ilçe binası önünde bekledik. Annelere çok zulüm edildi. Annelere saldırdılar, biber gazı attılar, anneleri ablukaya alıp darp ettiler. Ama aslında bunu bize değil, kendi annelerine yaptılar. Bizim başımız dik ve onurluyuz. Bir adım atılmazsa barış da olmaz. Ne korkarız ne de bir adım geri atarız” dedi.
 
‘Barış için el ele verelim’
 
Bütün dünyaya barış çağrısında bulunduklarını ifade eden Zekiye, asker annelerine de barış çağrısında bulunduklarının altını çizdi. Zekiye, “Barış için el ele verelim. Ölümler, tutuklamalar, şiddet çare değil; çare barıştır. Biz, Türk ve Kürt halkı için de Orta Doğu için de adalet istiyoruz. Artık ölüm olmasın istiyoruz. Ölen askere de yüreğimiz yanıyor, bütün annelerin gözyaşları aynıdır. Ne asker ne polis ne de halkın ölmesini istemiyoruz. Kimse yaşamını soğuk toprağa değiştirmesin. Herkes kendi toprağında onurlu ve uzun bir yaşam ister; kimse ölüme hazır değildir. Biz de belki bu topraklara barış gelir diye çaba gösterdik ama ne yazık ki yine izin vermediler. Buradan yineliyorum, çağrım herkesedir: Barış istiyoruz ve bir adım dahi geri atmayacağız. Vicdanı olan her insanın önceliği adalet olmalıdır” vurgusunda bulundu.
 
‘Ne zamana kadar kardeşlerini katledeceksin?’
 
Zekiye, KDP’ye de barış çağrısında bulunduklarını ve bunun için sınıra gitmeyi tercih ettiklerini belirterek, “Ne zamana kadar kardeşlerini katledeceksin? Kürt halkı senin kanındır, ailendir. Kiminle savaşıyorsun? Bir anne olarak Barzani’ye soruyorum; Barzani’nin askerleri de o sınırdaydı. Özel Harekat polisleri anneleri bir çembere almış, saldırıyorlardı. Orada 23 kişiyi gözaltına aldılar. Yaralılar vardı, onları da hastaneye götürdüler ama tedavisi yapılanın oraya geri dönmesine engel oldular. Gelmelerine izin verilmeyen anneler, oldukları yerde eylemlerine devam ettiler. İnsanlar bizi ziyaret etmeye geliyorlardı ama yanımıza gelmelerine izin vermiyorlardı” sözlerini kaydetti.
 
‘Bu nasıl bir vahşet’
 
Her insanın elini vicdanına götürüp ‘savaşa son verilsin’ çağrısında bulunması gerektiğini vurgulayan Zekiye, “Annelere orada zulüm edilirken, Barzani iktidarla görüşmeler yapıyormuş. O da biz annelerin eylemine bir ses verseydi. 70-80 yaşındaki anneler insanların arasında ezildiler, birinin kolu çıktı, kalp rahatsızlığı da vardı. Hastaneye yatırdılar, gece boyunca orada kaldı. O anne hastaneden çıktıktan sonra sokak ortasında kaldı, yanımıza gelmesine izin vermediler. Bu nasıl bir vahşet? Annelerin elinde hiçbir şey yoktu. 5-10 dakikada bir gaz atıyorlardı. Hepimiz çok rahatsız olduk, lavaboya gitmemize dahi engel oluyorlardı. Hayatımda ilk defa böyle bir şey gördüm. Anneler olarak devletin bu tutumunu kınıyoruz. Biz onların da anneleriydik ama bize böyle bir zulüm yaptıktan sonra, hak etmeyene anne olmayız” ifadelerini kullandı.  
 
‘Barış isteyen annelere nasıl saldırılır’
 
Başlattıkları eylemin başarılı ve coşkulu geçtiğini belirten Zekiye, halkın da eylemlerine destek verdiğini ve onları yalnız bırakmadığını sözlerine ekledi. Zekiye, “Halk bizi yalnız bırakmadı, yanımıza gelmelerine izin vermiyorlardı ama halk da bizimle bekliyordu. Avrupa’dan da iki heyet bizi ziyaret etmeye gelmişti. Onların da gelmelerine izin vermediler. Biz yine de devam ettik, onlar da hiçbir şeyden korkmadığımızın farkındaydılar. O kadar zulme rağmen geri durmadık. İnsan, nasıl adalet ve barış isteyen annelere saldırır? Biz adaleti sadece kendimiz için değil, onlar için de istiyoruz. Anneleri sürükleyip copluyorlardı. Hiç mi utanmadılar annelere yaptıklarından? Üç gün orada kaldık, dördüncü günün akşamında yola çıktık. Nöbetimizi de istediğimiz gibi tamamlamış olduk. Tutuklanmaktan, ölmekten korkarız sandılar. Biz barış için oradaydık” diye kaydetti. 
 
‘Savaş için değil barış ve adalet için gittik’
 
Zekiye, eylemleriyle seslerini dünyaya duyurduklarını ve amaçlarına ulaştıklarını dile getirerek, “Yanımızdan geçen arabalardan destek veren, kornaya basan olursa plakalarını alıyorlardı. Ona bile izin vermiyorlardı. Kimsenin destek olmasına izin vermiyorlardı. Eylemimiz çok iyi geçti. Yaptığımız eylemden dolayı başımız diktir. Belki esas amacına da ulaşır, özgürlük, birlik, adalet ve barış gelir bu topraklara. Ölümler dursun artık. Biz, onların da adalet için bir adım atmasını istiyoruz. Savaş için değil, barış ve adalet için gittik” dedi. 
 
‘Barış için yere attığımız tülbendimizi başımızdan çekip fırlattılar’
 
Annelere yönelik saldırıları kınadığını yineleyerek, annelere yapılanın büyük bir ayıp olduğunun altını çizen Zekiye, şunları söyledi: “Biz bu saldırıyı onların bitişi olarak yorumluyoruz. Yani ellerinden hiçbir şey gelmiyor. Demek ki o kadar bitmişler ki annelere saldırıyorlar, diye düşünüyorum. Onlar bitmişler, biz başarmışız. Barıştan korkuyorlar. Eskiden iki aile ya da köy arasında kavga olduğunda, bir anne tülbendini yere attığında o kavga biterdi. Onlar bizi de, bizim tülbentlerimizi de başımızdan çekip fırlattılar. Barış için mücadele etmeye devam edeceğiz. Hiçbir anne artık ağlamasın. Biz herkes için barış diyoruz, devlet için de barış istiyoruz; o yüzden sınırdaydık. Ama maalesef bazıları bunu bilmiyor.”
 
‘Onların anneleri de barıştan yana bir adım atsın’
 
Sınıra gitme sebeplerinden birinin de Mesut Barzani’ye barış çağrısı yapmak olduğunu belirten Zekiye, “Barzani cüzdanını vicdanının önüne koymuş” diyerek kendi insanını katlettiğini söyledi. Zekiye, “Barzani de görsün, bu yaştaki anneler barış için sınıra dayandılar. O da Kürt’tür, biz onu da kendimize bir lider olarak gördük. ‘Belki o da barış için bir adım atar’ dedik. Barış için yine anneler mücadele edecek. Savaş isteyenlerin yeri kalmadı artık. Barıştan korkmasınlar bu kadar. Onların annelerine de sesleniyoruz, onlar da barıştan yana bir adım atsın” ifadelerine yer verdi. 
 
‘Herkes barış için ayağa kalksın’
 
Zekiye, son olarak eyleme katılan bütün anneleri selamladı ve şu çağrıda bulundu: “Tüm dünyaya, bütün annelere sesleniyorum; herkes barış için el uzatsın. Barış, evimiz ve halkımızdır. Çocuklarımız da özgürlüğüne kavuşsun. Herkes barış için ayağa kalksın. Ellerinizi Barış Anneleri’ne uzatın, biz barış için hazırız. Savaş artık hepimizin kapısındadır. Bütün dünya barış için adım atsın.”