Hala konteynerde yaşıyor
- 09:02 23 Eylül 2024
- Yaşam
Derya Ren
DÎLOK - Geçtiğimiz yıl yaşanan depremin ardından hala konteynerde yaşamak zorunda kalan Güler Yıldırım, yetkililerin TOKİ sözünü hatırlatarak, “Depremde insanlık bırakmadılar” dedi.
Mereş (Maraş) merkezli 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremlerin izi hala silinebilmiş değil. On binlerce insanın yaşamını yitirdiği, yüz binlercesinin yaralandığı depremde milyonlarca yapı kullanılamaz hale geldi, ağır hasar aldı ya da yıkıldı. Resmi olarak açıklanan deprem bilançosuna karşın sivil toplum örgütleri ise gerçeğin, açıklananın çok ötesinde olduğunu ifade ediyor.
3 bin 945 kişinin yaşamını yitirdiği, on binlerce yurttaşın yaralandığı ve 25 bin binanın kullanılamaz hale geldiği Dîlok’ta (Antep) depremin yarattığı ağır hasarı görmek mümkün. Yaşanan depremin üzerinden yaklaşık iki yıl geçmesine rağmen hala çadırda ve konteynerlerde yaşamlarını idame ettirmeye çalışan yurttaşlar var. Dîlok’un Avasim (İslahiye) ilçesine bağlı Haltanli (Altınüzüm) köyünde yaşayan Güler Yıldırım’ın (55) depremde evi yıkıldı. Deprem sürecinde kendisine verilen konteynerde yaşayan Güler, kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmediğini paylaştı.
‘Hala konteynerde yaşıyorum’
Depremde evinin yıkıldığını ve eşinin enkaz altında kaldığını söyleyen Güler, eşini kendi imkanlarıyla enkazın altından çıkardığının altını çizdi. Güler, “Deprem olduktan sonra yetkililer çok geç geldiler. Geldiklerinde ise bizler kendi çabalarımız ile yaralarımızı sarmaya çalışmıştık. Bir aydan fazla bir zamana kadar barakada yaşamak zorunda kaldık. Birçok zaman yemeksiz kaldık, ısınamadık. Ancak depremin üzerinden bu kadar zaman geçmesine rağmen hala konteynerde yaşıyorum” sözlerine yer verdi.
‘Kimse yalanlamasın’
Kurdistan kentlerinden kendilerine çok yardım geldiğini kaydeden Güler, “Devlet bize TOKİ verecekmiş. Ancak şu ana kadar bir gelişme olmadı, hala konteynerde yaşıyoruz. Çocuklarımın da evi yıkıldı. Onlar da kirada oturmak zorunda kaldılar. Dışarıdan gelen yardımlar tamamen dağıtılmadı. Gelen yardımların eksikliğinden kaynaklı köyde yaşayanlar olarak birbirimizin kalbini de kırdık. Çadır sırasına girmek zorunda kaldık, kimse bunu yalanlamasın” dedi.
‘Günlerce tedavisini yapamadık’
“Depremde insanlık bırakmadılar” diyen Güler, son olarak şunları söyledi: “Eşim enkaz altında kaldı. Kendi çabalarımızla onu çıkardık. Ancak bacağı kırılmıştı, günlerce tedavisini yapamadık. Bacağını keseceklerdi. Kurdistan’dan gönüllü olarak gelenler gelip yaralarımıza merhem oldu. Onların getirdiği ilaçlarla tedavi olduk. Bize bunu yapmamaları lazımdı.”