İrade gaspına karşı eylemler devam ediyor: Sadece kayyım değil iktidar da gidecek

  • 19:54 24 Haziran 2024
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ - Kayyıma karşı başlatılan adalet nöbetleri devam ediyor.Savaş siyasetine ve kayyımlara karşı Kürt halkıyla yan yana durmanın önemine dikkat çekilen eylemlede, KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher de “Sadece kayyım değil bu iktidar da gidecek” dedi. 
 
Colemêrg Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı eylemler devam ediyor. İzmir'de Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Türkiye İşçi Partisi (TİP) Emekçi Hareket Partisi (EHP), Sosyalist Meclisler Platformu (SMF) öncülüğünde Colemêrg’teki irade gaspına karşı başlatılan adalet nöbeti 10’ucu gününde devam etti. Eski Sümerbank önünde yapılan nöbete Barış Anneleri, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi, Jinart Huner ve çok sayıda sivil toplum örgütü ve yurttaş katıldı. 
 
“Kayyuma karşı adalet nöbetindeyiz” yazılı önlüklerin giyildiği eylemde, “Kayyum darbedir. Belediyeler bizimdir. Gasp edemezsiniz. Kayyuma karşı nöbetteyiz” pankartı açılırken “Belediyeler bizimdir gaspa izin vermeyeceğiz”, “Kayyum iradeye darbedir, "Kayyuma hayır”, “Halkın iradesi kazanacak” ve “Kayyumları kabul etmiyoruz”, “Hakikat için adalet”, “Deniz Poyraz isyanımızdır” dövizleri taşındı. Kitle sık sık “Biji berxwedana Colemêrg”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” ve “Kayyımlar gidecek biz kalacağız” sloganlarını attı.
 
Dayanışma ve mücadele mesajı
 
Burada konuşan DEM Parti MYK üyesi Musa Piroğlu, sözlerine Mêrdîn'in Şemrex (Mazıdağı) ve Amed'in Xana Axpar köylerinde çıkan yangınlarda yaşamını yitirenleri anarak başladı. Kayyım politikasının yaşanan sorunlarla paralel olduğunu dile getiren Musa, kayyım politikalarının sadece Kürt halkını ilgilendiren bir durum olmadığını ifade etti. Musa, “Kayyım savaş siyasetinin devamıdır. Bu iktidar 7 Haziran’dan bu yana Kürt halkına karşı savaş siyaseti üzerinden yan yana geldi. Ergenekoncularla, MHP-AKP’yi birleştiren nokta burası, Kürde savaş. Ve savaşın bu ülkedeki karşılığı yıkım, sefalet ve yoksulluktur. Savaşın bu ülkedeki karşılığı adaletsizlik, hukuksuzluktur. Savaşa karşı adil bir barışı savunmadan bu iktidara karşı çıkmanın koşulu yoktur. Bu yağma iktidarını durduracaksak savaş politikalarına karşı Kürt halkıyla yan yana duracağız ve kayyıma karşı çıkacağız” şeklinde konuştu.
 
Konuşmaların ardından Praksis Müzik Grubu nöbet alanında şarkılar söyledi ve pandomim gösterisi yapıldı. Nöbet söylenen şarkılar eşliğinde sona erdi.
 
Ankara
 
Colemêrg halkının irade gaspına yönelik nöbet eylemleri sürerken bugün Sakarya Caddesi’nde de Ankara Kadın Platformu’nun çağrısı ile kadınlar Çankaya Belediyesi önünde toplandı. Burada “Hakkari için kadınlar nöbette” pankartının önünde oturma eylemine başladı.
 
Kadınlar, “Yaşasın kadın dayanışması”, “Kayyım Darbedir”, “Biji berxwedana Colemerg”, “Kayyım gidecek bizler kalacağız”  sloganları atıldı. Kadınlar kollarına siyah kurdele bağladı.
 
‘Her türlü faşizan politikanın ilk yönelimi kadın mücadelesi’
 
Basın açıklamasını platform adına  gerçekleştiren Buse Üçer,  erkek egemen bir dünya inşa edilmeye çalışıldığını belirterek, “AKP –MHP koalisyon Hükümeti’nin, devletin karakterini de oluşturan kadın düşmanı politikaları, devletin kendini yeniden yapılandırma ve tahkim sürecinde öncelik haline geldiği somut bir şekilde açığa çıkmıştır. Yaşamın bütün alanında halklar, inançlar, emekçiler, kadın ve LGBTİ’ler üzerinden savaş politikaları esas kabul edilmektedir. Milliyetçiliğin ve cinsiyetçiliğin zirve yaptığı bu dönemde her türlü faşizan politikanın ilk yönelimi kadın mücadelesi ve kadın kazanımları olmaktadır. Siyasal iktidar kadınların direnerek ve mücadele ederek elde ettikleri kazanımları yok ederek yerine kadına yönelik şiddetin, taciz ve tecavüzlerin alabildiğine sıradanlaştırıldığı erkek egemen bir yaşam inşa etmeye çalışmaktadır” dedi.
 
‘Kayyımı biz kadınlar  çok iyi biliriz’
 
Açıklamanın devamında Buse şunları söyledi: “31 Mart 2024 günü yapılan seçim sonucunda göreve gelen, halkın verdiği oylarla seçilmiş eş belediye başkanlarının tamamen hukuksuz ve hiçbir kural tanımaksızın görevden alınmış olması bu ülkede seçimin, demokrasinin, halk iradesinin tanınmadığının bir kez daha ilanıdır. Kayyım demenin ne demek olduğunu biz kadınlar daha önceki dönemlerde olduğu gibi bu dönemde de kayyumların ilk icraatı kadınların kurdukları yapıları dağıtmak oldu. Diyarbakır’da kadın daire başkanı kayyım tarafından görevden alındı ve gözaltına alındı. Kayyım demek halka ait olanı kendi menfaati için kullanan, sığınma evlerini, kadın derneklerini, kreşleri, klinikleri, kız öğrenci yurtlarını, şiddet merkezlerini, kadın emeği pazarlarını kapatan demektir.
 
'Kayyım düzeni aynı zamanda eş bakanlık sistemini de ortadan kaldırmaya çalışmaktadır'
 
Ankara Kadın Platformu olarak bu zorbalığı kabul etmiyoruz ve tüm kadınları bu darbe karşısında kadın dayanışmasını büyütmeye çağırıyoruz. Savaş, zorbalık, kadın düşmanlığı ile AKP-MHP koalisyonu eş başkanlık sistemi ile kadınların siyasete katılmasını hedef haline getirmiştir. Kazanımlarımızı elimizden almaya çalışmaktadır. Kayyım düzeni aynı zamanda eş bakanlık sistemini de ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Öte yandan önceki kayyım döneminden biliyoruz ki kadınlara hizmet eden hangi kurum var ise kayyım önce onu hedef almaktadır. Biz kadınlar kazanımlarımızı korumaya erkek egemen devlet politikalarının karşısında dayanışmayı büyütmeye devam edeceğiz. Eşbaşkanlık sistemini kriminalize etmeye çalışan AKP-MHP koalisyonu bilsin ki kadınların iradesine kayyım atanamaz. Halkın varlığının görmezden gelindiği bu kayyım darbesi erkek egemen aklın savaş hamlesidir. Biz kadınlar, kadın düşmanı, kayyımlara karşı halk iradesini, demokrasiyi, cinsiyet eşitliğini savunuyoruz. Buradan tüm kadın örgütlerine sendikalara, siyasi partilere, demokratik kitle örgütlerine çağrı yapıyoruz. Mücadeleyi büyütelim, kayyım düzenine her şekilde ve zemine ses çıkaralım, izin vermeyelim."
 
‘Sadece kayyım değil bu iktidar gidecek’
 
KESK Kadın Sekreteri Döne Gevher de söz alarak, “Kadınlar uzun süredir alanlarda ses çıkarıyor, Bugün kayyım sadece Kürt halkının iradesine atanmış değil, her yerde. AKP-MHP iktidarının sistemselleşmiş rejimidir. Mêrdin ve Amed’te yaşanan yangın bugün yaşamımızın her alanında. Bugün bir arada yaşamaya daha çok ihtiyacımız var. Kayyım politikaları aynı zamanda neydi, kadın düşmanlığıydı, kadının sesinin kısılmasıydı, kadın kurumlarının askeriyeye, tarikatlara, cemaatlere verilmesiydi. Sadece kayyım değil, bu sistem, bu iktidar da gidecek” diye konuştu.
 
Ardından kadınlar def çalarak nöbeti sürdürdü.
 
İstanbul
 
Colemêrg Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri tarafından Beyoğlu’nda bulunan Şişhane Meydanı’ndaki nöbet eylemi, 17’inci gününde devam etti. Katılanların “Kayyım defol” yazılı tişörtler giydiği nöbet eyleminde, "Taksim Hakkari bizim, kayyım defol” yazılı pankart açılarak, “Kayyım gidecek biz kalacağız”, “Bijî berxwedana Colêmerg’ê”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.
 
Nöbet eylemine katılan siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum örgütleri temsilcileri söz alarak mücadelelerini büyütecekleri mesajını verdi.
 
‘Kadınlar olarak her alanda olacağız’
 
Nöbette konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Parti Gaziosmanpaşa İlçe Eşbaşkanı Rukiye Ekenler, “Her gün çoşkuyla geliyoruz. Burası mücadele alanlarımızdan birisi. Biz bu toplumun aydınlık yüzleriyiz. Barışı getirene kadar mücadelemiz devam edecek. Biz buraya gelerek mücadelemizi yükseltiyoruz. Colemerg’in  yanınızdayız asla geri adım atmayacağız. Geri adım atarsak aynı faşizan yöntemlerin diğer belediyelerde uygulanacağını biliyoruz. Siyasi iktidarlar, savaş politikasından beslenenler her zaman örgütlü kadın mücadelesinden korkar onun için kadınlar olarak her alanda olacağız. Diyarbakır Mardin arası yaşanan yangın cinayettir. Biz kötülüğü bilmiyoruz güzelliği biliyoruz biz o kadar kötü olmadık olmayacağız. Bizim mücadelemizin barış için düşmana benzediğimizde kaybedeceğimizi biliyoruz. Barışı, eşitliği bu coğrafya getireceğiz. Kartal Meydanı’nda kayyıma karşı olacağız ve sesimizi yükselteceğiz. Mutlaka kazanacağız” dedi. 
 
‘Özel savaşa karşı her zaman mücadele edeceğiz’ 
 
Devamında konuşan Mezopotamya Ekoloji Hareketi Eş Sözcüsü Derya Akyol, “Yıllardır Kürdistan orman yakılıyor, ekolojik yıkım ile karşı karşıya bırakılıyoruz. Kayyumda bunlardan bağırmasız değildir. Özel savaşa politikalarına karşı her zaman mücadele edeceğiz. Ekoloji mücadelesi ile barış mücadelesi bir arada bunlar için her zaman mücadelemizi yükselteceğiz” diye belirtti.  
 
Nöbette ayrıca 29 Haziran’da Kartal Meydanı’nda gerçekleşecek olan “Kayyıma geçit yok” mitingine çağrı yapıldı.
 
Nöbet, konuşmaların ardından sloganlar ile son buldu.