HABER MERKEZİ -  Paris ve Silopiya’da katledilen 7 devrimci Kürt kadın için anma etkinliği gerçekleştiren kadınalar, “Hiçbir güç kadınların özgür ve eşit yaşama isteğine karşı duramaz. Bizler Sakine, Fidan ve Leyla yoldaşlar gibi bu mücadeleye sarılacağız. Bu mücadele kazanana kadar durmayacağız” denildi.

 

Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Ocak 2013 tarihinde Sakine Cansız (Sara), Leyla Şaylemez (Ronahî) ve Fidan Doğan’ın (Robjîn) katledilişinin 11'inci yıl dönümü ile  Evin Goyî ile Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde 2015-2016 tarihleri arasında ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında katledilen Sêvê Demîr, Fatma Uyar ve Pakize Nayır  için İstanbul, Ankara ve Amed'de anma etkinliği düzenlendi.

 

İstanbul 

 

Özgür Kadın Hareketi (TJA),  öncülüğünde, Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Ocak 2013 tarihinde katledilen Sakine Cansız (Sara), Fidan Doğan (Rojbîn) ve Leyla Şaylemez (Ronahî),  Evin Goyî ile Şirnex’in Silopiya (Silopi) ilçesinde 2015-2016 tarihleri arasında ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında katledilen Sêvê Demîr, Fatma Uyar ve Pakize Nayır, için anma etkinliği düzenlendi.  Anma  töreni Beyoğlu’nda bulunan Mezopotamya Kültür Merkezi'nde (NÇM) yapıldı.  Anmaya Kadın Zaman Derneği, Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği (MA-TUHAYDER) Eşbaşkanı Dilek Sönmez Demir, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ilçe eşbaşkanları, DEM Parti Gençlik Meclisi ile çok sayıda kadın katıldı.

 

Fotoğrafları çiçeklerle donatıldı

 

Anma töreninin gerçekleştiği salonunda “Em bi rûhê berxwedanê yê Sakineyan û Sêvêyan, tekoşîna xwe berfireh dikin jin jiyan azadi” pankartı asılırken, katledilen kadınlar için bir köşe hazırlandı. Mor renklerle hazırlanan masanın üzerinde katledilen yedi kadının fotoğrafları yer alırken, mumlar yakılarak, çiçekler bırakıldı. Sık sık “Jin jiyan azadî” “Şehit Namırın” sloganları atılan salonda, alkış ve zılgıt sesleri yükseldi.

 

‘Özgürlük öncüsü’

 

Anma, özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren kadınlar için bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Ardından sinevizyon gösterimi yapıldı. Daha sonra konuşma gerçekleştiren NÇM çalışanı Mizgin Duruk, İktidarın kadın düşmanı ve kadın faili olduğunu kaydetti. Mizgin, “Sakine Heval, 12 Eylül karanlık zindanları aydınlatan en büyük kadın direnişçisiydi. O 12 Eylül’den  9 Ocak’a kadar hiçbir zaman baş eğmemiştir. Aksine duruşu her zaman ilham kaynağı olmuştur. Bizlere bir kadının yaşamda nasıl özgürleşeceğini göstermiş ve öncülük etmiştir” dedi.

 

‘Mücadelemiz durmayacak’

 

Mizgin sözlerini şöyle sürdürdü: “Hiçbir güç kadınların özgür ve eşit yaşama isteğine karşı duramaz. Bizler Sakine, Fidan ve Leyla yoldaşlar gibi bu mücadeleye sarılacağız. Bu mücadele kazanana kadar durmayacağız.”

 

Daha sonra  Güney Kurdistan’ın Silêmanî kentinde 4 Ekim 2022 tarihinde katledilen Gazeteci, Yazar ve Akademisyen Nagihan Akarsel’in Sakine Cansız için kaleme aldığı bir yazı okundu.

 

Anma, alkış ve zılgıtlarla son buldu.

 

Ankara

 

Ankara’da Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ankara İl Örgütü’nde  de katledilen üç devrimci kadın için anma etkinliği düzenlendi. Yapılan anmaya, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), DEM Parti bileşenleri, Tevgera Jinen Azad (TJA) katıldı. Salona, “Sevêlerden Sakinelere Kadınların Bıraktığı Mücadele Mirasına Sahip Çıkacağız”pankartı asıldı.

 

‘Bıraktıkları bayrağı devraldık’

 

Katledilen kadınlar için bir dakikalık saygı duruşunun ardından, DEM Parti Ankara İl Örgütü Kadın Meclisi Sözcüsü Nebahat Çalpan söz aldı. Nebahat, “Kürt hareketinin öncü kadınlarına  yapılan aslında barışa karşı yapılan bir katliamdır. Sadece Ortadoğu’da barışa öncülük etmiyorlar,  bütün dünyada, Rojava’da ,Rojhilat’da Başur’da, Baku’da yürüttükleri mücadelenin öncüleri olarak örnek alınıyorlar. Kürt kadınına yaklaşım barbar bir yaklaşımdır ama bu, Kürt kadınının barışa olan ısrarından, kadın özgürlükçü paradigmasından bir adım da olsa geri attırmıyor. Bizle, öncü kabul ettiğimiz kadınlar şahsında bayraklarını devraldık barışa ve devrime olan inancımızla ve ısrarımızla onlara sözümüzdür mücadeleleri mücadelemizdir” dedi.

 

‘Kurdistan’da mücadele sembolü oldular’

 

Ardından söz alan DEM Parti MYK üyesi Canan Çalağan, bu katliamların Kürt sorundaki çözümsüzlüğün bir yansıması olduğunu belirterek, “Kadınların mücadelesinin bir boyutu, inkar eden, yok sayan, kutuplaştıran eril zihniyete karşı verilen bir barış mücadelesidir. Halkların bütün bu kutuplaşmadan bağımsız iktidarın politikalarından bağımsız tüm farklılıklarıyla bir arada yan yana, farklılıkları kucaklayan bir perspektifle barış mücadelesi yürütenlere de verilmiş bir mesaj olarak bu alçakça komploları okumak mümkündür. Bugün Kürdistan’da öne çıkan kadın özgürlük mücadelesinin sembolleri olmuşlardır.  Bunun yanında bütün bu tarihsel eşik boyunca bildiğimiz benzer katliamların devamıdır. Dolayısıyla bir tarihsel bütünlüğü, sistemsel ve direniş bütünlüğünü ifade ediyor” diye konuştu.

 

‘Ezber bozan kadınlar oldular’

 

“Bu kadınlar ezber bozan kadınlardır diyen Canan sözlerini şöyle sürdürdü: “Heval Sakine’nin sözü ile hep kavgaydı yaşamları. Bu kavga iki yönlüydü. Bugün içinde olduğumuz parti zemininde önemli bir yol gösterici olarak duruyorlar. Mücadelenin bir boyutu bütün bu sistemi kuran eril ve hegemonik akla karşıydı ama bir boyutu da içimizde, kendimizde taşıdığımız bütün bu sistemin yansımalarına karşıydı. Böyle bir sistem içinde nasıl yol gösterici olabileceklerini gösterdiler.”