Colemêrg'te 25 Kasım paneli

  • 19:36 24 Kasım 2023
  • Güncel
COLEMÊRG - Gever'de düzenlenen panelde konuşan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, "Şiddet yukardan örgütlendiği sürece topluma yayılıyor ve bunun en büyük mağduru da maalesef ki kadınlar oluyor" dedi.
 
Colemêrg'in Gever ilçesinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) Colemêrg Şubesi öncülüğünde, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) milletvekili Öznur Bartın'ın katılımıyla bir otelde, "Kadına yönelik şiddet ve özel savaş politikalarına karşı toplumsal mücadele" konulu panel gerçekleştirdi. Panele, Tevgera Jinen Azad (TJA), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD),Colemêrg Barosu Kadın Hakları Merkezi, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Gever Barış Anneleri Meclisi üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı.
 
Panelin düzenlendiği salonda, “Yaşamımızı Savunuyoruz”, “Kadına yönelik şiddet ve özel savaş politikalarına karşı toplumsal mücadele”, “Jın Jiyan Azadi”, “Uyan Diren Özgürleş” pankartları açıldı.
 
'Kadınlar her zaman direniş ve mücadele içerisinde'
 
Panelde ilk olarak konuşan HEDEP Milletvekili Öznur Bartın kadınların hayatlarının her zaman her yerde direniş ve mücadele ile geçtiğini belirtti. Öznur, "Kapitalist erkek egemen iktidarın başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyaya sirayet eden Filistin İsrail savaşını tüm sıcaklığıyla korumasıyla birlikte Rojava'ya dönük saldırıların da devam ettiğini hız kesmediğini de biliyoruz. Rojava'da özellikle kadınların hedef gösterildiği sivil yerleşim alanlarının yine hedef gösterildiğini biliyoruz ve özellikle bu alanlara bombardıman yapılmakta. Mesele kadın olunca çok farklı bir sistemle, çok politik bir sistemle ve farklı yaklaştıklarını biliyoruz" dedi.
 
'Kadın iradesine saldıranlar yine AKP-MHP iktidarı'
 
AKP-MHP erkek egemen sisteminin kadın kazanımlarına kirli ittifak eliyle yürütülen savaş konseptinin devam ettiğini dile getiren Öznur,  “Özellikle 90'lı yıllarda Kürtlere ve kadınlara karşı işlenilen insanlık suçlarını da biliyorsunuz bu suçlara en fazla maruz kalanlar bizler olduk. O süreçleri neredeyse herkes hatırlıyor ve biliyor. İstanbul Sözleşmesinden vazgeçenler, kayyum uygulamalarıyla kadın iradesine saldıranlar yine AKP-MHP faşist iktidarı bu defa gözünü kadınların nafaka hakkına dikti" diye belirtti.
 
'Sayın Öcalan üzerindeki tecrit tüm topluma sirayet etti'
 
Öznur, konuşmasına şöyle devam etti: "Hukuksuz bir şekilde cezaevlerinde yüzlerce kadın yoldaşlarımız bulunmakta fakat onlarda bir adım geri atmamakta atmayacaklarda. Özellikle kadın mücadelesinde ki ısrarları kararlılıkları devam ediyor. Bu sistem tecdidi rejim haline getirmiştir özellikle sayın Öcalan üzerinde yürütülen tecrit bir yönetim şekli olmakla birlikte kadınlara sirayet ettiği gibi tüm topluma da sirayet etti."
 
'Neredeyse her gün bir kadın katlediliyor'
 
Ardından konuşan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Kasım ayının başlarından bu güne kadar 18 kadının şüpheli bir şekilde öldüğünü dile getirdi. Eren, "Neredeyse her gün bir kadın katlediliyor bu coğrafyada. Neden kadın cinayetleri arttı? Neden biz kadına yönelik şiddet politiktir diyoruz, çünkü devletin kullandığı ötekileştirdiği nefret üreten dil önce kadına yönelik şiddet olarak yansıyor. Örneğin faşist parti lideri Devlet Bahçeli'nin her konuşmasından sonra şiddetin yeniden örgütlendiğine inanıyorum. Şiddet yukardan örgütlendiği sürece topluma yayılıyor ve bunun en büyük mağduru da maalesef ki kadınlar oluyor" sözlerini kullandı.
 
'Türkiye'de hukuk devleti yok'
 
Geçmişte kadınların yıllarca verdiği mücadele sonucunda yasada önemli değişikliklerin olduğunu hatırlatan Eren, Türkiye'nin hukuk devleti olmadığını dile getirdi. Eren, "İstanbul Sözleşmesini Kurdistan'da verilen bir mücadele sonucu çıktı. Şöyle ki, Diyarbakır'da evlendiği kişi tarafından annesinin katledilmesi ve kendisinin de ağır yaralanan Nahide Opuz davası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitti ve AİHM Türkiye'yi mahkum etti" ifadelerini kullandı.
 
'Mücadelemiz devam edecek'
 
Eren, son olarak şunları söyledi; "Burası zor bir coğrafya, iktidar ve muhalefetin aynı kaynaktan beslendiği aynı ideolojileri savunduğu zor bir coğrafyadan söz ediyoruz. Ben verilen her mücadelenin çok önemli ve umut verici olduğunu düşünüyorum. Cumartesi anneleri bu mücadelenin örneklerinden biri. Umutsuz olmamak gerekiyor, insanı bu hayatta koruyan tek şey cesarettir. Bugün bütün dünya Jın Jiyan Azadi haykırışını dile getiriyor. Mücadelemiz her zaman her alanda devam edecektir."
 
Panel, “Jin, jiyan, azadi” sloganıyla son buldu.