Bir kadın medyasının doğuşu: JINHA

  • 09:05 28 Ekim 2024
  • Güncel
 
 
HABER MERKEZİ – Kadının sesiyle medyanın dilini değiştiren JINHA, kapatılmasına rağmen kadınlar, mücadelesini sürdürdü. Kadın haberciliği, bugün hâlâ  aynı kararlılıkla yoluna devam ediyor.
 
“Ve medyanın dilini değiştiriyoruz. Bizden sonra dünya medyası artık eskisi gibi olmayacak” sloganı ile 8 Mart 2012’de Amed’de kuruluşunu ilan eden Jin Haber Ajansı (JINHA), hem Türkiye’de hem Orta Doğu’da hem de dünyada ilk kadın ve tek kadın odaklı haber ajansı olarak tarihe geçti. Medyadaki eril dili kırmak amacıyla yola çıkan JINHA, haber müdüründen muhabirine, kameramanından fotoğrafçısına kadar tamamı kadınlardan oluşuyordu.
 
Kadın hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve Kürt sorununa dair özgün haberleriyle kısa sürede adını duyuran JINHA, kadınların yaşadığı sorunları görünür kılmayı ve ana akım medyada genellikle yer verilmeyen kadın hikayelerine yer vermeyi amaçladı.
 
Ancak 2016 yılında Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) sürecinde, JINHA da diğer birçok basın kuruluşu gibi baskılara maruz kaldı ve 29 Ekim 2016'da kapatıldı. Bu kapatma kararı, Türkiye'de basın özgürlüğüne yönelik artan baskıların ve özellikle kadınların sesini duyuran medya organlarına karşı uygulanan sansürün bir yansıması olarak görüldü.
 
Kadınların medya alanındaki mücadelesi
 
Kuruluşundan itibaren kadınların yaşadığı sorunlara dair önemli haberlere imza atan JINHA’nın odak noktası, kadına yönelik şiddet, cinsiyet eşitliği, çocuk yaşta evlilikler ve kadın istihdamı gibi konulardı. Ayrıca, Kürt kadınlarının yaşadığı sorunlar, Rojava’da kadınların verdiği mücadele ve Güney Kürdistan’daki kadınların yaşamı, Kürt mücadelesinde yer alan kadınların hikayeleri de JINHA’nın yayınladığı haberler arasındaydı.
 
Hükümetin hedefi haline geldi 
 
Ajans, hem ulusal hem de uluslararası medyada geniş yankı uyandıran haberleriyle dikkat çekti, ancak bu durum aynı zamanda JINHA'yı hükümetin baskılarının hedefi haline getirdi. Özellikle Amed’in Sur ilçesi, Mêrdîn’in Nusaybin ilçesi, Şirnex ve ilçeleri ile Colemêrg’in Yüksekova ilçesinde “özyönetim” ilanı ile başlayan sokağa çıkma yasakları sırasında JINHA çalışanları sık sık gözaltına alındı, ajansın sitesi defalarca erişime engellendi. 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) kapsamında da birçok basın kuruluşu gibi JINHA, baskılara maruz kaldı. 2016 yılı boyunca ajansın büroları basıldı, çalışanları gözaltına alındı ve ajansa yönelik ciddi sansür uygulamaları devreye sokuldu.
 
JINHA ile birçok medya kuruluşu kapatıldı 
 
29 Ekim 2016'da, çıkarılan bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Jin Haber Ajansı, aralarında birçok Kürt medya kuruluşunun da bulunduğu 15 basın kuruluşuyla birlikte resmen kapatıldı. Kapatılma gerekçesi olarak ajansın "örgüt propagandası" yaptığı iddiası öne sürüldü. Ancak bu karar, basın özgürlüğü savunucuları ve kadın hakları aktivistleri tarafından sert bir şekilde eleştirildi ve JINHA’nın kapatılmasının aslında kadınların sesini susturma girişimi olduğu vurgulandı.
 
JINHA'nın kapatılmasının ardından gelen tepkiler
 
JINHA’nın kapatılması, hem Türkiye'de hem de uluslararası alanda büyük tepki topladı. Kadın hakları savunucuları ve basın özgürlüğü savunucuları, ajansın kapatılmasını basın özgürlüğüne ve kadın haklarına yönelik bir saldırı olarak değerlendirdi. JINHA çalışanları ise bu baskılara rağmen direnmeyi sürdüreceklerini ve kadınların sesi olmaya devam edeceklerini belirtti. JINHA, kapatıldıktan sonra bir süre internet üzerinden haberlerini yayımlamaya çalıştı, ancak bu girişimler de çeşitli sansür ve erişim engelleriyle karşılaştı.
 
Birçok insan hakları örgütü, basın özgürlüğü savunucusu ve kadın hakları grubu, Türkiye'deki basın özgürlüğü ihlallerine ve JINHA’nın kapatılmasına tepki gösterdi. Bu tepkilerden bazıları şöyleydi:
 
Af Örgütü: Basın özgürlüğüne yönelik darbe
 
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Türkiye’deki OHAL kapsamında kapatılan medya kuruluşlarına ilişkin kapsamlı raporlar yayımladı. Bu raporlarda JINHA'nın kapatılması özellikle vurgulandı ve ajansın kadın hakları konusundaki önemi belirtildi. Af Örgütü, JINHA’nın kapatılmasını "kadınların sesi olan bir medya organının susturulması" olarak değerlendirdi ve Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik ağır bir darbe olarak nitelendirdi.
 
RSF: JINHA gazeteciler için önemli bir platform
 
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Türkiye’de basın özgürlüğünün kötüye gittiğini sık sık gündeme getiren örgütlerden biri olarak, JINHA’nın kapatılmasına tepki gösterdi. RSF, JINHA'nın kapatılmasını ifade özgürlüğüne karşı yapılan baskıların bir parçası olarak değerlendirdi ve Türkiye hükümetini özgür medyayı susturmakla suçladı. Örgüt, JINHA’nın özellikle kadın gazeteciler için önemli bir platform olduğunu vurguladı.
 
Kadın hakları örgütleri ve feministlerden kınama
 
JINHA’nın kapatılması, uluslararası kadın hakları örgütleri tarafından da güçlü bir şekilde kınandı. Özellikle Kadın Hakları İzleme Örgütü (Women’s Rights Watch) ve Kadınlar İçin Küresel Dayanışma Ağı (Global Women’s Solidarity Network) gibi gruplar, JINHA’nın kadınlara özgü haberciliği destekleyen önemli bir medya kuruluşu olduğunu belirtti ve kapatılmasının, kadınların sesini duyurma alanında ciddi bir geri adım olduğunu ifade etti.
 
AB ve AP’den ‘Durum endişe verici’ açıklaması
 
Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Parlamentosu (AP) üyeleri de Türkiye’de basın özgürlüğüne ve insan haklarına yönelik ihlalleri sık sık eleştirdi. Avrupa Parlamentosu üyelerinden bazıları, JINHA’nın kapatılmasıyla ilgili özel açıklamalarda bulunarak, Türkiye'deki medya özgürlüğüne yönelik artan baskıları kınadı. Bu tepkilerde, kadınların özgür basında temsil edilmesi ve JINHA gibi bağımsız kadın ajanslarının susturulmasının endişe verici olduğu ifade edildi.
 
BM Kadın Birimi: Büyük bir kayıp
 
Birleşmiş Milletler (BM) Kadın Birimi (UN Women), JINHA’nın kapatılmasına doğrudan tepki veren kuruluşlardan biriydi. BM Kadın Birimi, kadınların medyada görünürlüğünün artırılmasının toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için kritik olduğunu belirtirken, JINHA’nın kapatılmasını Türkiye'deki kadın gazeteciler ve kadın hakları savunucuları açısından büyük bir kayıp olarak nitelendirdi.
 
IFJ: İfade özgürlüğü ihlal edildi
 
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), JINHA’nın kapatılmasını kınayan açıklamalar yaptı ve ajansın kapanmasının Türkiye’deki kadın gazeteciler için ağır bir darbe olduğunu ifade etti. IFJ, bu kararı "ifade özgürlüğünün ciddi şekilde ihlali" olarak nitelendirdi ve Türkiye hükümetine bağımsız medyayı destekleme çağrısında bulundu.
 
Kürt diasporası ve destek grupları: Demokratik haklara büyük bir saldırı
 
Kürt haklarına ve kadınların mücadelelerine destek veren uluslararası gruplar da JINHA’nın kapatılmasına tepki gösterdi. Özellikle Kürt Kadın Hareketi'nin uluslararası destekçileri ve Avrupa’daki Kürt diaspora örgütleri, JINHA’nın kapatılmasını Kürt kadınlarının sesini duyurabilecekleri önemli bir platformun yok edilmesi olarak değerlendirdi ve bu adımın demokratik haklara karşı büyük bir saldırı olduğunu ifade ettiler.
 
Kadınlar susmadı…
 
Basın özgürlüğü konusundaki endişeler daha da artarken, JINHA, özgün haberciliği ve kadın mücadelesine yaptığı katkılarla hafızalarda güçlü bir iz bıraktı. JINHA’nın kapatılması, Türkiye'de kadın odaklı bir medya kuruluşunun tarihe geçtiğini gösterse de, kadınlar sonraki yıllarda, önce Gazete Şujîn, ardından ise JINNEWS ile yoluna devam ediyor. Şimdiye kadar defalarca erişim engeli, çalışanlarının gözaltına alınması, tutuklanması ve benzeri birçok baskıyla karşı karşıya kalan JINNEWS, “Kadının kalemiyle, hakikatin izinde” sloganıyla kadın, çocuk ve canlı odaklı habercilikle toplumun sesini dünyanın her köşesine taşıyor.