Kadın işsizlik oranı arttı: Uluslararası sözleşmeler imzalanmalı

  • 09:02 28 Ekim 2024
  • Emek/Ekonomi
  
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - Kadın işsizlik oranının yüzde 37’lere vardığını ifade eden Genel-İş 5 No’lu Şube Başkanı Nebile Irmak Çetin, ILO 190 Sayılı Sözleşme’nin imzalanması için mücadele ettiklerini ve uluslararası sözleşmelerin bir an önce imzalanması gerektiğini belirtti. 
 
Türkiye’de iktidarın politikalarından dolayı kadınların iş yaşamı ve ekonomik alanda yaşadığı sorunlar derinleşiyor. Buna karşı mücadele eden kadınlar Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 190 Sayılı İşyerinde Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Sözleşmesi’nin imzalanmasını istiyor. ILO 190 Sayılı Sözleşme 2019 yılında toplanan Uluslararası Çalışma Konferansı’nda çalışma yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesi için onayladı. 25 Haziran 2021’de yürürlüğe girdi. Birçok ülkede imzalanmasına rağmen Türkiye hala sözleşmeyi imzalamadı. 
 
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Genel Hizmetler İşçileri Sendikası (Genel-İş)  5 No’lu Şube Başkanı Nebile Irmak Çetin yaşanan sorunlara ve İLO 190’na dair değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Kutsal aile düşüncesi kadını işsiz bırakıyor’
 
Ülkede yaşanan krizin faturasını halkın ödediğini, açlık sınırının 21 bin lira, yoksulluk sınırının ise 70 bin lira üzerinde olduğunu belirten Nebile, toplumun yüzde 70’nin asgari ücretle çalıştığını ifade etti. Nebile, “Kadınlar açısından durum daha vahim. Çünkü kadınlar krizi bedeniyle, psikolojisiyle, canıyla ödüyor. Kriz sürecinde kadınların çalışma şartları gittikçe zorlaşıyor. Kadınlar istihdamdan uzaklaştırılıyor. Kadın işsizlik oranı yüzde 37’lere varan bir durumda. Bu işsiz kadınların çoğu genç ve üniversite mezunu. Genç ve üniversite mezunu kadınlar aynı zamanda iş yerlerinde hem ucuz hem de kuralsız bir şekilde uzun saatler çalıştırılıyor aynı zamanda taciz, mobbinge maruz kalıyor. Sermaye evli, çocuklu, hamile kadını istemiyor. Çünkü bu süreleri iş kaybı olarak görüyor. Diğer yandan yaşanan bir şey ise artık emekli olan ama kadınlar geçinemiyor bunun için iş arıyor ama bulamıyor. Çalışan, iş arayan kadınların emeğine el konuluyor, cinayetler gerçekleşiyor. Bu yaşananlar politiktir. Bir işten işçi çıkarılacaksa bu ilk olarak kadın oluyor. Kutsal aile düşüncesiyle evin ‘reisi’ erkek olduğu için kadın işten çıkartılıyor.”
 
İş alanında tacize, mobbinge, şiddete karşı: ILO 190
 
Tüm bu sorunlara karşı yasal çözüm yollarından birinin ILO 190 Sözleşmesi olduğuna dikkat çeken Nebile, iş alanında kadına yönelik her türlü taciz, tecavüz, şiddete karşı yüzlerce ülkenin 2019 yılında sözleşmeye imza attığını hatırlattı. Nebile, “İLO 190 evde çalışan kadın eşinden şiddet görüyorsa onu da güvenceye alıyor iş görüşmesine giderken yolda yaşayacağı şiddeti kapsıyor. İLO 190’nın imzalanması için geçen sen 25 Kasım’da bir kampanya başlattık. Sokaklara çıkarak, iş yerlerinde bildiriler okuyarak propaganda çalışmasını yaptık, parlamentoda grubu bulunan bütün siyasi partiler İLO 190’sının imzalanması için tutum almamaları konusunda görüşme gerçekleştirdik. Toplu iş sözleşmesi yaptığımız her belediyede İstanbul Sözleşmesi’nin ve İLO 190’nın uygulanması için madde koyuyoruz. Sendikalarda erkek egemen bunun için bir tüzüğümüzde değişikliğe gittik. Bunlar elbette yeterli değil. İLO 190’nın imzalanması için yeni bir kampanya başlatmak için toplantılarımızı gerçekleştiriyoruz. Uluslararası sözleşmelerin acilen imzalanması gerekiyor” dedi.
 
Kadın Kurtuluş ideolojisini yaymalı
 
Nebile, son olarak şu ifadeleri dile getirdi: “Kadınlara düşman, kadınlara sırtını dönen, ‘canı cehenneme’ diyen bir siyaset var. Kadın çocuk doğursun, evde otursun, eşinin hizmetçisi, çocukların bakıcısı olsun, itiraz etmesin istiyorlar. Talibanvari bir kadın modeli sunuyorlar. Onun için kadının üzerinde baskı artıyor. Türkiye’de iyi gitmeyen şeyler var ama bunun tepesini oluşturan ırkçı, tekçi, ayrıştırıcı siyaset dili var. Bu dil kadına, emekçiye, halkların birleşik mücadelesine de yansıyor. Kadın mücadelesi yürütenlerin, kadın kurumlarının, siyasi partilerdeki kadın yapıları, feminist kadın hareketi, Kürt kadın hareketi beraber Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ni yaymalı. Birleşik mücadeleye ihtiyaç var. 40 yılı aşkın süredir savaş var ve bu savaş bütçesi hep işçinin cebinden çıkıyor.”