Mêrdîn'de seçim çalışmaları

  • 17:50 21 Mayıs 2023
  • Siyaset
 
MÊRDÎN - Yeşil Sol Parti, 28 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanı ikinci tur seçimleri için halka sandığa daha güçlü gitme çağrısı yapyı.
 
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) 14 Mayıs’taki seçimlerde verdikleri destekten dolayı başlattıkları teşekkür ziyaretlerini Mêrdîn’de sürdürüyor. Ziyaretleri sırasında aynı zamanda 28 Mayıs’ta gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri için sandık çağrısı yapan Yeşil Sol Parti Mêrdîn Milletvekilleri ve beraberindeki heyet Rişmîl (Yeşilli), Nisêbîn (Nusaybin), Stewr (Savur) ve Qoser (Kızıltepe) ilçelerinde temaslarda bulundu.
 
Sandığa çağrı
 
DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ve beraberindeki heyet Rişmîl ilçesine bağlı köyler ile ilçe merkezinde temaslarda bulundu. İlk olarak köylerde halkla bir araya gelen heyet halka teşekkür ederek, 28 Mayıs’ta sandığa gitme çağrısı yaptı. Halkın sorularını da yanıtlayan Saliha, sandık sonuçlarının istedikleri gibi olmamasına rağmen AKP ve MHP iktidarının geriletildiğini belirterek, şunları söyledi: “Bu konuda hem moralimiz, hem motivasyonumuzu hem de gerçekliğimizi görmek gerekiyor. Bunun sonuca yansımamasının bir sürü nedeni var. İşte bizim taktiksel yanlışlarımız, ittifak yanlışlarımız, aday belirlemedeki eksikliklerimiz, örgütsel olarak sorunlarımız, anlayış sorunlarımız… Bunların hepsini 28’inden sonra oturacağız, konuşacağız, bunun muhasebesini yapacağız. Bunun özeleştirisini yapması gereken, hesabını vermesi gereken hangimiz isek tek tek bunu konuşacağız. Ama bugün hem bu duruşunuza, tutumuza teşekkür etmek için hem de 28’ine daha önemle yüklenmemiz için. 28 Mayıs 14’ünden çok daha önemli bir mesele. Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında tercih yapma meselesi değil. Mesele bizlerin kendi coğrafyamızda, kendi topraklarımızda özgürce, dilimizle, kültürümüzle yaşayabilme meselesidir. Mesele bu iktidarın özelde son 8 yıldır, genelde de 21 yıldır Kürtleri düşmanlaştıran, bizleri kutuplaştıran dilinden kurtulma meselesidir. Mesele bu savaşçı politikalardan dolayı ekonomik krizin bu kadar derinleşmesi ve evimize bir ekmek götürememe meselesidir.”