Gün doğumundan batımına: Yaylada kadınlar kışa hazırlanıyor

  • 09:04 12 Eylül 2018
  • Emek/Ekonomi
VAN - Yaz aylarında yaylalara çıkan kadınlar için kışın yaklaşmasıyla birlikte emek süreci daha da yoğunlaşıyor. Köyde gün doğumundan batımına dek çalışmasına rağmen emeği görülmeyen Zinê Acar,  yine de doğayla iç içe olmaktan mutlu. 
 
Binlerce ailenin tek geçim kaynağı hayvancılık olan Serhat'ta baharın gelişiyle birlikte yaylaların yolu tutulur. Uzun bir yolculuk sonrası çoğu 90'lı yıllarda boşaltılan köy ve yaylalara giden kadınlar için kışa doğru ayrı bir emek süreci başlar. 
 
'Şehirde yaşanmıyor'
 
Her yıl Mayıs ayından itibaren Van'ın İpekyolu ilçesine bağlı Yeni Mahalle'den Gürpınar ilçesine bağlı Elemeği (Bilisava) köyüne gelerek, Ekim ayının sonlarına dek kalan Zinê Acar (65), köyde zamanını nasıl geçirdiğini anlatıyor. Hiçbir zaman şehir hayatına alışamadığını belirten Zinê, "Şu yaşıma geldim hala da mahalleye gidince kaldığım süre boyunca hastalıkla geçiyor. Şehirde yaşanmıyor. Benim tek geçim kaynağım koyunlarım. Koyunlardan kaynaklı her yaz mevsiminin başlamasıyla birlikte eşimle birlikte köyün yolunu tutarım. Köyün doğası insana huzur veriyor" diyor. 
 
‘Gün doğumundan batımına kadar çalışıyoruz’
 
Sabah 04.00’dan itibaren uyandıklarını ve gün batımına kadar hiç dinlenmeden çalıştıklarını söyleyen Zinê, "Sabah uyandıktan sonra kahvaltımızı yapıyoruz. Kahvaltı sonrası evimizi temizledikten sonra ise hemen dışarıda bizi bekleyen birçok işi yetiştirmeye çalışıyoruz. Saat 11.00’ı bulduktan sonra köyün az ilerisinde dere kenarına kadınlarla birlikte koyun sağmaya gidiyoruz. Sağdığımız sütü getirip ondan peynir, çökelek, tereyağı ve yoğurt yapıyoruz. Az dinlendikten sonra o arada varsa koyun kırpmadan elde ettiğimiz yünleri dere kenarında yıkıyoruz. Saatler 15.00’ı bulunca da tekrar koyun sağmaya gidiyoruz. Günün iki öğünü koyun sağıyoruz. O sütü de getirip aynı şekilde değerlendiriyoruz. Onun sonrasında gün batmış oluyor ve evlerimize tekrar çekiliyoruz" diye anlatıyor. 
 
‘Emeğimiz görülmüyor’ 
 
Koyunların dışında köyde bulunan herkesin tarlasının olduğunu kaydeden Zinê, otların yeşermesinden saman haline getiriline dek kadınların büyük emek verdiğini vurguluyor. İki gün önce patosa verdikleri otların samana dönüşmesiyle, torbalara doldurma işlemini eşiyle birlikte yaptığını söyleyen Zinê, kadınların emeğinin görülmemesinden yakınıyor. Zinê, şöyle diyor: "Maalesef gün içinde oldukça yorulmamıza rağmen erkekler hep kendilerinin daha çok iş yaptıklarını iddia ediyor. Ben halimden memnunum kısa bir sürede olsa doğa ile iç içe olmaktan, onun sunduğu nimetlerle tekrar mahalleye giderek çocuklarıma bu doğal ürünleri yedirmekten çok mutluyum."