Bodrum Kadın Platformu seçim deklarasyonunu açıkladı

  • 18:39 31 Ocak 2024
  • Güncel
 
MUĞLA - Bodrum Kadın Platformu seçimlere ilişkin deklarasyonunu ve Bodrum Belediyesi’nden taleplerini açıkladı. Platform ‘Eşit temsil kırmızı çizgimizdir’ dedi.
 
Bodrum Kadın Platformu, Eğitim Sen Bodrum Şubesi binasında seçim deklarasyonunu açıkladı. Basın metnini platform adına Aynur Dik okudu. DEM Parti, Eğitim-Sen, EMEP, CHP, HDK, TİP, Yeşil Sol Parti ve bağımsız feminist kadınlardan oluşan platform seçimlere ilişkin kırmızı çizgilerini ve Bodrum Belediyesi’nden taleplerini açıkladı.
 
‘İktidar kadın kazanımlarına saldırıyor’
 
Kadın haklarının baskılanmasına yönelik tavır iktidarın ve eril siyasetin söylemlerinde ve uygulamalarında kendini gösterdiğini belirten Aynur, “Her fırsatta kadını yok sayan bir dil kullanmaktan çekinmeyen iktidarın temsilcileri, bir gece kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nden imzalarını çektiler. Kadınların mücadelesi ile kazandıkları bütün kazanımlara saldırdılar, saldırmaya devam ediyorlar. Biz kadınlara karşı geliştirdikleri söylemleri de, haklarımıza yönelik eylemlerini de unutmayacağız” dedi.
 
‘Seçim toplumsal cinsiyet ayrımcılığını besleyenlere karşı olacak’
 
Kadınları siyasetin merkezinde olduğunu dile getiren Aynur, erkek egemen siyaset, iktidar ve tek adam rejiminin kadınların evde, erkeğin gölgesinde edilgen olmasını istese de, aslında kadınların toplumun her alanında eşitlikçi ve şiddetsiz bir gelecek için mücadele ettiğini ifade etti. Aynur “Bu seçim, toplumsal cinsiyeti bir ayrımcılık aracı olarak kullananlarla buna karşı duranlar arasında da bir seçim olacaktır. Biz kadınlar evde, işte ve kamusal alanda bağımsız birer birey olarak var olmaya ve bizlere dayatılan cinsiyetçi rolleri yıkmaya kararlıyız. Ve yine biz kadınlar bugün; Türkiye’de ekonomik krizin, eşitsizliğin, depremin, pandeminin, barınmanın kadınların, yaşlıların, çocukların, LGBTİ + ların, engellilerin, sığınmacıların yani ayrımcılığa uğrayanların hayatlarında yarattığı yıkım için buradayız” diye belirtti.
 
‘Türkiye kadın vekil oranında sondan üçüncü’
 
OECD raporuna göre kadın vekil oranında Türkiye’nin sondan üçüncü olduğunu, listedeki 30 Avrupa ülkesinden yarısının OECD ortalamasının üzerinde yer aldığını dile getiren Aynur, “Almanya, Hollanda, Norveç ve Kolombiya’da bakanların yarısı KADIN.! 1 Ocak 2023 verilerine göre OECD ülkelerinde milletvekillerinin yüzde 34’ ü kadın, Türkiye’ de ise bu oran yüzde 17. Türkiye 42 ülke içinde sondan üçüncü” ifadelerini kullandı.
 
‘Eşit temsil kadınların kırmızı çizgisi’
 
Demokrasinin gücü ve öneminin eşit temsil ile doğrudan ilişkili olduğunu kaydeden Aynur eşit, adil ve kapsayıcı bir Türkiye isteniyorsa eşit temsilin siyasi partilerin de kırmızı çizgisi olması gerektiğini kaydetti. Aynur Eşit temsil için erekli olan ilkeleri şöyle sıraladı:
 
“1- Cinsiyet kotası olmalı (geçici bir çözüm), Fermuar sistemi uygulanmalı (aday listeleri bir kadın bir erkek olarak hazırlanmalı)
 
2- Siyasi partiler kanununda, seçim kanununda, siyasi parti tüzüklerinde ve anayasada “eşit temsil” için özel önemler alınmalı, Siyasi partiler kadın adaylara seçim dönemi boyunca kampanya çalışmaları için finansal destek sağlamalı.
 
3- Siyasette kadının adı yok. Toplumun yarısını oluşturan kadınlar erkek -egemen siyasette var olabilme mücadelesi içerisinde. 2024 yerel seçimler herkes için kritik bir öneme sahip. En çok da kadınlar için. 31 Mart 2024 seçimlerinde kadınlar yerelde yönetimlerde de eşit temsil edilmeli, seçilebilir sıralardan ve bölgelerden aday gösterilmelidir. Unutmayalım, kadın yoksa eşitlik yok; kadın yoksa kapsayıcılık yok”
 
Bodrum Belediyesinin 2019 seçimlerinde vaat ettiği Yerel Eşitlik Eylem Planını hayata geçirmekte yetersiz kaldığını hatırlatan Aynur, şöyle devam etti: “Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi'nin (CEMR) Avrupa Yerel Yaşamda Kadın Erkek Eşitliği Şartını imzalamış olmasına rağmen, yerine getirilen eylemlerin işlevselliği konusunda yeterli değerlendirme mevcut değildir. Bodrum Belediyesi yerelde faaliyet gösteren tüm kadın dernekleri ve platformlarla işbirliği yapmalıdır. Bunu yapmadığı gibi statükocu ve ‘kazanımları koruma’ gerekçesini tek hedef haline dönüştüren bir dernekle ile partnerlik ilişkisini sürdürmektedir. Bu durum yerelde tüm kadınların temsil edilmediği ve Yerel Eşitlik Eylem Planında ifade edilen ‘kapsayıcılık’ anlayışına da uygun değildir.”
 
Aynur, platform olarak Bodrum Beledisinden taleplerini şu şekilde sıraladı:
 
“* Yerel Eşlik Eylem Planının izleme ve revize edilme sürecine tüm kadınların; parti ve STK temsilcileri ile bağımsız feminist kadınların katılımının sağlanmalı
 
* Belediye, Yerel Eşitlik Eylem Planında taahhüt ettiği faaliyetleri eksiksiz yerine getirmelidir. Bu süre. şeffaf bir şekilde izlenmeli ve değerlendirilmelidir.
 
* Eşitlikçi ve şiddetsiz bir kent yaratma iddiası, bütün kadınları kapsayacak bir temsilciler koordinasyonu ile izlenmeli ve değerlendirmeye açık olmalıdır.
 
* Yerel Eşitlik Eylem Planının en önemli şartlarından biri olan "toplumsal cinsiyet eşitliği için politika oluşturma, planlama, uygulama, değerlendirme gibi tüm süreçlerde kapsayıcı ve etkin katılımın sağlanması" ilkesi Bodrum'da hayata geçirilmelidir.
 
* Bodrum Belediyesi, kadınların yerel yönetimde etkin temsili için farklı görüşlerden gelen bütün kadınları içeren bir toplumsal cinsiyet eşitliği koordinasyonunu benimsemelidir”
 
‘Kazanımlarımızı birilerinin sunduğu nimet olarak görmüyoruz’
 
Platform olarak, kadınların yerel yönetimde eşit temsilini sağlamak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini desteklemek için çabalarının devam edeceğini belirten Aynur son olarak “İktidarın bütün saldırılarına karşı direnen kadınlar olarak kazanımlarımızı sonuna kadar savunacağız ve yeni kazanımlar için mücadelemizden, dayanışmamızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Tam da bu nedenle, Bodrum’daki kazanımlarımızı birilerinin sunduğu nimet olarak görmüyoruz”