Melike Aydın

 

İZMİR - Dünyada barışın sağlanması için PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün şart olduğunu dile getiren Adalet Nöbeti eylemcileri eylemlerinin özgürlük sağlanana kadar devam edeceğini belirtti.

 

“Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” talebiyle başlatılan kampanya kapsamında EGE TUHAYDER (Ege Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Derneği) ve Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde başlatılan Adalet Nöbeti İzmir’de Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Ege Bölge Temsilciliği’nde devam ediyor. Burada eyleme katılan kadınlar PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sadece Kürt halkının değil tüm dünya halklarının talep ettiğini belirterek eylemlerinin tecrit kalkana kadar devam edeceğini söyledi. 

 

Demokrasi isteyen herkes nöbete destek vermeli

 

İmralı tecridinin 3 yıla yakın zamandır devam ettiğini belirten EGE TUHAYDER yönetiminden Leyla Kaygısız, tecridin bir insanlık suçu ve bir işkence türü olduğunu belirterek “Cezaevlerinde de açlık grevi devam ediyor. Sayın Abdullah Öcalan’a dönük tecrit kaldırılmadığı sürece devam edecek. Barış isteyen demokrasi isteyen herkesi Adalet Nöbeti’ne destek vermeye bekliyoruz” şeklinde ifade etti.

 

‘Tüm halklar için mücadele etti’

 

Kürt sorununun çözümü için onurlu bir barış istediklerini ifade eden eylemcilerden Barış Annesi Medine Kaymaz, Abdullah Öcalan’ın sadece Kürt halkı için değil, tüm dünya halkları için mücadele ettiğini dile getirdi. Medine “Biz de barış istiyoruz, kan dökülmesin istiyoruz. O barış için elini uzattı. Biz insanlar arsına farklılıkları koymuyoruz Türkiye devleti kapıyı kapattı, zulüm kapılarını açtı, saçlarını kesti duvarlarını boyadı, penceresinin önündeki ağacı bile kesti. 2 yıldan fazladır avukatları haber alamıyor” dedi. 

 

‘Türkiye savaş istiyor’

 

Türkiye’nin savaş istediğini, bu nedenle de cezaevlerini doldurduğunu ifade eden Medine, “Yemeleri içmeleri parayla. Cezaevlerinde geçim sağlanmıyor ve bunu kasten yapıyorlar. Aileleri onları göremesin diye uzak yerlere götürüyorlar. Ama biz üzerimizdeki elbiseleri satsak dahi onların yanına gideceğiz. Çünkü onlar Kürt halkı için oradalar ve biz de onların yanındayız, bunu iyi bilsinler. Bu mücadeleye devam edeceğiz. Onlar orada olduğu sürece, çocuklarımız baskı altında olduğu sürece mücadelemizi sürdüreceğiz. Ona karşı işlemedikleri suç kalmadı ama o boyun eğmedi. Bu zulmü kabul etmeyeceğiz. Yolu açılmadığı sürece mücadeleye devam edeceğiz, o özgür olmadıkça kimse özgür olmayacak. Bu mücadele onunla başladı onunla bitecek” şeklinde dile getirdi.

 

‘Artık fiziki özgürlük zamanıdır’

 

Cezaevlerindeki açlık grevi direnişçilerinin yanında olduklarını belirten Barış Annesi Peyruze Kurt, barış zamanının çoktan geldiğini belirtti. Bütün dünyada savaş ve katliamın devam ettiğini dile getiren Peyruze, “Rojava’da okullar fabrikalar vuruluyor, siviller öldürülüyor. Artık bu zulüm dursun, birbirimize kardeşlik eli uzatalım. Cezaevlerinin kapıları açılsın. Artık fiziki özgürlük zamanıdır. Biz sadece kendimiz için değil herkes için istiyoruz. Onlar da rahatlarlar, çocuklarına ağlamazlar. Biz annelerin içi nasıl yanıyor biliyoruz. Nasıl bir fakirlik içinde yaşadıklarını, çocuklarını ne zorluklar içinde büyüttüklerini biliyoruz. Barış olsa herkesin çocuğu yanında büyür, savaş olduğunda ise insanlar ölür” ifadelerini kullandı. 

 

‘İmralı tecridi bizi etkilemiyor diyenler yanılır’

 

Hiçbir savunma aracı olmadığı için tutsakların bedenini açlığa yatırdığını dile getiren Barış Annesi Behiye Yalçın ise tecridin insanlığa ve adalete sığmadığını belirtti. Tecridin sadece Kürt halkı için değil tüm halklara zararı olduğunu ifade eden Behiye “Bununla ilişkimiz yok diyenler yanılıyorlar; herkes tecrit altında. Tecrit kalksa sadece Kürt halkı değil bütün dünya halklarının yararına olur. Diyalog olsa annelerin gözyaşları akmaz cenazeler gelmez. 2-3 yıllın çatışmasızlık sürecinde anneler ağlamıyordu, herkes rahatlamıştı” diye belirtti.

 

‘Tüm dünya halkları onun özgürlüğünü istiyor’

 

Bütün dünyada savaşın devam ettiğini, Filistin Irak ve İran’da savaşların devam ettiğini belirten Behiye, savaşta silah tüccarlarının etkisi olduğunu kaydetti. Behiye “Asıl aktör Sayın Abdullah Öcalan’dır. Fikrini söyleyebilse dünyadaki savaşlara çözüm olur. Fiziki olarak özgür olsa, fikirleri özgürce ifade edilebilse tüm dünya faydalanır. Ama yine de tüm dünyada kitapları okunuyor ve düşünceleri yayılıyor. Tüm dünya halkları onun özgürlüğünü istiyor. Ekmeğini kandan kazananlar dünyaya barışı istemiyor. İsrail Filistin savaşında da Suriye için de Filistin için de odur çözüm. Onun fikirleri ifade etmesi serbest bırakılsın dünya da huzur için adım atılsın” dedi.