Birçok kentte Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılara tepki

  • 14:39 26 Aralık 2023
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ - Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırıları birçok kentte yapılan açıklamalarla tepkiyle karşılanırken, “Türkiye devleti savaş suçu işliyor” vurgusu yapıldı. 
 
Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarına, birçok kentte yapılan açıklamalarla tepki gösterildi. 
 
Wan
 
 
Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Wan İl Örgütü binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Bijî berxwedana Rojava” ve “Rojava rumeta me ye” sloganının atıldığı açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. Açıklamayı dışarda yapmak isteyen kitleye polis saldırdı. bunun üzerine kitle açıklamayhı il binası önünde yaptı. 
 
‘Savaşla yol yürünmez’
 
Açıklamada konuşan DEM Parti İl Eşbaşkanı Gönül Uzunay, Kürt halkının yıllardır dili ve kimliği için mücadele ettiğini belirterek, Kürtlerin kazanımlarının, AKP iktidarı tarafından saldırılara maruz kaldığını kaydetti. Gönül, “ Türk devleti Rojava’ya yönelik ağır bir saldırı gerçekleştirdi. Heyva Sor Hastanesi’ne yapılan bombardıman sonucu 7 sivil katledildi. Rojava 10 yıldır DAİŞ’e karşı direniyor. Türk devleti savaş politikalarını devam ettirerek, yine katliamlara sebep oluyor. DEM Parti olarak bir kez daha dile getiriyoruz, savaş sorunların çözümü değildir. Savaşlarla bir yol yürünmez, bizler savaşa karşı bir mücadele yürütüyoruz. Barış ve demokrasi sağlanana kadar da mücadele edeceğiz” dedi.
 
‘Barışın sesini yükselteceğiz’
 
Savaşların hiçbir topluma faydasının olmadığını vurgulayan Gönül şöyle konuştu: “Uluslararası devletlerin bu saldırıları görmesi gerekiyor. Bu savaşların karşısına geçmeleri ve savaşı yaratanları durdurmaları lazım.  Savaşlar daima kaybettirir. Barış ve beraberlik kazandırır. Bizler bu ülkeye barışı ve demokrasiyi getirmekte ısrarcı olmaya devam edeceğiz. Bugünde olduğu gibi Türk devleti barışın sesini kısmak istiyor, bizler bu sesi yükseltmeye devam edeceğiz.”
 
Mûş
 
DEM Parti Mûş il yönetimi öncülüğünde Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılar protesto edildi. DEM Parti Mûş İl Örgütü binası önünde yapılan açıklamaya çok sayıda kişi katıldı. Burada konuşan TJA aktivisti Çiçek Tutuş, AKP- MHP iktidarının gün geçtikte savaş politikalarını derinleştirdiğini söyledi. Çiçek, “Türkiye devleti savaş suçu işliyor. Rojava yeniden bombalandı, sivil yerleşim yerleri kasti bir şekilde hedef alınıyor. Petrol rafineleri ve buğday ambarları başta olmak üzere bölgedeki yaşam yerleri ağır bir şekilde bombardımana tabi tutuldu” dedi.
 
Açıklama, “Bijî berxwedana Rojava” ve alkışlarla son buldu.
 
Sêrt
 
 
DEM Parti Sêrt İl Örgütü, parti binalarının önünde basın açıklaması yapmak istedi. TJA, Barış Anneleri Meclisi, yerine kayyım atanan Sêrt Belediye Eşbaşkanı Berivan Helen Işık, DEM Parti, DBP İl Örgütleri ve çok sayıda yurttaş katıldığı açıklamanın yapılacağı binayı ablukaya alan polis, açıklamayı engellemeye çalıştı. 
 
Bunun üzerine, bina içerisinde oturma eylemine geçen kitle, “Rojava halkı yalnız değildir”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganlarını attı. Burada  kitle adına konuşan DEM Parti İl Eşbaşkanı Eşref Tekin, yasak olduğuna dair yasal bir gerekçe talebinde bulundu, ancak polis tarafından yazılı ve sözlü bir gerekçe gösterilmedi. 
 
‘Yasak sadece partimize’
 
Açıklamanın demokratik bir hak olduğunu vurgulayan Eşref, yasak talimatını tanımayacaklarının altını çizdi. Eşref, HÜDA PAR'a yakınlığı ile bilinen Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Pazar günü Güres Caddesi’nde gerçekleşen yürüyüşte çocukların eline silah verilerek yürütülmesine engel olmayan polisin, Kuzey ve Doğu Suriye'de sivil alanlara dönük saldırıya karşı yapmak istedikleri açıklamayı engellemesine tepki gösterdi. Eşref, yasağın sadece kendi partilerine yönelik uygulandığına dikkat çekti. 
 
Mêrdîn
 
 
TJA, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ile DBP Mêrdîn İl ve ilçe örgütleri Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarını protesto etti. DEM Parti il binası önünde yapılmak istenen açıklama polislerin parti kapısına kadar barikat kurması ile engellenmek istendi. Polisler ile yöneticiler arasında kısa bir süre tartışma yaşandı. Yaşanan tartışma sırasında parti binasından çıkmalarına izin verilmeyen kitle sık sık “Bijî berxwedana Rojava” sloganı atarak, engellemeyi alkışlarla protesto etti. DBP İl Eşbaşkanı Şerafettin Aslan, yapmak istedikleri açıklamanın can kayıplarının engellenmesine ve saldırıların sonlandırılmasına ilişkin olduğunu söyledi. Ancak polis amiri “TSK’nın operasyonlarını eleştirmenize izin vermeyiz” diyerek, açıklamanın bina önünde yapılmasına izin verilmeyeceğini söyledi. Bir süre yaşanan tartışmaların ardından yapılan müzakere sonucu açıklama DEM Parti’nin balkonunda yapıldı. Kadınların öncülüğünde gerçekleşen açıklamada “Destê xwe yên Qirej ji ser Rojava bikşînin. Rojava ne bi tenê ye” pankartı açıldı. Açıklamayı TJA Mêrdîn Sözcüsü Ayşe Bozan yaptı.
 
‘Savaşta ısrar ediliyor’ 
 
Türkiye’nin Zap, Avaşîn, Metîna ve Xakûrkê bölgelerinde yaşanan asker kayıpları sonrası Kuzey ve Doğu Suriye kentlerini bombaladığını kaydeden Ayşe, saldırılarda hizmet veren kurumların hedef alındığını kaydetti. Bombalanan yerler arasında Sîmav Yayınevi, Cizre Yem Fabrikası, tren istasyonu ve zeytin fabrikasının da olduğuna dikkat çeken Ayşe, “Saldırılarda hizmet alanları, ticaret merkezleri hedef alınıyor. Bombardımanlar sonucu 8 yurttaş katledildi ve 13 yurttaş da yaralandı. Ayrıca Qamişlo’daki saldırılarda 6 kişi yaşamını yitirdi ve 9 kişi ise yaralandı. Türkiye devleti bu saldırılarla Kürt sorunun barışçıl yöntemlerle çözülmesinden öte adeta düşman hukuku uygulayarak Rojava’da sivil alan ve yaşam kaynaklarını bombalayarak çözümsüzlükte ve savaşta ısrar eden bir yaklaşımı esas almaktadır” dedi. 
 
‘Çözümün asli taraflarından biri Öcalan’dır’
 
Barışın sağlanması, savaş ve çatışmaların son bulması için öncelikle PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecride son verilmesi gerektiğini kaydeden Ayşe, Abdullah Öcalan ile görüşmelerin yolunun açılması gerektiğini söyledi. Kürt sorununun çözümünde Abdullah Öcalan’ın muhataplığın asli taraflarından biri olduğunun altını çizen Ayşe, “Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması ve Kürt sorunun çözümü için Cezaevlerinde başlatılan açlık grevleri yarın itibariyle bir ayını geride bırakacak. Açlık gerinde olan tutsakların sesine ses olmaya devam edeceğiz. Bu noktada çatışmalar sonucunda yaşanan can kayıplarının önüne geçmek ve Kürt sorunun çözümü noktasında adım atmak için tüm demokratik kamuoyu, aydın ve muhalefete sorumluluk düşmektedir” ifadelerini kullandı. 
 
Açıklama, sloganlar eşliğinde son buldu.