Wan’dan seslendiler: Gemlik Yürüyüşü’nde buluşalım

  • 14:16 8 Kasım 2023
  • Güncel
 
WAN - Binlerce yurttaşın katılımıyla Wan’da düzenlenen halk buluşmasında PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikalarına karşı, “Gemlik Yürüyüşü’nde buluşalım” mesajı verildi. 
 
Wan’da Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) öncülüğünde PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit, cezaevinde yaşanan ihlaller ve 18 Kasım’da Gemlik’e gerçekleştirilecek “Özgürlük yürüyüşü”ne dikkat çekmek amacıyla halk buluşması gerçekleştirdi. Kent merkezinde bulunan bir düğün salonunda düzenlenen buluşmaya siyasi parti ve Sivil Toplum Örgütleri’nin (STÖ) yanı sıra çeşitli cezaevlerinde çeşitli tarihlerde tahliye olan 30 yıllık tutsaklar ile binlerce kişi katıldı.  
 
Sinevizyon gösterimi
 
Salonda “ Bi rebertiya azad, ber bi rizgartiya demokratik ve” pankartı asılırken,  demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşu ardından program başladı. Saygı duruşu sırasında salonun dört bir yanı zılgıt, alkış ve “Biji Serok Apo” sloganları sesleri yükseldi. Ardından PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 15 Ekim 1999 uluslararası komplo süreci ve Türkiye de İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne getiriliş ile ağırlaşarak devam eden tecrit gündeminin ele alındığı sinevizyon gösterimi yapıldı. Sinevizyon da çatışmalarda yaşamını yitiren HDP Gençlik Meclisi üyesi Çetin Temel, okuduğu şiirle anıldı. Çetin’in sinevizyona yansıtılması sırasında “Şehit namirin!” sloganları atıldı. 
 
‘Tecrit politikalarını kabul etmiyoruz’ 
 
Daha sonra söz alan MEBYA-DER Eşbaşkanı Hanım Kaya, ‘kirli savaş’ diyerek adlandırdığı politikaların devreye konularak yaşamın tüm alanlarına sirayet ettirildiğine dikkat çekti. Rojava’ya yönelik saldırılara değinen Hanım, “Sayın Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış bir tecrit var. 32 aydır ne avukatlarıyla ne de ailesiyle hiçbir şekilde görüştürülmüyor. Tecritle bağlantılı olarak cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri de giderek artıyor. Öte yandan Rojava’ya yönelik savaş politikaları kimyasal silah ve savaş suçlarıyla sürüyor. Bu politikaları kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
Gemlik Yürüyüşü’ne katılım çağrısı 
 
TUHAY-DER Eş başkanı Çetin Uyar ise, “Kürt halkı cezaevlerinde yaşanan ihlallere yönelik duyarsız kalmamalı. Çocuklarımız zulüm politikalarından kaynaklı yaşamını yitirdi. Bizler bu özgürlük arayışlarına ilişkin cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. 18 Kasım tarihinde Gemlik’e bir yürüyüş programımız var. Tüm aileler yürüyüşe büyük bir katılım sağlamalıdır. Bizler yapacağımız yürüyüş ile İmralı Cezaevindeki tecridi kıracağız” dedi.   
 
‘Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü istiyoruz’ 
 
Tecride karşı herkesin sesini yükseltmesi üzerinde duran Barış Anneleri Meclisi üyesi Şirin Abi ise şunları söyledi: “Tecride karşı vicdanı olan herkes sesini çıkarmalıdır. Anneler ağlamasın. Asker, polis, gerilla anneleri artık ağlamasın. Tecridi kabul etmiyoruz. Sayın Abdullah Öcalan özgür olmadan hiçbirimiz özgür olamayız. Devlet yetkililerine sesleniyorum. Barış inşa edilmeli. 40 yılı aşkın bir savaş var. Ne zamana kadar sürecek? Umut ediyorum bizler bu kirli savaş politikalarına karşı tecridi kıracağız. Sayın Abdullah Öcalan’ı aramızda görmek istiyoruz. Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü istiyoruz” sözleriyle son olarak tecridin kalkması amacıyla düzenlenecek Gemlik Yürüyüşü’ne katılım çağrısında bulundu. 
 
‘Kürt halkı baskıya rağmen mücadele ediyor’ 
 
Son olarak konuşan MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Emine Kaya, iktidarın baskı politikalarına işaret ederek, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikalarına dikkat çekti. Baskıya rağmen Kürt halkının mücadele ettiğini belirten Emine, son olarak Gemlik Yürüyüşü’ne katılımın önemini vurguladı.  
 
‘Tecrit Sayın Öcalan şahsında Kürt halkına dayatılıyor’ 
 
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Wan Şube üyesi avukatlarından Veysi Güneş de konuşmasında PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikalarının hukuki boyutunu ele aldı. Kürt halkına yönelik yüzyıllardır tecrit politikalarının devreye konulduğunu belirten Veysi, tecridi sadece siyasi olarak ele almamak gerektiğini dile getirerek, “Kürt halkına yönelik tecrit politikaları asimilasyondan, yaşamın tüm alanlarına yayılmış durumda. Bizler de her koşulda devam eden tecrit politikalarına karşı hukuki mücadelemize devam edeceğiz. Tüm tutsaklar için uygulanabilir ‘Umut hakkı’ dahi Sayın Abdullah Öcalan için kabul görülmüyor. Tecrit Sayın Abdullah Öcalan şahsında Kürt halkına dayatılıyor” sözlerini kullandı.   
 
‘Mücadeleye dört elle sarılmalıyız’ 
 
30 yıl sonra tahliye edilen Kadir Kaplan’da, “ Benim için şu anda sizler karşısında konuşmak çok zor. Her biriniz bizlerin mücadele arkadaşlarısınız. Hepinizin önünde saygıyla eğiliyorum. Arkadaşlarımız üzerinde ağır bir tecrit politikası var. Bizler mücadelemizden eminiz. Cezaevindeki arkadaşların gözü sizlerin yürüttüğü mücadelededir. Kürt halkının cezaevlerine sahip çıkması gerekiyor. Cezaevinde tecrit uygulamalarına karşı bizler örgütlü mücadelemizle direndik ve o cezaevi koşullarında bu tecridi bizlerin örgütlü mücadelesi kırdı. Cezaevindeki arkadaşların tek bir isteği var, ‘özgür bir yaşam’, başka hiçbir talepleri yok. En önemli şey de bu tecrit koşullarına rağmen direniyorlar. Burada büyük bir heyecan var. Bu heyecanla umudumuz büyük. Bu heyecanla mücadeleye dört elle sarılmalıyız” ifadelerine yer verdi. 
 
Konuşmaların ardından buluşma sona erdi.