Rozerin Gültekin

 

AMED - Binlerin katıldığı DBP’nin konferansında mikrofonumuza konuşan kadınlar, “PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü kadınların özgürlüğü” diyerek, “Halkımızı 18 Kasım’da gerçekleşecek olan Gemlik Yürüyüşüne çağırıyoruz” dedi.

 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 12 Kasım’da Ankara’da gerçekleştireceği 6’ncı Olağanüstü Kongre öncesi 5 Kasım’da Amed'in Rêzan (Bağlar) ilçesinde “Örgütlü toplumla özgür yaşamı kuralım” şiarıyla konferans gerçekleştirdi. PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde 25 yıldır uygulanan ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanmasının önemine dikkat çekilen konferansa, ulusal kıyafetleri ve direnişin büyütülmesi çağrısıyla katılan kadınlar damga vurarak seslerini yükseltti. 

 

Konferansta kendilerine uzattığımız mikrofona konuşan kadınlar, PKK Lideri’nin özgürlüğü için harekete geçilmesi çağrısında bulundu.

 

‘Önderlik özgür olmadan kadınlar da, Türkiye de özgür olamaz’

 

Abdullah Öcalan’a yönelik tecridi kınayan Barış Annesi Taybet Altan, “Ailelerin, avukatların gidip görüş gerçekleştirmesi gerekiyor. Bu tecrit sadece önderliğin değil aynı zamanda tüm kadınların üzerinde uygulanıyor. Kadınların tecridi kırması gerekiyor. Önderlik özgür olmadan kadınlarda, Türkiye’de özgür olamaz. Barışın anahtarı Önderliğin elindedir. Bugün Rojava'da, Gazze'de birçok çocuk, genç, yaşlı ölüyor önderliğin üzerindeki tecrit kalkarsa dünyada barış sağlanır. Önderlik barışın sağlanması, kanın durmasını istiyor. Herkesin bu tecridin kaldırılması için ayağa kalkması gerekiyor. Biz barış istiyoruz, kan istemiyoruz” dedi.

 

‘Biz ayağa kalkmayana kadar Önderlik özgür olmayacak’

 

3 yıldır Abdullah Öcalan'dan haber alınamadığını dile getiren Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Siverek ilçe yönetiminde yer alan Zana Kültür, “Açlık grevi yapalım, yürüyüş yapalım, Önderliğimizden bir haber alalım. Biz haber alınamamasından çok rahatsızız. Bizim gözümüz İmralı’nın yolunda. Oradan haber gelmesini bekliyoruz. Avukatların Önderlikle görüş gerçekleştirmesini bekliyoruz ama tecrit içinde tecrit uyguluyorlar, bir haber gelmiyor. Önderlik özgür olursa Kürt halkı da özgür olur ama Önderlik üzerinde tecrit var olduğu sürece bizim üzerimizde de uygulanacak. Tecrit kalkana kadar rahat bir şekilde yatmayacağız.  Kürt halkı neden ayağa kalkmıyor? neden bu sessizlik? Kürt halkına çağrımdır herkes olduğu yerde ayağa kalksın. Biz ayağa kalkmayana kadar Önderlik özgür olmayacak. Televizyonlara çıkıp tecrit var demekle bitmiyor mücadele vermek gerekiyor” sözlerini kullandı. 

 

‘18 Kasım’da  halkımızı yürüyüşe çağırıyoruz’

 

Tecride karşı mücadelenin yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan HEDEP Hezex İlçe Yöneticisi Leyla Tatlı şunları söyledi: “Sayın Abdullah Öcalan hukuksuzluğun, adaletsizliğin olduğu bir ülkede tecrit altında. Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü bizim de özgürlüğümüz. Çözümsüzlüğü, adaletsizliği ve hukuksuzluğu yaşadığımız 21’inci yüzyıldayız. Abdullah Öcalan'ın tecrit altında olması, fikrinin halkla temas halinde olmaması da bu çözümsüzlüğün nedenidir. Abdullah Öcalan’ın fikri konuşulursa ya da temas kurulursa halklar tarafından birebir temas halinde olursa büyük bir ses olur. Bütün siyasi alanlar, demokratik alanlar ve halk bu konu üzerine seferber olmalı. Abdullah Öcalan için barış için demokratik yaşam için 18 Kasım’da yürüyüşe bütün halkımızı, gençlerimizi ve özellikle kadınları çağırıyoruz.”

 

‘Direnişi büyüteceğiz’

 

konferansa katılanlardan Merve Demir, iktidarın yarattığı tecridin halkların iradesini yok edemeyeceğine dikkat çekti. Merve, “Sadece Abdullah Öcalan üzerinde değil siyasi tutsaklar üzerinde de uygulanan bir tecrit söz konusu. Çok absürt cezalar verilerek insanları yıldırmaya çalışıyorlar. İnsanlar mücadele etmesinler diye her alanda bir ambargo uygulanıyor. Bunların karşısında biz Kürt gençleri ne yapabiliriz? Benliğimizi koruyarak sokaklara çıkarak, sesimizi daha yükseğe çıkararak buna karşılık verebiliriz. Kadınlar korkusuzlar, cesaretliler, her şeye göğüs gerebiliyorlar. Bunun için tecrit ilk olarak kadınlara uygulanıyor.  Ama kadınlar hiçbir zaman yılmadı ve yılmayacak. Zilanlar, Beritanlar ve birçok kadın Kürt halkı için mücadele verdi. Bizler de bu direnişi büyüteceğiz” ifadelerini kullandı.

 

Tecride karşı birlikte mücadele vurgusu

 

Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin aynı zamanda Kürt halkına yönelik olduğunu dile getiren HEDEP PM üyesi Sabuha Akdağ ise şu sözleri kullandı: “Devlet istiyor ki bütün Kürt halkı tecritle birlikte yaşamaya alışsın. Bizler bu tecride karşı mücadele yürütüyoruz ve bundan sonra da tecridin kaldırılması için mücadelemize devam edeceğiz. Bizler bu tecridi kırmak için kadınlar olarak da mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz, çünkü tecrit en çok kadınları etkiliyor. Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için bir kampanya başlatıldı.  Halklar Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması için mücadele ediyor. Tecridin kalkması, halkın sorumluluğundadır ve Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için mücadele etmek zorundadır. Yeni bir yapılandırma sürecine girdiğimiz bu dönemde daha çok Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü üzerine mücadele yürütmeli ve dünyaya duyurmalıyız.”

 

‘Halklar Gemlik Yürüyüşü’ne katılmalı’

 

”Sayın Abdullah Öcalan’ın kesinlikle özgür olmasını istiyoruz” diyen Zozan Delila da, “Tecridin kaldırılmasını, özgür yarınlar istiyoruz. Biz önderimizin serbest olmasını özgür olmasını istiyoruz, arkadaşlarımızın serbest olmasını istiyoruz. Tecridin kalkması önderimiz için halk için yoldaşlarımız için çok önemli. Bu nedenle tüm halkımızı 18 Kasım’da gerçekleşecek olan Gemlik Yürüyüşü’ne bekliyoruz” diye çağrı yaptı.