Tecrit hamlesine katılan YJK-E’li Medya Rosan: Mutlaka kazanacağız!

  • 09:01 6 Kasım 2023
  • Güncel
 
Rozerin Gültekin 
 
İSTANBUL - “Abdullah Öcalan'a Özgürlük Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” hamlesinin amacının, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlayarak kalıcı bir barış getirmek olduğunu söyleyen YJK-E üyesi Medya Rosan, “Bu paradigma benim için çözüm yoludur. Hiçbir güç artık o düşünceyi durduramaz. Mücadelemize devam edeceğiz ve bir gün mutlaka kazanacağız” dedi. 
 
İmralı Adası’nda 25 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 33 aydır da hiçbir haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan için 10 Ekim’de, dünyanın dört bir yanından 74 merkezde eş zamanlı olarak “Abdullah Öcalan’a Özgürlük Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” hamlesinin startı verildi. 74 ülkede başlatılan hamlenin 20’nci gününde, dünyanın her yerinden destek ve dayanışma etkinlikleri, açıklamalar gelmeye devam ediyor. Destek ve dayanışma çalışmalarında biri de kadınlar öncülüğünde gerçekleşen “Özgürlük Kazanacaktır” başlıklı forum oldu. Çok sayıda kadın, forumda bir araya gelerek tartışmalar yürüttü. Kadınlar tarafından sahiplenilen ve çalışma yürütülen hamlede yer alan kurumlardan biri de Almanya Kürt Kadın Hareketi (YJK-E) oldu.
 
YJK-E üyesi Medya Rosan, Almanya’nın tecride karşı tutumu ve hamleye ilişkin JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘İlk tecrit uygulayan ülke Almanya oldu!’
 
Tecridin hem uluslararası hukuka hem de Türkiye’nin yasalarına göre hak ihlali olduğunu ifade eden Medya, kişilerin hangi cezaevinde olursa olsun haklarının olduğunu ancak Abdullah Öcalan’ın 25 senedir bu haklarını kullanamadığını dile getirdi. Medya, “Haklarının ihlal edilmesi kabul edilemez bir şey. Abdullah Öcalan’a ilk tecrit uygulayan ülke Almanya oldu. Almanya'da Abdullah Öcalan’ın durumunu, Türkiye'deki insan hakları ihlallerini, yapılan soykırımlarından bahsedemezsin. Ceza davası açılabilir. Tecride yasal bir çerçeve çizmişler, Türkiye de bunu pratiğe dönüştürdü” dedi.
 
‘Abdullah Öcalan yeni yaşam felsefesi sundu’
 
PKK Lideri’nin paradigmasından “rahatsızlık” duyulduğunu paylaşan Medya, “PKK diğer ulusal kurtuluş partilerden farklıydı. Sadece ulusal kimlik mücadelesi değildi. PKK’nin ideolojisini oluşturan ve halka rehberlik yapan, yeni yaşam felsefesi sunan Abdullah Öcalan’dı. Bu da hegemonya güçlerini rahatsız etti. Orta Doğu için çizilen planları yürütülemez kıldı. Örneğin Rojava’da yüzyıllardır herkes çatışma içindeydi. Ama Abdullah Öcalan’ın çizdiği perspektifle, birbirine düşman olan halklar bir araya geldi. Bu hegemonyal güçlerin işlerine gelmiyor. Çünkü insanlar savaşmazsa silahlarını kime satacaklar, kimi sömürecekler? İşte bunlardan dolayı tecrit uyguluyor” yorumunu yaptı.
 
‘Almanya PKK’yi yok etmek istiyor’
 
“Almanya her zaman PKK’yi yok etmem gerekiyor diyerek hareket ediyor” sözlerini kullanan Medya, bu düşünce nedeniyle Türkiye ile Almanya’nın ortaklaştığının altını çizdi. Medya, bu ortaklaşmanın bir sonucu olarak Rojava’ya yönelik gerçekleştirilen saldırılara karşı Almanya'nın üç maymunu oynadığını belirtti. Medya, “Herkes Filistin’i, Ukrayna’yı konuşuyor ama Erdoğan'ın yaptığını konuşmuyorlar. Siyasetçilerle konuştuğumuzda, ‘Türkiye’nin kendi sınırlarını teröre karşı savunmaya hakkı var’  deniliyor. PKK hiçbir zaman füzelerle sivil yerleşim yerlerine bomba atmadı, sivilleri rehin almadı, kadınları çırılçıplak soyarak işkence etmedi. Herkes bunu biliyor. Osmanlı zamanından beri Almanya'nın sömürgesi Türkiye’dir. Ama Almanya, Afrika'daki sömürgelerini kaba bir şiddetle yönetirken Türkiye ile sürekli silah kardeşliği yolunu izledi. Almanya ve Türkiye, dünya savaşında İngilizlere ve Fransızlara karşı savaştı. Yani sömürge olmasına rağmen işbirliği oluştu ve o işbirliği o günden beri ayakta. Almanya Türkiye’yi kullanarak diğer Orta Doğu ülkelerinde hegemonyasını kuruyor” değerlendirmesini yaptı.
 
30 yıldır mücadelede: Bu paradigma benim için çözüm yolu!
 
Hitler’in katliamları nedeniyle kendisinin anti-faşist olduğunu belirten Medya, yaptığı okumalar sonucunda da Abdullah Öcalan’ın paradigmasının kendisini en etkileyen paradigma olduğunun bilgisini verdi. Medya, “Kürt hareketi içerisinde 30 yılımı dolduracağım. İlk tanışmam 93’te oldu. Burada sadece burayı kurtaralım, buranın egemeni biz olalım diye bir şey yoktu. Çok farklı bir tarzı, yaklaşımı vardı. Örneğin 1994’te Almanya’da, Avrupa’daki kadın hareketinin kuruluş konferansı yapılmıştı, oraya katıldım. İlk defa bu kadar kadının bir araya gelip siyasi tartışmalar yürütmesi, kendilerinin bir perspektif çizip kendi kaderini ele alması bana çok ilham vermişti. Abdullah Öcalan da esas sorunun aslında erkeklerin kadınlar üzerinde kurduğu sömürge olduğunu söylüyor. Patriarkal sistemi yani Abdullah Öcalan’ın dediği kelimelerle o ‘zılamı’ öldürdüğümüz zaman bütün bu sorunlar çözülebilir. Onu yapmadan sen ne kadar devrim ve işçi ayaklanması yaparsan yap, her gün ağaçlara sarıl, temel sorun çözülmeden gerçek bir çözüm olmaz. Onun için bu paradigma benim için gerçekten çözüm yoludur” vurgusunu yaptı.
 
Sorunların kilit noktası: Kurdistan sorunu!
 
PKK’yi ilk kriminalize ilan eden ülke olan Almanya’da, halkların devletlerarası işbirliği kabul etmediğini ifade eden Medya, yıllardır mücadele yürüttüğünü ve son olarak da 74 ülkede başlatılan “Abdullah Öcalan’a Özgürlük Kürt Sorununa Çözüm” hamlesinde yer aldıklarını dile getirdi. Medya, “Abdullah Öcalan’ın paradigmasının bu kadar evrenselleşmesi çok güzel. Kampanyanın amacı Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlayarak Türkiye’ye, Kurdistan’a ve Orta Doğu'ya kalıcı bir barış getirmek. Barışın ne kadar ihtiyaç olduğunu, son haftalarda yaşanan gelişmeler gösteriyor. Filistin-İsrail sorunu, Kürt meselesi çözülmeden çözülemez. Bütün sorunların kilit noktası Kurdistan sorunu. Örneğin Mandela özgür bırakıldıktan, siyasi bir statü kazandıktan ve ülkenin başbakanı olduktan sonra diğer ülkelerde de demokratikleşme meydana geldi. NATO ülkeleri bu değişiklikten korktuğu için tecridi sıkı sıkı ayakta tutuyor” dedi.
 
Çalışmaları sürecek: Mutlaka kazanacağız!
 
“Kimse Abdullah Öcalan tehlikelidir diyemez” sözlerini kullanan Medya, “Hegemonyal güçlerin korktukları şey Abdullah Öcalan’ın düşüncesi. Bu hamle şunu gösterdi, fiziki özgürlüğünü daha kazanmış olmasa bile üzerindeki siyasi tecrit kaldırılmıştır. Ne kadar şiddet kullanırlarsa kullansınlar, hiçbir güç artık o düşünceyi durduramaz. Bir tohumu düşünün. Tohum, toprak yüzüne çıkana kadar önce altta bir sürü kökleri örülüyor. Biz de şu anda o ağları kuruyoruz” ifadeleriyle kampanyanın amacını dile getirdi. Diplomasi alanında çalışma gerçekleştireceklerini, gösteri ve konferanslarla da tecridi gündeme getirerek bilgilendirme çalışmaları yapacaklarını söyleyen Medya, “Mücadelemize devam edeceğiz ve bir gün mutlaka kazanacağız. Yer altında büyüyen o köklerin çiçeği, bir gün toprak üstüne çıkacak. 26 Kasım 1993 Almanya İçişleri Bakanlığı tarafından PKK yasağı konuldu. Bu yasağın 30’uncu yıldönümü geliyor, buna da yoğunlaşacağız. Çünkü bu da Abdullah Öcalan’a karşı uygulanan tecridin bir parçasıdır” sözleriyle mücadelelerini kesintisiz bir şekilde sürdüreceklerinin mesajını verdi.