TJA’nın kampanyası ikinci ayında: Kadınlar ‘xwebun’da buluşmalı

  • 09:01 3 Kasım 2023
  • Güncel
 
 
 
Zelal Tunç 
 
WAN - TJA’nın “Bi Jin Jiyan Azadî’yê ber bi Azadîyê ve” kampanyasının ikinci ayında özgün ve karma atölyelerde bir araya gelen kadınlar, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit, özel savaş politikaları ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği rollerine karşı, “Jin Jiyan Azadî” felsefesiyle “xwebun” olmayı tartışıyor.
 
Tevgera Jinen Azad (TJA) Kürdistan ve Türkiye’nin birçok ilinde çeşitli tarihlerde “Bi Jin Jiyan Azadî’yê ber bi Azadîyê ve / Jin Jiyan Azadî ile Özgürlüğe Doğru) kampanyasının startını verdi. Kampanya kapsamında Wan’da 15 Eylül tarihinde kitlesel katılım ile açıklama ve yürüyüş etkinliği düzenleyen TJA, çalışmalarını başlattı. Başta PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit koşullarının kesintisiz bir şekilde devam etmesine karşı mücadele başta olmak üzere, toplumsal cinsiyet rolleri, özel savaş politikalarının esas alındığı kampanya çeşitli etkinliklerle sürüyor.
 
‘Özgür, örgütlü’ mücadele vurgusu
 
Kampanya ikinci ayında siyasi parti, kadın kurumları ve Sivil Toplum Örgütleri’nin (STÖ) katılımıyla özgün ve karma atölyeler ile devam ediyor. Atölyelerin başladığı kentlerden biri olan Wan’da, dün Halkların Demokratik Partisi (HDP) Wan İl binasında düzenlenen özgün atölyede kadınlar, PKK Lideri Abdullah Öcalan şahsında başlayan tecrit koşullarının, yaşamın her alanına yayılması ve cezaevlerindeki ihlaller başlığıyla tartışırken, devletin Kurdistan’da, Kürt inkarı ve imhası üzerinden geliştirdiği özel savaş politikaları kapsamında üniformalı şiddet, madde bağımlılığı, fuhuş, cinsiyet eşitsizliğinin alt başlıkları “cins bilinci, hemcins sevgisi” ile kadınların “özgür, örgütlü” mücadelesinin önemine vurgu yapıldı.
 
Şiddet sarmalına karşı; Cins bilinci ve cins sevgisi
 
Atölyelere katılan kadınlar, eleştiri ve özeleştiri ile hizmet ettikleri konuları tek tek üzerlerindeki yansımaları ile ortaya koyarak “…daha cesur” ifadelerle “eksik” katılımlarının önündeki engelleri konuştu. Kadınların toplumsal cinsiyet rolleri ile “erkek, aile, toplum, devletin” kadına yönelik sistematik şiddet sarmalına karşı mücadele yolları ve alternatiflerinin ne olması gerektiğini ifade etti.
 
‘Kadınlar cins bilincinin farkında değiller’
 
Atölyeye katılan kadınlardan  68 yaşındaki Sosin Oktay, “Atölyelerde kadının kendi gücünün farkında olması gerektiğini ve bu gücü doğru orantıda kullandığı zaman ne kadar verimli olabileceği anlatılıyor” dedi. Kadının gücünün farkında olması için TJA’nın kampanyasına aktif olarak katılması gerektiğini vurgulayan Sosin, “Kadın güçlüdür. Kadın var ve var olacak. Kadınların yüzde 60’ının “cins bilincinin” farkında olmadığını belirten Sosin, bunu öğrenebilmek ve fakına varmak için TJA’nın çalışmalarında yer alması gerektiğini söyledi.
 
Özel savaş politikaları: Kadınların örgütlü gücüyle ortadan kalkabilir
 
Özel savaş politikalarına değinen Sosin, mahalle ve sokaklarda uyuşturucu ve madde bağımlılığının arttığına dikkat çekerek, “Fuhuş ve uyuşturucunun artması, madde kullanımının on yaşına kadar düşmesinin temel nedeni aileden kaynaklanıyor. Bunun temelini anne ve kadınlar oluşturuyor” ifadesini kullandı. Sosin, kadınların örgütlü olması ile madde bağımlılığı ve özel savaş  politikaların önüne geçilebileceğini vurguladı. 
 
‘Jin Jiyan Azadî’ felsefesi dünyaya yayıldı
Siyasetçi kadınlardan Nazime Arvas’ta, Kurdistan’da yüzyıllardır baskı ve zulüm politikalarının devrede olduğunu hatırlattı. “İradeye sahip çıkmak kadının sorumluluğu” diyen Nazime devamında, “Kadınlar her alanda kültürlerine, dillerine, ruhlarına, cins bilincine sahip çıkmalı” dedi. Bu kapsamda “kadının rolü nedir?” sorusuna karşılık Nazime, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Kürt ve dünya kadınlarına yönelik geliştirdiği  “Kadın perspektifinin” önemine değindi. Nazime, “Bu irade sayesinde Kürt kadının mücadelesi dünyada ‘Jin Jiyan Azadî’ ile hayat buldu. Bugün Rojhilat’ta ‘Jin Jiyan Azadî’ kadın felsefesi olarak yayıldı. Bu paradigmayı PKK Lideri Abdullah Öcalan geliştirdi” şeklinde konuştu.
 
‘Tecrit ana dilimizi kullanmamaya kadar yayıldı’
 
PKK Lideri üzerindeki tecrit politikalarının 32’inci ayda kesintisiz iletişimsizlik haliyle sürdüğüne işaret eden Nazime, “Bugün sokaklarımızda, mahallelerimizde, üzerimizde ağır tecrit politikaları söz konusu. Evlerimize kadar tecrit politikaları yayıldı. Tecrit politikaları dilimize kendi ana dilimizi kullanmayarak sürüyor. Kadınların bu konulara dikkat etmesi gerekir. Bugün çocuklarımızla başka dillerde konuşuyoruz. Ancak ana dilimiz Kürtçe’yi yaşatmak kadının görevi ve sorumluluğu altında. Kadın ile çocuğun arasındaki iletişim dilinin ana dilinde olması gerekir” dedi. 
 
‘Tecrit dilimizi, kimliğimizi ele geçirmiş durumda’
 
Nazime ayrıca, “Bugün Kurdistan kullanımı bile yasaklanmış ise bu tecrit politikalarından bağımsız değildir. Bugün tecrit politikalarına karşı çıkmazsak daha çok baskılanır, daha çok inkar ediliriz. Tecridin bizi de ele geçirmemesi için mücadele etmemiz gerekir. Dilimiz yok olursa kimliğimiz yok olur. Kadınlar asimilasyona karşı kalkan olmalı” diye belirtti.
 
Yaşamın ilk üreticisi kadın: Saldırı altında
 
Yaşamın ilk nüvelerinin atıldığı Mezopotamya topraklarında yaşamın ilk inşacısının kadın olduğunu dile getiren Nazime, “ Dil, kültür, ideoloji ve felsefenin ilk üreticisi kadın. Kadın yaşamın temelini oluşturdu. Ancak geldiğimiz noktada kadın bedeni, kadın kimliği saldırı altında. Kadın katliamları artmış durumda. Kadın bedeni meta olarak kullanılıyor. Şu anda kentlerde özel savaş politikası ile kadınlar hedef alınıyor” şeklinde konuştu.
 
Kadınlar ‘xwebun’da buluşmalı
 
İktidarın politikalarıyla kadınların ve gençlerin, “örgütlü yapılara dahil olmasın da, ne yapıyorsa yapsın!” anlayışıyla hedef halinde olduğuna değinen Nazime, “’Jin jiyan Azadî’ bir slogan değil. Yüzlerce Kürt kadın ‘Jin Jiyan Azadî’ uğruna yaşamını yitirdi. Jîna Emînî şahsında ‘Jin Jiyan Azadî’ dünya kadınlarının felsefesi oldu. Kürt kadının felsefesiyle mücadele etmemiz gerekiyor. Bu felsefeye sahip çıkmak için ‘xebun’ olmak özümüzle buluşmak ve tecrit politikalarını ortadan kaldırmak zorundayız” diye konuştu.