'Tecrit Kürt halkına işkence politikasıdır'

  • 21:58 2 Kasım 2023
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Strasbourg’da kesintisiz bir şekilde sürdürülen Özgürlük Eylemi’ni yeni haftasında sürdüren grup, "Tecrit Kürt halkına işkence ve iradeyi teslim alma politikasıdır” diyerek, 10 Ekim’de başlatılan kampanyayı sahiplenmeye çağırdı.
 
 
Fransa’nın Strasbourg kentinde 25 Haziran 2012’de PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve üzerindeki mutlak tecridin kırılması amacıyla başlatılan eylem 593’üncü haftasına girdi.Eylemi yeni haftada İsviçre Kürt Kadın Birliği (YJK-S) ve Arjîn Garzan Komünü aktivistleri devraldı. Halise Tüzer, Naile Gümüştaş, Saadet Doymaz ve Fehime Öztürk’ten oluşan yeni grup, 5 Kasım’a kadar nöbet eylemini yürütecek.
 
'Tecrit Kürt halkına yapılan işkencedir'
 
Eylem koordinasyonundan sorumlu Zülfü Bingöl 10 Ekim tarihinde dünyanın birçok ülkesinde “Öcalan’a Özgürlük, Kürt Sorununa Çözüm” şiarıyla başlatılan kampanyanın önemine dikkat çekerek, “Tecrit Kürt halkına yapılan işkencedir. Kürtleri teslim alma politikasıdır. Çağrımız, Kürt halkı, Önder Apo’nun yoldaşlarına ve Kürt dostlarınadır. Kampanyayı büyütmemiz bu işkenceye son vermemiz gerekiyor” dedi. Strasbourg’da sürdürdükleri eylemle başta İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) olmak üzere Avrupa kurumlarını görevlerini yerine getirmeye çağırdıklarını söyleyen Zülfü Bingöl, “Bizler Önderliğimiz özgürleşmeden bu eylemimize son vermeyeceğiz. Kampanyayı büyüterek sonuç alacağımız kesindir" dedi.
 
'Cevabımız direniştir'
 
Eylemcilerden Naile Gümüştaş, "CPT görevlerini yerine getirmemiştir. 25 yıldır barış ve özgürlük isteyen kadınların iradesi de rehin alınmaya çalışıldı. Biz kadın iradesiyle bu kirli komployu boşa çıkaracağız. Biz sadece Önderliğimizden bir haber almayla yetinmeyeceğiz. Biz Önderliğimizin özgürlüğünü istiyoruz. Bu başarı Kürt halkının başarısı olacaktır. Mutlak tecridin mimarlarına karşı biz de diyoruz ki, mutlak direnişle size cevap olacağız" diye belirtti.
 
'Önderlik ve halk bütündür
 
Halise Tüzer ise uluslararası komplonun ilk gününden itibaren Abdullah Öcalan etrafında kenetlenen ve komploya karşı bedenlerini meşale eden 80’e yakın Kürdün direnişine dikkat çekerek, “Çünkü Önderlik ve halk bir bütündür" diye kaydetti.
 
“CPT önünde sürdürdüğümüz eylem aynı zamanda insanlık adına yürütülen eylemdir” diyerek, savaşların sona ermesinin Abdullah Öcalan’ın paradigmasıyla mümkün olacağına dikkat çekti. Halise, “Önderliğimizi özgürleştimek için mücadeleye devam edeceğiz. Biz kadınlar Önderliğe borçluyuz. Çünkü kadınların özgürlüğü Önderliğin özgürlüğünden geçiyor. Çünkü o kadın köleliğini anlattı" dedi.