Mîdye Miqted

 

HALEP - Kobanê direnişinde kadınların öncülüğüne dikkat çeken kadınlar bu direnişle dünyanın Kobanê’yi tanıdığını, ismini duyduğunu, tarihe yazıldığını vurguladı. 

 

19 Temmuz 2012 tarihinde gerçekleşen Rojava Devrimi  ile birlikte adım adım Kuzey ve Doğu Suriye’ye yeni bir sistem inşa edilmeye başlandı. Kadınların devrimdeki rol ve üslendikleri öncülük misyonu ile de devrim, Kadın Devrimi da olarak tanımlandı. Yeni sistemin inşa çalışmaları sürerken buna karşı saldırılar da artmaya başladı. 15 Eylül 2014 tarihinde DAİŞ’in Kobanê’ye saldırısı ile devrimin kazanımları ve yeni istem ortadan kaldırılmak istendi. Ancak DAİŞ’e karşı gösterilen direnişin tüm dünyada yankılanması sonucu 1 Kasım 2014 tarihinde Dünya Kobanê Günü ilan edildi. DAİŞ’in yenilgiye uğratılmasının ardından bu kez de Türkiye’nin Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê’ye yönelik saldırıları ile devrim hedef alındı. Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları bu gün de yaşam alanları ve bölgenin alt yapısının hedef alınması ile devam ederken, bölgedeki kadınlar başta olmak üzere devrimin kazanımlarını ve yeni sistemi korumaya dönük direniş de devam ediyor. 

 

Halep Kongra Star Eğitim Komitesi üyesi Muna Kibik, Şerqî Mahallesi Şehit Gelhat Meclis Eşbaşkanı Nehle Mustafa, Halep Cemil Horo Kültür ve Sanat Merkezi Üyesi Yasmin Kuşan, Kobanê direnişine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

 

‘Kadın Devrimi benim devrimim!’

 

Muna Kibik, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Rojava Devrimi ve Kobanê direnişini etkileyen düşüncelerine dikkat çekerek, “Önder Apo’nun düşünceleri ile Rojava Devrimi örnek oldu. Önder Abdullah Öcalan, ‘bu devrim benim devrimim’ dedi. Bu söylemin derin bir anmalı var. Kobanê’de kadınların başarmasına çok etkisi oldu. Kadınlar her alanda Önderliğin felsefesi ve düşünceleri ile yer aldı” dedi. 

 

‘Arin Mîrkan faşist sistemin zihniyetini ortadan kaldırdı’

 

Kobanê direnişinde sembol olan Arîn Mîrkan’a da değinen Muna, şunları belirtti: “Kobanê direnişi esasında Kadın Devrimi’nin temeli oldu. Kobanê direnişi dediğimizde şehit Arîn Mirkan’ın fedai eylemi geliyor aklımıza. Arîn Mîrkan, fedai eylemi ile Türk devletini ve çetelerini vurdu. Kürt kadınların iradesini kırmak isteyen faşist zihniyeti de ortadan kaldırdı. Arîn eylemi ile Rojava Devrimi’nde DAİŞ'e karşı verilen mücadelede Kürt kadınların iradesini ispatladı. Aynı zamanda da kadınların ufkunu genişletti. Arîn Mîrkan, Önder Apo’nun öğrencisi olduğu için bu iradeyi gösterdi.”

 

‘Devrim mücadelemizi büyüteceğiz’

 

Bugünkü saldırılara da dikkat çeken Muna, Türkiye’nin kadınları hedef aldığını hatırlatarak, “Türk devleti kadının özgürlüğü ile toplumun özgürlüğü mümkün olur. Aynı zamanda kapitalizmin rolü zayıflar bu yüzden kadınlara saldırıyor. Kadınlar DAİŞ saldırısında direndiği ve Kobanê’de büyük bir zafer kazandıkları için Türk devletinin hedefi oluyorlar. Bu yüzden Dünya Kobanê Günü önemli. Bizler kadınlar olarak Önderliğimizin düşünceleri ile mücadelemizi daha da büyüteceğiz. Bu yüzden de ilk sözümüz ve son sözümüz hep; biz kadınların özgürlüğü Önderliğimizin özgürlüğü ile mümkün olacak” şeklinde konuştu. 

 

‘Devrimle irade ve karar sahibi olduk’

Nehle Mustafa da şunları dile getirdi: “Suriye’de  Rojava Devrimi adıyla gerçekleştirilen devrim kadın devrimi olarak tanımlandı. Devrimin ilk gününden şimdiye kadar hep kadınlar öncülük etti, direndi, devrim bu şekilde tarihi bir devrim oldu. Bu devrim dünyada yankılandı. Özellikle kadınlar için önemli bir adım oldu. Çünkü bizler devrimle birlikte irade ve karar sahibi olduk. Düşünsel olarak önemli bir düzeye ulaştık. Sonunda özgürleştik. Kürt kadınların öncülüğü sonucu DAİŞ’in yenilmesi ile 1 Kasım, Dünya Kobanê Günü olarak ilan edildi.” 

 

Tarihte yerini aldı

 

Şêxmeqsûd Mahallesi’ndeki kadınların da direnişine dikkat çeken Nehle, “Devrimin başlangıcından itibaren düşmanın amacı kadınların önünü almaktı. Ancak buna karşı bugün de Rojava’da düşmana büyük bir darbe vuruldu. Direniş ve bu devrim tarihin sayfalarına yazıldı. Kobanê’de başlayan Kürt kadınların mücadelesi bugün de sürüyor. Kobanê direnişi tarihteki yerini aldı. Bu devrimin kahramanları sayesinde oldu” ifadelerini kullandı. 

 

‘Arîn, Kobanê direnişini dünyaya duyurdu’

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın düşüncelerine dikkat çeken Nehle, “Önderliğimize borçluyuz. Onun direniş ve mücadelesine borçluyuz. Önderliğimiz tüm ezilen halklar için onurlu bir yaşam istiyor. Özellikle de kadınlar bugün özgürlük çizgisinde yaşamlarını sürdürüyor  ve direniyor. Bu yüzden kadınlar Önderliğin mücadelesinden ilham alıyor, kalıcı bir mücadele yürütüyor. Bunun en açık örneği Arîn Mîrkan’ın eylemi. Arîn, Kobanê direnişinde tüm Rojavalı kadınların özgürlüğü için canını feda etti. Arîn, fedai eylem ile adını, Kobanê direnişini  dünyaya duyurdu” dedi. 

 

Devrimde kadınların rolü

 

Yesmîn Kuşan ise, “Devrimde kadınların mücadelesi olmasaydı başarı olmazdı. Bugün de bu kazanımları ortadan kaldırmak için Türk devleti saldırılarını sürdürüyor. Tüm Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerine saldırıyor. Kürt halkını tarih, dil, kültür ve kimliğinden uzaklaştırmak istiyor” sözleri ile bugün devam eden saldırılara dikkat çekti. 

 

‘Silahımız, sanatımız’

 

Türkiye’nin Kürt kültür ve sanatını ortadan kaldırmak istediğini dile getiren Yesmin, şunları belirtti: “Sanatımız bugün bizim en önemli silahımız. Düşmanın isteklerini boşa çıkarmak için buna sahip çıkacağız. Tüm saldırı ve baskılara rağmen devrimde direndik. Bu mücadelemiz boşa çıkmasın diye sanatımızı sürdüreceğiz.”