AMED - Mimarlar Odası Amed Şube Eşbaşkanı Selma Aslan, 6 Şubat depreminin ardından iktidarın yetersiz kaldığı ve hala halkın mağduriyet durumunun giderilmediğine değindi.

 

6 Şubat Mereş (Maraş) merkezli yaşanan ve 11 ili etkileyen depremlerin izleri hala silinmedi. On binlerce insanın yaşamını yitirdiği ve binlerce evin yıkıldığı depremlerde ağır hasar alan yapıların yıkımı ise devam ediyor. Diğer yandan yine bu süreçte evsiz kalan yurttaşların barınma sorunu kışın yaklaşması ile yeniden gündemde. Mimarlar Odası Amed Şube Eşbaşkanı Selma Aslan, deprem sonrası ortaya çıkan tabloya ve süren sorunlara dair konuştu.

 

‘Yıkım yapılırken gerekli önlemler alınmıyor’

 

Yetkililerin hasarlı binalara ilişkin zaman zaman açıklamada bulunduğunu söyleyen Selma, kendilerinde bulunan verilere göre Amed merkezde 800 boşaltılmış ve yıkılacak bina olduğunu belirtti. İhaleleri yapılan konutların yıkımlarının hala devam ettiğini belirten Selma, “Bu yıkımlar dönem dönem gündeme de geldi. Gündeme gelmesinin sebebi yıkım yapılırken gerekli önlemlerinin alınmamasıydı. Önlemlerin en başında sağlık açısından sıkıntılı olması geliyor. Çünkü yıkım yapılırken beraberinde sulamanın da yapılması gerekiyor ki etrafa toz duman saçılmasın. Bu dumanı biz soluyoruz ve bu duman hastalıklara neden oluyor. İçinde her tür kimyasal bulunan yıkımlar yapılıyor. 800 adet merkezde toplamda ise 5 bin 100 adet yıkılması gereken yapı var” dedi.

 

‘Ortaklaşma yok’

 

Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunu ve buna dair Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) dönem dönem açıklamalarda bulunduğunu hatırlatan Selma, “Amed genelinde yaptığımız çalışmalar buna paralel olarak yapım aşamasında hatta yer seçimi aşamasında, imar planı aşamasında olması gerekenleri dile getiriyoruz. Bunu basın kanalıyla paylaşıyoruz, raporlar hazırlıyoruz ancak yetkililerle görüşme hali, ortaklaşma, fikir alışverişi pek olmuyor. Yakın zamanda yaşanan depremlere baktığımız zaman Van, İzmir ve sonrasında da 6 Şubat'ta deprem gerçekleşti. Depremler öncesinde aslında yer seçiminden tutun da yapı kalitesine kadar birçok noktada TMMOB çalışmalar, raporlar hazırlayıp sunmuştur” ifadelerine yer verdi.  

 

Kentler bir depreme daha hazır mı?

 

Depremin ciddi can ve mal kaybıyla sonuçlandığına dikkat çeken Selma, buna rağmen depremlere karşı önlem alınmadığını vurguladı. Selma, “Deprem sonrasında bizler ciddi bir takım değişiklerle, kanunlarla birçok şeyin değişeceğini, yapı denetim sisteminden başlayarak birçok noktada değişiklik geleceği düşüncesindeydik. Önümüzde tekrar bir deprem olsa kentler hazırlıklı mı, Amed hazırlıklı mı? Hiçbir hazırlık yapılmadı. Allah’a emanet yaşıyoruz, yaşamımızı sürdürüyoruz. Ağır hasarlı binaların çoğu boşaltıldı, yıkılıyor fakat orta hasarlı yapılar var ve hala hasarlı yapılara ilişkin nasıl yöntemler izleneceği konusunda muğlaklık devam ediyor. Hala vatandaşlar çok mağdur durumda ve maalesef ki kentlerimiz deprem sonrasına hazırlıklı değil. Depremden etkilenme hala minimal düzeye indirilmiş değil” şeklinde konuştu.

 

‘Halkın mağduriyeti devam ediyor’

 

6 Şubat depreminin ardından halkın kendi çözümleriyle barınma sorununu ortadan kaldırmaya çalıştığını dile getiren Selma, “Halk buldukları alanlara çadır kurdu ve daha sonra Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün yaptığı çalışmalarla parklara çadır kuruldu, nehir kenarına ciddi harcamalar, masraflar yapılarak bir çadır kent oluşturmaya çalıştılar. Çadır kentte bizler ilk günden itibaren yer seçiminin sağlıklı olmadığını, nehir kenarına çadır kurulmasının ileride farklı sonuçlar doğuracağını ifade ettik. Bu durumu yazışmalar ve basın yoluyla da söyledik fakat çok dikkate alınmadı. Epey bir masraf yapıldı, zemin iyileştirilmeye çalışıldı, aydınlatma sorununu çözmeye çalıştılar. Bir sürü çalışma yapıldı, insanlar yerleştirildi ve iklim koşulları da çok kötüydü. Dolayısıyla sel ve yağmur sonucunda tekrar boşaltmak durumunda kaldılar. İnsanlar o alana gitmeyince Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafında konteyner kent oluşturuldu. Fakat önümüz kış. Mağduriyetler bu anlamda devam ediyor” sözlerini kullandı.  

 

Tarım alanları imara açıldı

 

Depremin ardından açıklamalarda bulunan yetkililerin halkın mağduriyetinin kısa bir sürede giderileceği ve konut yapımının kısa sürede tamamlanacağı yönündeki demeçlerine atıfta bulunan Selma, şunları belirtti: ”Özellikle yer bilimcileri sarsıntılar devam ederken bunun doğru olmadığını ve en azından inşaata başlanmaması gerektiğini söylediler. Bunun ötesinde yer seçimlerinde de ciddi sıkıntılar ve problemler oldu. Hem Amed’de hem de birçok kentte devam eden deprem sonrası yer seçimlerinde tarım alanlarının çoğunun imara açıldığını gördük. Tarım alanları deprem açısından çok ciddi risk iken, tarım alanları maalesef ki imara açıldı. TOKİ’lerin birçoğu bu tarım alanlarında yapılmaya başlandı. Hemen sonrasında da inşaatlar başladı Amed’de de. Biten konut yok henüz ve maalesef ki bu kışı da vatandaşlar zor şartlarda geçirecek.”