Aktivistlikten vekil adaylığına: Değişimi kadınlarla başaracağız

  • 09:13 17 Nisan 2023
  • Siyaset
Nişmiye Güler
 
AMED - Çocukluğundan bu yana maruz kaldığı erkek-devlet şiddetine karşı Yeşil Sol Parti’den siyasete girme kararı alan Amed Milletvekili adayı Adalet Kaya, kadın yoldaşlığından güç aldığını ve kadınlar ile başaracaklarının altını çizdi.
 
Türkiye ve Kurdistan’da 14 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlere sayılı günler kaldı. Bu kapsamda siyasi partiler de seçim çalışmalarına hız verdi. Cumhur ve Millet İttifakı bileşeni partiler geleneği bozmayarak kadın aday çıkarmada sınıfta kalırken, kurduğu sol-sosyalist ve Kurdistani ittifaklar ile öne çıkan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) 34 ilde kadın adayları birinci sırada gösterdi ve adaylarının yüzde 45’ini de kadınlardan oluşturdu.
 
Kadınların umudu Yeşil Sol
 
Kadınlar için umut olan Yeşil Sol Parti, kadın aday profilleri ile de öne çıkıyor. Yazarından eğitmenine, sanatçısından gazetecisine, akademisyeninden kadın örgütü temsilcilerine kadar pek çok kesime hitap eden aday skalası ile farkını ortaya koyan Yeşil Sol Parti’nin seçimlere damga vurması bekleniyor.
 
Adalet Kaya kimdir?
 
Yeşil Sol Parti kadın adaylarından biri de Amed 4’üncü sıra adayı Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya. Amed’in Pasûr (Kulp) ilçesinden olan Adalet, yaşamını, deneyimlerini ve neden Yeşil Sol Parti’yi seçtiğini ajansımıza anlattı.
 
Çocukluğu Pasûr’da geçen Adalet, devlet şiddeti ile çocukluk yıllarından itibaren tanışıyor. “90’ların göç dalgasıyla yani devlet şiddeti ile yerinden edilen ailelerden birinin çocuğuyum ben de” diyen Adalet, yaşamına dair şunları paylaşıyor: “O süreçlerde Diyarbakır’a göç ettik. Liseyi burada okudum. O dönem Hizbullah ve faili meçhullerin en yoğun olduğu dönem. Bizler açısından çatışmalı sürecin yoğun olduğu dönemdi. Gençlik içerisinden kendimizi korumak için biz de arkadaşlarımızla hareket ediyorduk. Çünkü pek çok saldırı gerçekleşiyordu. Üniversite okumak için Ankara’ya gittim orada Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi eğitimi aldım. Sonrasında kamu görevlisi olmakla ilgili bir sürecim var. KPSS ile atandığım bir görev. Yaklaşık 15 yıl farklı kurumlarda farklı görevler yaptım. Son olarak Mardin Büyükşehir Belediyesi Kadın Daire Başkanlığı yaparken 2016 yılının Kasım ayında OHAL rejimi ile ihraç edildim. Tabi o dönemde başka bir baskı süreci yaşandı, kayyımlar, KHK’ler ile oldukça sert bir dönemdi.”
 
‘Kadın hareketiyle yürüdüğüm her an özgür hissettim’
 
İhraç edildikten sonra yola kadın hareketi ile devam etme kararı alan Adalet, 2018 yılında Rosa Kadın Derneği’nin kuruluş aşamasında yer alıyor. Adalet, o süreci “Kürt kadın hareketinin içerisinde olmak bu çalışmanın içerisinde olmak özgürleşmek anlamındaydı. Çünkü kayyımlar süreci o dönemdeki baskı rejimi hepimizi boğmuştu. Kadın hareketi ile yürüdüğüm her an daha özgür hissettim kendimi. Çünkü üzerimizden devasa bir yük kalkmıştı. En azından sivil alanda özgürce örgütlenmeye dair çalışmalar yürütmeye başladık. Rosa’nın hem kurucu başkanıyım hem de halihazırdaki başkanıyım. Yaklaşık 5 yılı aşkın bir süredir bu çalışmanın içerisindeyim” sözleri ile anlatıyor.
 
Kurdistan’daki özel savaşın teşhiri
Rosa Kadın Derneği’nde birçok çalışma yürüterek kadınlara dokunan Adalet, çalışmalarında Kurdistan’da kadınlara dönük özel savaş politikalarına yoğunlaştıklarını aktarıyor. Adalet, devamla “Özellikle adına özel savaş politikası dediğimiz psikolojik anlamda yürütülen, kadınları iradesizleştirmeye, gücünü kırmaya, hafızasından uzaklaştırmaya dönük bütün o çalışmaların, kirli yöntemlerin teşhiri bizim açımızdan oldukça önemliydi. Bununla ilgili önleyici tedbirler ne olabiliri düşünerek hareket ettik. Bütün bu çalışmalar içerisinde örgütlenmemizi de genişlettikçe aslında görünürlüğümüz arttı. Özellikle mahallelerde yürüttüğümüz her çalışmanın sonrasında başvuran kadın sayısı arttı. Geniş kapsamlı ve önemli çalışmalar yürüttük” ifadelerini kullanıyor.
 
Tutuklanma süreci
 
Bu çalışmalarından kaynaklı 12 Mayıs 2020’de dernek çalışanları ile tutuklanan Adalet, 3 aylık tutukluluğunun ardından tahliye edildi. Adalet, “O dönem yaptığımız her çalışma özel kolluk ve yargı tarafından illegalize edildi. 2020 Mayıs’ı ile başlayan bir süreç oldu. Sürekli olarak dernek yöneticilerimiz, üyelerimiz ev baskınlarıyla gözaltına alındılar, Birçoğu tutuklandı, belli bir süre cezaevinde kaldı, hala bazıları cezaevinde hala pek çok kişinin yargılaması sürüyor. Buna yargı tacizi dediğimiz pek çok şiddete de maruz kaldık. Her sokağa çıktığımızda devletle karşılaşma anı var ve hepsi şiddet üreten karşılaşmalar. Bütünlüklü olarak bunların hepsi bize yeni mücadele alanı da açtı. Bir yandan toplum içerisinde ret kaynaklı gerçekleşen şiddeti ifşa ederken bir yandan da devletin bize yönelimi söz konusu oldu. Daha güçlü, sağlam durmamız gerektiğine dair bunlar bize alan açtı” sözleriyle de iktidarın derneklerine dönük tahammülsüzlüğünü anlatıyor.
 
Kadın yoldaşlığı güçlendiriyor
 
Adalet özellikle kadın ve Rosa Kadın Derneği çalışmasında yer alma nedenini ise şöyle paylaşıyor: “Çocukluğumdan beri hem devlet kaynaklı şiddete maruz kaldım hem de bunun ev içerisindeki yansımalarına tanıklık etmiş bir kişiyim. Yoksullaştırmadan, yerinden edilmeye farklı özel savaş yöntemlerine kadar, taciz, tecavüz, kaybedilme gibi pek çok olaya tanıklık etmiş bir kişi olarak benim açımdan çok geriye giden bir hikaye. Kadın hareketinin içerisinde olmak özellikler kayyımlar sonrasındaki süreçte tüm kadın merkezlerinin, kadınlara dair alanların yok edilmesi bizde inanılmaz bir inada dönüştü. Bizim için binaların önemi yoktu, örgütlülüğümüzü her  yerde sürdürebilmemiz gerektiğini düşünerek yeni kurumlar, alanlar yaratmak konusunda TJA aktivistlerinin, siyasetçi arkadaşlarımızın açtığı yolla hareket ettik. Rosa Kadın Derneği’nin hem kuruluş süreci hem de sonraki bütün çalışmalar benim açımdan çok gurur verici. Kendi kişisel hikayeme baktığım zaman en kıymetli bulduğum çalışmalardan biri. Çünkü, kadın mücadelesi, kadınlara destek vermek, alan açmak ile ilgili yapılan her çalışma kendinize dair bir iyileştirme yaratıyor. Hepimiz hayatın her alanında her gün şiddete maruz kalıyoruz. Kadın yoldaşlığı ile hareket etmek hem bize iyi gelen bir şey hem de toplumsal olarak yansıması çok etkili. Zaten öz savunmayı buradan tanımlıyoruz, kendimizden başlayarak etkileşerek başka kadınlara dokunduğumuz ölçüde öz savunmamızı gerçekleştiriyoruz. Kadın mücadelesinin içerisinde olmak, kadın çalışması yürütmek çok güçlendiren bir şey.”
 
Neden Yeşil Sol Parti?
 
Uzun bir yürüyüşün ardından Adalet, yola Yeşil Sol Parti’de siyaset yaparak devam etme kararı aldı. Adalet siyasete giriş nedenini de şöyle anlatıyor: “Yeşil Sol Kadınlar olarak binlerce, yüzlerce kadının desteği var arkamızda. Burada bizim amacımız yıllardır aktivist olarak yürüttüğümüz çalışmaları parlamentoda bir güce dönüştürmek gibi büyük bir iddiamız var. Değişime inanıyoruz ve bu değişimi kadınlarla birlikte yapabileceğimize inanıyoruz. Toplumsal değişim ve dönüşümü önce kendimizden başlayarak, kadınlar olarak bütün toplumda yaratabileceğimize inanıyoruz. Bu iddia ile Yeşil Sol Parti içerisinde olmaya, birlikte yürümeye karar verdim. Aynı zamanda da Kürt kadın olarak bu partiye inanan, güvenen, eril ittifaklar karşısında kadın sözünü büyüten, kadın özgürlük paradigmasını yukarıya taşımaya çalışan Yeşil Sol Partiliydim. Dolayısıyla burada siyaset yapmak benim için onur verici.”
 
‘Kadınlarla başaracağız’
 
Yeşil Sol Parti’nin kadınlara dönük yapacağı çalışmalara da dikkat çeken Adalet, “Halkların, kadınların, emekçilerin, çiftçilerin herkesin sözünü üretebileceği siyaset zemini yaratmış olması nedeniyle çok güçlü bir parlamento yaratmak gerekiyor. Orada kurucu, değiştirici, dönüştürücü bir güç olabilmemiz için bu gücü halk ile beraber oraya taşımamız gerekiyor. Yoksullukla mücadele konusunda da çok önemli ekonomi politikaları geliştirmemiz gerektiğini biliyoruz. Halktan çaldığını, ülkedeki beş tane zengin sermayedara aktaran, onları daha da zenginleştiren bu iktidarın gitmesi gerekiyor. Halkın kendisinin olanı geri alması gerekiyor. Birlikte çalışarak, üreterek kazanmamız ve eşit bölüşmeyi başarabilmemiz gerekiyor. Bugün bizi bu korkunç savaşa, yoksulluğa, özel savaş politikalarına sürükleyen bu iktidarın karşısında barışı, onarıcı adaletin mekanizmalarını kadınların kuracağına inanıyoruz ve orada buna dair pek çok çalışma yürüteceğiz” diyor.
 
Savaş politikalarıyla mücadele
 
Adalet, Kurdistan’daki özel savaş politikaları ile de mücadele edeceklerinin altını çiziyor. Oluşturulan mekanizmaların teşhiri, gençlerde ve kadınlarda farkındalık çalışmalarını önlerine hedef olarak koyduklarını paylaşan Adalet, ayrıca iktidarın yıllardır Kurdistan’da yürüttüğü savaşla da mücadele edeceklerini belirtiyor. Adalet, “Bir diğer mesele de bunların tespiti, yargılanması, cezalandırılması bununla ilgili hukuki olarak ne yapılması gerekiyorsa yapmamız gerektiğini biliyoruz. Bununla ilgili hukuk mücadelemiz spesifik olaylar üzerinden hep gerçekleşiyordu ama bunların tespitinin yapılması ve seçim sonrasında adalet üretecek, bağımsız yargıya telkinin yapılması gerekiyor” diye ekliyor.