HDP’den kanun teklifi ve önerge

  • 10:07 9 Mart 2023
  • Siyaset
 
ANKARA - Meclis'e 8 Mart'ın resmi tatil olarak kabul edilmesi ve hijyenik ped ile tamponların ücretsiz olmasına ilişkin kanun teklifi sunan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ayrıca, depremzede kadınların sorunlarının tespiti için de araştırma önergesi verdi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Êlih (Batman) Milletvekili ve Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün resmi tatil olmasına, ped ve tamponların ücretsiz olmasına ilişkin Meclis’e paket kanun teklifi sundu.
 
‘Düzenleme çok önemli bir kazanım olacaktır’
 
“17.03.1981 Tarih ve 2429 Sayılı Bayram ve Genel Tatiller Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” olarak sunulan teklifinin gerekçesinde, “Bu ve benzeri birçok hayati sorunla yüz yüze olan kadınlar için, yıllardır süren mücadelelerine saygı ve destek anlamında 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesine dair yapılacak bir düzenleme çok önemli bir kazanım olacaktır” ifadesi yer aldı.
 
‘Ücretsiz erişimin yasal zemini oluşturulmalıdır’
 
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi” gerekçesinde ise regl yoksulluğu ve kadınların hijyenik pedlere ulaşamamasındaki sorunlara dikkat çekilerek, özellikle yaşanan depremde bunun öneminin bir kez daha anlaşıldığı belirtildi. Gerekçede, “Kadınlara hijyen ürünlerinin para karşılığı satılması, ikinci kuşak haklardan sağlık hakkının ihlaline yol açmaktadır. Bir sosyal devlet sorumluluğu olarak zaruri ihtiyaçlara erişimin kolaylaştırılmaması, yoksulluk gündeminin devam ettirileceğinin göstergesidir. Tüm bu sebeplerle kalıcı ve eşitlikçi politikalar belirlenmeli, regl döneminde kullanılması zorunlu olan ped ve tampon gibi ürünlere ücretsiz erişimin yasal zemini oluşturulmalıdır” denildi. 
 
Depremzede kadınlar için araştırma önergesi
 
Ayşe, ayrıca “Afetin ilk anından itibaren kadınların yaşadığı sorunların tespiti, alınması gereken tedbirlerin, izlenmesi gereken politikaların belirlenmesi amacıyla” Meclis’e araştırma önergesi verdi.
 
Kadın ve çocukların güvenlik sorunları
 
Önergede, kadınların deprem bölgelerinde özgün ihtiyaçlarını karşılayamadığı, güvenli alanlarda kalamadıkları, kendilerini ve çocuklarını istismardan korumak için nöbet tuttukları belirtildi. 
 
Önergede,  “Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun Türkiye’ye dair verdiği bilgiye göre; deprem bölgesindeki en az 214 bin kadının hamile olduğu ve bu kadınlardan en az 23 bininin çok kısa bir süre içerisinde doğum yapması beklenmektedir. Çok sayıda hastanenin yıkıldığı, kadın doğum servislerinin hizmete kapatıldığı bilgisi basına ve kamuoyuna yansımıştır. Deprem bölgesindeki gönüllülerin beyanına göre önemli eksiklerden biri de kadın görevli sayısının az olmasıdır. Kadın görevli sayısının az olması sebebiyle kadınların ihtiyaçlarını rahatça dile getiremedikleri ve büyük bir sorun yaşadıkları bilinmektedir. Deprem bölgesinde barınma alanlarının kirliliği, temiz suya erişimin olmaması ve hijyen ürünlerine ulaşımda kadınlar açısından sıkıntı olması sağlık sorunlarına sebep olmakta, vajinal enfeksiyonların arttığı belirtilmektedir” denildi.
 
Yardımlara ulaşmama ve barınma sorunu
 
Kadınların barınma ve şiddet sorununa dikkat çekilen, güvenlik açısından ciddi risklerle karşı karşıya oldukları belirtilen önergede, “Barınma yerlerinin çoğu açık ve kalabalık yerlerde bulunmakta, bu durum kadınlar ve çocuklar açısından ciddi riskler barındırmaktadır. Kadınlar toplu çadır kentlere gitme noktasında kaygılarını birçok görüşmede dile getirmiş ve çadırlarında nöbet tuttuklarını belirtmişlerdir” ifadeleri yer aldı. Yardımlara ulaşmada mülteci, engelli ve ve LGBTİ+ların sorunlar yaşadığı da belirtildi.
 
‘OHAL süreci kapsamında verilen görüş yasakları’
 
“Depremden etkilenen yüzbinlerce kadının hala barınma, gıda, giyim ihtiyacı bulunmaktadır” denilen önergede,  “Ancak söz konusu ihtiyaçlar dışında kadınların özgün ihtiyaçları olan iç çamaşırı, ped ve hijyen malzemeleri de tam olarak sağlanmamaktadır. Ayrıca depremlerde yakınlarını kaybeden tutuklu/hükümlü kadınların cenazeye katılma gibi yasal hakları, yakınlarından bilgi alma hakları gasp edilmiştir. OHAL süreci kapsamında verilen görüş yasaklarıyla tutuklu/hükümlü kadınlara işkence edilmiştir. Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, doğa olayı olarak depremin ilk anından itibaren kadınların yaşadıkları sorunların tespiti, alınması gereken tedbirlerin, izlenmesi gereken politikaların belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılması gerekmektedir” ifadeleri kullanıldı.