‘İmralı çözümün anahtarı!’

  • 09:04 9 Şubat 2023
  • Siyaset
 
İSTANBUL - Halkların PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın demokratik cumhuriyet fikri etrafında buluştuğunu belirten avukat Several Ballıkaya, “İmralı kapıları açılsa, tüm sorunların çözümü için bir yol aralanacak. Çözüm için de İmralı anahtar konumundadır” diye vurguladı. 
 
İktidarın her geçen gün ağırlaşan “tekçi, ırkçı ve soykırımcı” olarak değerlendirilen politikaları yüz yıldır sürüyor. İnşa edilen sistemle toplumların benlikleri, kimlikleri, anadilleri ve sahip oldukları birçok hak inkar edilerek, “Türkleştirme” politikası hedef alındı. Bu “hedef” ile Ermeni, Süryani (Asuri-Arami-Keldani), Rum, Alevi ve Kürt olmak üzere birçok halka soykırım uygulandı.
 
Konferans ile PKK Lideri’nin fikriyatı tartışıldı
 
Cumhuriyetin yüzüncü yılında demokratik ve eşitlikçi bir “yeninin” inşası üzerine tartışmalar yürütülüyor. Bu yönde atılan adımlar ve yürütülen tartışmalar, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ortaya koyduğu demokratik cumhuriyet fikrinde birleşti. Halkların, demokratik cumhuriyet zeminindeki adımları, çalışmaları ve umutları ise her geçen gün büyüyor. Bu perspektifte de Halkların Demokratik Partisi (HDP), 4-5 Şubat tarihlerinde İstanbul’da “Demokratik Cumhuriyet Konferansı” gerçekleştirdi. Her kesimin büyük bir ilgi gösterdiği konferansta öne çıkan mesajlar arasında, PKK Lideri’nin fikriyatının halkları bir araya getirmesi ve toplumun özgürlüğü için Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün şart olduğu yer aldı.
 
Konferansın izleyicilerinden avukat Several Ballıkaya, başta Kürtler olmak üzere cumhuriyetin halklara sunduğu yaşama ve buna karşı Abdullah Öcalan’ın fikriyatı olan demokratik cumhuriyete dair değerlendirmelerde bulundu.  
 
Asimilasyonlarla dolu yüz yıllık cumhuriyet
 
Mezopotamya ve Anadolu’da birçok halkın yıllarca bir arada yaşadığını söyleyen Several, bu toprakların kadim olduğunu ve cumhuriyet öncesi Kürt halkı ile diğer halkların barış içerisinde yaşadığını belirtti. Cumhuriyetin asimilasyon politikaları ile sürdürüldüğüne dikkat çeken Several, “Cumhuriyet yüz yıllık süre içerisinde bu toprakları asimile ederek Türkleştirme ideolojisi üzerine bir sistem inşa etmeye çalıştı. Ermenilerle, Rumlarla başlayan asimilasyon ve topraktan sürme politikası tamamlandıktan sonra bu kez Kürtlerin ‘Türkleştirilerek’ asimile edilmesi yöntemini geliştirdi. Kürtler için cumhuriyet dönemi asimilasyon ve baskı ile yürütüldü. Son olarak 1938’de yapılan ağır kıyım, Kürtlerin kendi haklarını, dilini ve varlığını sürdürme mücadelesini bitiremedi” şeklinde konuştu.
 
‘Kürtler mücadeleleri ile dünyaya örnek oluyor’
 
Kürt halkının tarihten bugüne dek mücadele yürüten tek halk olduğunu vurgulayan Several, bu nedenle de cumhuriyet tarihinde Kürtler üzerinde “özel” asimilasyon ve saldırı politikaları geliştirildiğini ifade etti. Several, bu politikaları şöyle anlattı: “Ermeniler sürülerek yok edildiler, Rumlar için de aynı şey söz konusu. Tek devlet, tek millet, tek dil anlayışının gelişmesinin yöntemi olarak Kürtçenin, Kürt kültürünün yasaklanması ve devlete bağlanması yöntemi seçildi. Köylerin boşaltılması, Kürt topraklarının insansızlaştırılmaya çalışılması, Kürtlerin kentlere getirilerek ucuz iş gücüne dönüştürülmesi asimilasyonun önemli bir ayağı. Bu asimilasyon süreci tamamlanamadı. Kürtler mücadelelerini büyüterek bunların içinden çıktılar. Kürt halkı ve öncüsü durumunda olan güçler, asimilasyona karşı verdikleri mücadele ile dünyaya örnek oluyorlar. Devletin yüz yıllık politikası bugün itibari ile başarılı olamamıştır.”
 
‘Kürtler ve diğer halklar kazanacak!’
 
Birçok halkın cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana soykırıma uğratıldığını da dile getiren Several, “Dünyanın her yerinde halklar baskıya karşı mücadele etti. Özellikle Kürtler bu baskı politikalarına karşı en çok direnci gösteren halk oldu. Kürt halkının mücadelesinin gelişmesi, diğer halkların mücadelesinin gelişmesine örnek oldu. Bütün bunlara karşı uygulanan politikaların tutmadığını çok açık bir şekilde söyleyebiliriz. Devlet ister kabul etsin ister etmesin, bu topraklarda Türkler dışında halklar yaşıyorlar. Bugün verilen mücadeleden görüyoruz ki Kürtler ve diğer halklar kazanacaktır. Bu çok uzak değil. Artık baskı döneminin sonuna geldik. Halkların özgür yaşamı inşa edecek düzene geçeceğine yürekten inanıyorum” sözlerini kullandı.
 
‘Abdullah Öcalan’ın fikri taraftar bulmuş durumda’
 
Cumhuriyet fikrine karşı geliştirilen ve tüm halklar tarafından ihtiyaç duyulan demokratik cumhuriyet kavramını PKK Lideri Abdullah Öcalan tarafından ortaya koyduğunun altını çizen Several, “Cumhuriyetin demokratikleştirilmesi fiili yasal, siyasi uygulamaların bütün yönleriyle demokratikleşmesini, ortak yaşamın koşullarının ortak kabul edilmesini, eşitlik için atılması gereken tüm adımların atılması gerektiğini ifade eden kavramlarla doldurulabilecek bir şey. Demokratik cumhuriyete devletin karşı olması bundan kaynaklanıyor. Demokratik cumhuriyet köklü bir değişim demek. Abdullah Öcalan’ın ortaya attığı demokratik cumhuriyet fikri taraftar bulmuş durumda. Kürt halkı ve beraber mücadele ettiği bileşenleri, bu kavramın demokratik bir yaşam inşa edecek model olduğunu gördü” dedi.
 
‘İmralı kapıları açılsa çözüm için yol aralanacak!’
 
PKK Lideri’nin yalnızca demokratik cumhuriyet fikrini ortaya koymadığını, bu fikri yaşatacak yöntem ve mücadele yollarını da yarattığına dikkat çeken Several, devletin tam da bu nedenle tecrit politikası ile bu fikriyatı engellemeye çalıştığını vurguladı. Several, “Demokratik cumhuriyetin düşünülmesini istemediler. İmralı kapıları açılsa, tecrit ortadan kaldırılsa, bu kavramın halkların birlikte yaşamasını yöntemleri tartışılsa, Kürt sorunu dahil olmak üzere tüm sorunların çözümü için bir yol aralanacak. Mevcut iktidar çözüm perspektifinin ortaya çıkmasını istemiyor. Çünkü baskıyı kendini ayakta tutma yöntemi olarak görüyor” değerlendirmesinde bulundu.
 
‘İmralı kapıları açılırsa tecrit ortadan kalkacak!’
 
İmralı başta olmak üzere cezaevlerinde bulunan siyasi tutsaklar üzerinden tecrit politikası uygulandığını söyleyen Several, İmralı kapılarının açılması ile tüm topluma uygulanan tecrit politikalarının ortadan kalkacağının altını çizdi. Kürt sorununun çözümü için tecridin sonlandırılması gerektiğini dile getiren Several, “Bunu devlet de biliyor. Önceki deneyimlerimizden de görüyoruz, bunu yaptı. Çözüm adı altında attığı her adımda İmralı kapıları açıktı, tartışma zemininin dışarı çıkmasına olanak sağlıyordu. Şimdi bunu istemediği için İmralı kapıları kapalı” diye belirtti.
 
İmralı çözüm için anahtar konumunda
 
“Kürt sorunu çözülmeden demokratik cumhuriyetin inşası söz konusu olamaz” diyen Several, “Sorunun çözümü için de muhatap durumunda olan Abdullah Öcalan’ın bu zemin içerisinde yer almasının sağlanması gerekir. Kürt sorunu tüm sorunların başındadır. Çözümü için de İmralı anahtar konumundadır” sözleriyle tek çözümün PKK Lideri’nin fiziki özgürlüğünden geçtiğini vurguladı.