Komplonun 24’üncü yılında ‘Özgürlüğe Yürüyoruz’ denilecek

  • 09:59 6 Ekim 2022
  • Siyaset
İSTANBUL - Tüm halkları uluslararası komplonun 24'üncü yılında “Özgürlüğe Yürüyoruz” şiarıyla 9 Ekim günü Kadıköy’de gerçekleştirecekleri yürüyüşe çağıran siyasetçiler, “Amacımız Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kırmak ve fiziki özgürlüğünü sağlamak. Biz başaracağız, halklar başaracak, Kürtler başaracak” dedi.
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tevgera Jinên Azad (TJA), Anadolu Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER), Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleri İle Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER), Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) ve Kürt Araştırmaları Derneği (Enstîtû ya Kurdî), PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik 9 Ekim 1998’de devreye konulan uluslararası komplonun 24'üncü yılında “Özgürlüğe Yürüyoruz” şiarıyla 9 Ekim Pazar günü saat 15.00’te Kadıköy’de yürüyüş gerçekleştirecek.
 
Yürüyüşün düzenleyicilerinden HDK Eşsözcüsü Esengül Demir ve DBP İstanbul Yöneticisi Dilek Demir yürüyüşün amacı, önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Komplo ile Kürt halkının teslim alınması amaçlandı’
 
“Sayın Öcalan’ın 24 yıl önce, uluslararası güçlerin ortak çalışması ve ittifakıyla Türkiye’ye teslim edildiği bir süreç var” diyen HDK Eşsözcüsü Esengül Demir, “İmralı tecrit sistemi” diye tarifledikleri özel tecrit sisteminin dünyada hiçbir örneği olmadığını dile getirdi. Bu özel kurgu, tasarı ve politik tutumun Abdullah Öcalan şahsında Kürt halkının teslim alınması amacıyla gerçekleştirildiğine işaret eden Esengül, “Bu tutukluluk, esir alınmanın ötesinde toplumu da buradan şekillendiren, biçimlendiren ve direncini kırarak mücadelesinin önünü kesmeye dönük özel tasarlanmış bir saldırı yöntemidir” dedi. 24 yıllık tecridin yanı sıra son 18 aydır da hiçbir şekilde PKK Lideri’nden bir haber alınamadığını anımsatan Esengül, “Sağlığının iyi olup olmadığından, ne avukatlarının ne ailesinin ne de toplumun haberdar olmadığı, tamamen bağlantının koparıldığı başka bir yöntem uygulanıyor. Bu, benzersiz bir örnek olarak tariflenen bir durum” değerlendirmesini yaptı.
 
CPT bilgi vermedi!
 
Geçmişte de uluslararası komploya dair birçok protesto ve eylemsellik yapıldığını belirten Esengül, “9 Ekim’de yapılacak olan yürüyüş de bunu yeniden yüzeye çıkarmak, hatırlatmak ve buna karşı bir muhalefet odağı oluşturmak üzerine tasarlandı” ifadelerini kullandı. Öte yandan Avrupa Konseyi’ne (AK) bağlı Avrupa İşkenceyi ve İnsanlık Dışı veya Aşağılayıcı Muamele ve Cezayı Önleme Komitesi’nin (CPT), 20 - 29 Eylül tarihlerinde İmralı Cezaevi’ne gerçekleştirdiği ziyarete değinen Esengül, “Bir bilgilendirme yapılmadığı için Sayın Öcalan’ın içinde bulunduğu koşulları yine bilmiyoruz” dedi.
 
‘Dünya halkları tarafından feyz alınan bir mücadele…’
 
Tecridin PKK Lideri başta olmak üzere tüm toplumu nefessiz bırakmaya yönelik uygulandığını ve eylemselliklerin de sürdürüleceğini söyleyen Esengül, “Korku, tedirginlik, sistemin kendisine yönelmesinden dolayı oluşan çekimserlik hali bize bir şey kazandırmayacak. Sorunları açıklıkla ifade etmek, uygulanan ağır tecridin ve baskının yüzeye çıkarılması için de bir toplumsal muhalefet gerekiyor. Bu yürüyüş onun ardılları” diye konuştu. PKK Lideri’ne uygulanan tecridi fikir, düşünce ve ideolojiyi de tecrit altına almak olarak yorumlayan Esengül, “Ne kadar bu katı tecrit koşulları uygulanırsa uygulansın o fikrin yayılması engellenemiyor. Tecrit, o fikrin yayılmasının önünde bir bariyer olmayacaktır. Dolayısıyla bu politika Sayın Öcalan’ın sadece bedenini hapsetmek değil, fikirlerinin yayılmasını da engellemektir. Ama bu fikir, dünyanın pek çok halkları tarafından benimsenen, takip edilen ve yakından da izlenen, feyz alınan bir mücadele” sözleriyle Abdullah Öcalan’ın dünya halkları tarafından örnek alındığına vurgu yaptı.
 
‘Sayın Öcalan’ın toplumla buluşması gerekiyor!’
 
Esengül, hem Kürt halkının özgürlük mücadelesi, hem Kürt kadın hareketinin özgürlük ve eşitlik mücadelesi hem de Türkiye halklarının demokrasi mücadelesinin ortaklaştığının altını çizerken, “Saldırılar olsa da bu rotadan dönmek mümkün değil. Bu topraklarda yaşayan halkların kendi gelecekleri için Kürt halkının özgürlük, eşitlik mücadelesinin yanında yer almak ve aynı zamanda Kürt halkının kendisine önderlik ettiği Sayın Öcalan üzerindeki tecride karşı da tutum alması gerekiyor” sözleriyle seslendi. Öte yandan Türkiye’de iktidar sisteminin bilinçli olarak Türk ve Kürt halkını ayrıştırmaya, kriminalize etmeye çalıştığını ifade eden Esengül, “Bunun için de Sayın Öcalan’ın toplumla buluşması, topluma fikirlerini, düşüncelerini açıklayacağı zeminin oluşması gerekiyor. Bu alanın kapatılması, kriminalize edilmesi ve toplumla bağ kurulmasını engellemek, Türkiye halklarına yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Bu yüzden Türkiye halkları da kendisinin karar verebilmesi için sistemin önünü kapayan tavrına tepki göstermelidir” sözlerine yer verdi.
 
Emekçiler, yoksullar ve muhalifler yürüyüşe katılacak
 
Yürüyüşe, özgürlük ve eşitlik mücadelesi verenler emekçiler, yoksullar ve ülkenin muhaliflerinin katılacağını söyleyen Esengül, “Ama en azından bu yürüyüşe gelmeyen Türkiye halklarından bir birey de devletin kendisine yıllar boyunca empoze ettiği düşüncenin dışında farklı bir bakış açısını, neden Kürtler ve bu ülkede mücadele eden halkların bu konuda ısrar ettiği sorusunu kendisine sorabilmeli. Bunun önünü açabiliyor olması bile önemli” dedi.
 
‘Komplo sonuç alamadı, alamayacak!’
 
DBP İstanbul İl Yönetici Dilek Demir de uluslararası komplonun amacına ulaşmadığına işaret etti. Abdullah Öcalan’ın uluslararası komploya ilişkin değerlendirmesini anımsatan Dilek, “Abdullah Öcalan’ın çok güzel bir sözü vardı, ‘Evet beni uluslararası bir komplo ile aldılar, bitirmek istediler ama Kürt halkı, dünya halkları ve ezilen halklar bu komployu bertaraf edip yerle bir edecekler.’ Ve dediği de oldu. Biz de DBP olarak bu uluslararası komploya karşı yürüyüşe dahil olduk. Bizler de hem Kürt halkı hem de ezilen halklar olarak bu süreci bertaraf edeceğiz. Kürt halkı ve ezilen halklarla birlikte bu yürüyüşe hep beraber katılacağız” şeklinde konuştu.
 
‘Başaracağız’
 
Tüm halkları yürüyüşte yer almaya çağıran Dilek, “Çağrımız, ezilen halklar ile Kürt halkının Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılması, fiziki olarak serbest kalması, zindanlardaki onca arkadaşımız üzerinde uygulanan işkence ve hak ihlallerine karşı 9 Ekim günü saat 15.00’te Kadıköy’de hep beraber olmak. Ve inanıyoruz ki biz başaracağız, halklar başaracak, Kürtler başaracak” dedi.