HDP MYK’den Kobanê açıklaması

  • 13:50 17 Ağustos 2022
  • Siyaset
ANKARA - Türkiye’nin Kobanê’ye yönelik saldırılarına ilişkin açıklama yapan HDP MYK, iktidarın DAİŞ’e değil DAİŞ ile mücadele edenlere savaş açtığının altını çizerek, “Muhalefet, Cumhuriyet tarihinin en sorunlu ve çıkmaz politikası olan Suriye cephesi ve buraya dönük savaş tamtamlarına alet olmamalı, ülkenin geleceği ve demokratik bir Türkiye için karşı durmalıdır. Bu, ‘savaşa ve işgale hayır’ diyen bütün siyasi partilere ve toplumsal güçlere çağrımızdır” çağrısında bulundu.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Türkiye’nin dün Kobanê’de gerçekleştirdiği ve bir çocuğun katledildiği saldırıya ilişkin açıklama yayımladı.
 
 ‘Açık olarak savaş suçu işleniyor’
 
“Kobanê halkların demokrasi mücadelesinin sembolüdür, saldırılar derhal durdurulmalıdır!” başlıklı açıklamada, “Dün Türkiye’nin, Kobanê’nin şehir merkezi ve köylerine dönük saldırıları sonucu Ebid Mihemed Heci (12) adlı çocuğun yaşamını yitirdiğini, yine biri çocuk olmak üzere durumu kritik üç yaralının olduğunu üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Kamuoyuna yansıyan görüntüler, açık olarak savaş suçu işlendiğini göstermektedir” denildi.
 
‘Sivil katliamın hesabı verilmeden yeni sivil katliamlarına girişildi’
 
Temmuz ayında yapılan Tahran zirvesi ile Ağustos ayı başında yapılan Soçi zirvesi sonrasında Rojava’ya sistematik saldırılar yapıldığına dikkat çekilen açıklamada, “Kamişlo’dan Hasekê’ye, Minbiç’ten Tirbespiyê’ye eş zamanlı birçok saldırı da her gün basına yansımaktadır. Sadece Ağustos ayının başında 2’si çocuk 7 yurttaş yaşamını yitirmiş, 10’u çocuk 3 kadın olmak üzere 17 yurttaş da yaralanmıştır. Çok değil, kısa süre önce hafızalara ‘İkinci Roboski’ olarak kazınan Zaxo-Perex köyüne dönük sivil katliamın ertesinde durmak bilmeyen saldırı dalgası başlamıştır. Dünyanın gözü önünde yapılan bu sivil katliamın hesabı verilmek şöyle dursun yeni sivil katliamlarına girişilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
 
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
 
Kalıcı barış evleri bombalamakla mı sağlanacak?
 
“Tüm bu saldırılar, güncel pozisyonunu Irak ve özellikle Suriye sahasında tahkim etmeye çalışan IŞİD barbarlığını güçlendirmektedir. ‘IŞİD ile savaşıyoruz’ diyenler, gerçeği örtbas etmekte ve IŞİD karanlığı ile savaşanlarla savaşmaktadırlar. Geçtiğimiz hafta Türkiye Dışişleri Bakanı ‘Suriye’de kalıcı barış olması lazım’ derken bugün her tarafa saldırılar yapılmaktadır. Kalıcı barış evleri bombalamakla mı sağlanacak?
 
Türkiye toplumunun milliyetçi-ırkçı kışkırtmalara ihtiyacı yoktur
 
Yüzbinlerin yaşadığı sivil alanları, şehirleri bombalamanın izahı olamaz.  İktidarın yürüttüğü Kürt düşmanlığını örtecek hiçbir kılıf kalmamıştır. Rojava’ya dönük bu saldırılarla, kirli göçertme politikalarına alan açılmak istendiği açıktır. Nitekim dün gece Gaziantep’in Karkamış bölgesinde camilerden yapılan savaş anonsları, Türkiye ve Rus kaynaklı ajansların ‘Suriye’ye girildi’ haberleri, özel savaş eşliğinde topluma servis edilmiştir. Bu akıl tutulmasına son verilmelidir. Türkiye toplumunun savaş anonslarına, milliyetçi-ırkçı kışkırtmalara ihtiyacı yoktur. Toplumun böyle bir talebi de yoktur.
 
Muhalefet savaş tamtamlarına alet olmamalı
 
Bu iktidar halka tüm değerlerinden çalan acı savaş faturaları değil, hesap vermelidir. Muhalefet ise Cumhuriyet tarihinin en sorunlu ve çıkmaz politikası olan Suriye cephesi ve buraya dönük savaş tamtamlarına alet olmamalı, ülkenin geleceği ve demokratik bir Türkiye için karşı durmalıdır. Kendi dar çıkarları için her yeri ateşe atan, siyasi bekasını savaş politikalarında arayan bu iktidarın yalanlardan ibaret söylemleri ve oyunları sorgulanmalıdır. Bu, ‘savaşa ve işgale hayır’ diyen bütün siyasi partilere ve toplumsal güçlere çağrımızdır.
 
Kobanê, demokrasi mücadelesinin yüz akı ve sembolüdür
 
Kobanê, dünyadaki halklar ve demokrasi mücadelesinin yüz akı ve sembolüdür. Uluslararası güçlerin Kobanê ve Kobanê şahsında Kürtlere yönelik bu saldırılara karşı sessiz kalması bütün dünya halkları için utanç vericidir. Rusya’nın tavrı ise düşündürücüdür. Bölgedeki garantör devletlerin sorumluluklarını bir an önce yerine getirmesi gerekir. Herkes bilmelidir ki; bu saldırılar Suriye’de on yıllardır süren bu ağır savaşa dair olası bir çözümü zorlaştırmakta, yeni riskleri de beraberinde getirmektedir.”