Yangında kaybettiği kardeşini anlattı…

  • 09:04 28 Haziran 2024
  • Güncel
 
Öznur Değer
 
MÊRDÎN - Yangın felaketinde kardeşi Taliha Demir’i kaybeden Fadile Demir, “Kardeşim yatağındayken yangın çıktı. O akşam çocuklarına çok yorgun olduğunu ve dinleneceğini söylemiş. Kızları anneleri gitmesin istemiş ama o da çocuklarının peşinden gitmiş” dedi. 
 
Mêrdîn’in Şemrex (Mazıdağı) ilçesi ile Amed’in Xana Axpar (Çınar) ilçelerine bağlı kırsal mahallelerde 20 Haziran’da gerçekleşen yangın felaketinin etkileri sürüyor. 10’u Şemrex’e bağlı Kelekê Mahallesi’nden olmak üzere 15 kişinin yaşamını yitirdiği, bine yakın hayvanın can verdiği ve 50 bin dönüm arazinin küle döndüğü büyük yangında sorumlulara yönelik tepkiler de devam ediyor.
 
15 öykünün toprağa gömüldüğü yangında yaşamını yitirenlerden biri de çocuklarını kurtarmak için eşi Fadıl ile birlikte kendini alevlerin içine atan 59 yaşındaki Taliha Demir.
 
1 Ocak 1965’te Kelekê’de dünyaya gelen Taliha, 20 Haziran gecesi çıkan yangında eşi Fadıl ile birlikte çocuklarını kurtarmak isterken yaşamını yitirdi. Kelekê’deki köy mezarlığında eşi Fadıl ile yan yana gömülen Taliha’nın ablası Fadile Demir, Taliha’yı anlattı.
 
 
Çocuklarını kurtarmaya giderken can verdi
 
“O bizim küçüğümüzdü. Çok çalışkan ve çok iyi bir insandı” sözleriyle kardeşini anlatan Fadile, ardında 7 çocuk bıraktığını söyledi. Yangın gecesini hatırlatan Fadile, “Kardeşim yatağındayken yangın çıktı. O akşam çocuklarına çok yorgun olduğunu ve dinleneceğini söylemiş. Ardından saat 21.00’den sonra yangın çıktı. Kızları anneleri gitmesin istemiş ama o da çocuklarının peşinden gitmiş. Çocukları yangını söndürmek için yangına müdahaleye giderken, o da çocuklarını durdurmak istedi. Çocukları dönmeyince o da eşiyle birlikte yangına müdahaleye gitti” ifadelerini kullandı. Taliha’nın tarlalarının, ekinlerinin ve sondajlarının da yandığını belirten Fadile, “Hiçbir şeyleri kalmadı. Yangına tüm köy müdahale etmeye çalıştı ama yangın her yere yayıldı. Kurtarmaya gittikleri çocukları Agit ile Davut kendini mısır tarlasına atarak kurtuldu. Ancak kardeşim Taliha ile eşi Fadıl kurtulamadı” dedi.
 
‘Çok çalışkan bir kadındı’
 
Kardeşinin çevresi tarafından sevilen ve sayılan bir kadın olduğunu vurgulayan Fadile, “Küçük yaşta evlendi ve önce çok yoksulluk gördü. Sonrasında kendi emeği ile tarlada çalışarak ekonomik durumunu düzeltti. Yangında 600 dönüm buğday tarlası yandı. Çok çalışkan bir kadındı, sabahtan akşama kadar çalışırdı. Her şeyi eker biçerdi. Çocuklarıyla çok ilgilenirdi” şeklinde konuştu. Taliha’nın, yanan eşi Fadıl’ı söndürmeye çalışırken yandığını kaydeden Fadile, “Hastaneye kaldırıldığında yaralıydı. Kardeşim onun başından ayrılmadı vefat edene kadar. Konuşuyordu ve yaşananları anlatıyordu. Sürekli su istiyormuş. Susuzluktan içi erimiş” sözlerine yer verdi.
 
‘Helikopter gelmiş olsaydı bu kadar gencimiz ölmeyecekti’
 
Yangına devlet tarafından müdahale edilmediğinin altını çizen Fadile, şunları söyledi: “Yangın gecesi feryatlarımız her yeri sardı. Helikopter kaldırılmasını istedik. Ancak helikopter gelmedi. Her şehirden ambulans gelmesini istedik. Ambulanslar gelecek yol bulamadıklarını söylüyorlardı. Ambulans ateş söndükten sonra geldi. Cenazelerimizi biz kendi imkanlarımızla hastanelere yetiştirdik. Gece yangın devam ederken gelmeyen helikopter sabah geldi. Tüm gençler gittikten, yakınlarımız öldükten sonra helikopter geldi. Her yerden yardım istedik. ‘İmdat’ diye bağırdık. Eğer helikopter gelmiş olsaydı bu kadar gencimiz ölmeyecekti. Belki hastaneye yetişselerdi yine ölmeyeceklerdi. Oğlum da yangını söndürmeye gitti. O kurtuldu ama tüm arkadaşlarının cenazesi başında beklediği için psikolojisi iyi değil. Askere gitmesi gerekiyordu ancak bu olaydan sonra gidip askerliğini satın aldı ve ‘Ben askere gitmem’ dedi. Çok etkilendi.”