Kadınlara örgütlü mücadele çağrısı

  • 09:05 18 Haziran 2024
  • Güncel
 
 
Elfazi Toral
 
İSTANBUL – Artan kadın katliamları ve iktidarın “makul” kadın “yaratma”, aileyi “güçlendirme” politikalarını değerlendiren SKM İstanbul Sözcüsü Leyla Can, tüm kadınları buna karşı örgütlü mücadele etmeye çağırdı. 
 
Kurdistan ve Türkiye’de kadın katliamında her gün ve her ay artış yaşanıyor. İktidarın ve yargının cezasızlık politikası kadına yönelik şiddeti ve katliamı görmezden gelirken, kadın katliamlarının verileri her gün giderek ağırlaşıyor. Ajansımızın derlediği verilere göre Mayıs ayında 34 kadın ve 8 çocuk katledildi, 18 kadın ve 2 çocuk şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. İktidar kadınların yaşamlarını hedef alan bir noktadayken, kadınlar ise tüm bu politikalara karşı, mücadelesini her alanda sürdürüyor.
 
Sosyalist Kadın Meclisi İstanbul İl Sözcüsü Leyla Can (SKM) kadın katliamlarındaki artışa ilişkin konuştu.
 
‘Failler iktidar tarafından korunuyor’
 
Kadınların evlerde, işyerlerinde, sokaklarda, yaşamın herhangi bir yerinde bulundukları alanda şiddete uğradığını söyleyen Leyla, bunun en temel sebebine ilişkin de “AKP-MHP faşist iktidarının aslında kadınlara yönelik erkek egemen politikaları, cezasızlık politikaları aynı zamanda erkek yargının failleri atlaması diyebiliriz” sözleriyle ifade etti. Kadınların sadece yaşadıkları yerlerde değil bulundukları her kurumda tehlike altında olduğunu vurgulayan Leyla,  Selen Bilgin‘in şüpheli şekilde bir hastanede yaşamını yitirmesini ve olaya ilişkin Dr. Fatih Akın adının geçmesine dikkat çekti.  Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde temizlik işçisi olarak çalışan bir kadının hastane çalışanları tarafından sistematik bir şekilde cinsel tacize maruz kalmasına dikkat çeken Leyla, “Bu da şu demek oluyor; artık erkek şiddetinin her yerde olduğunu gösteriyor. Hayatımızı sağlığımızı emanet ettiğimiz hastanelerde dahi çok açık bir şekilde yapıldığını ve burada faillerin de buradaki yöneticiler iktidar yargı tarafından gizlendiğini gösteriyor” dedi. 
 
‘AKP iktidarı kadın hareketine dönük politikalar yürütüyor’
 
 Mayıs ayında katledilen kadınların verilerini hatırlatan Leyla, “Sadece bu ay 66 kadın katledildi. Bunun 30’u direkt erkekler tarafından yirmisinin de şüpheli şekilde öldürüldüğünü, katledildiğini görüyoruz. 20 yıllık AKP-MHP iktidarının kadın hareketine kadınlara dönük politikalarını giderek şiddetlendirdiğini, erkek egemen politikalarını giderek artırdığı bir sürecin kaynağı olarak da görüyoruz” dedi. İstanbul Sözleşmesi’ne işaret eden Leyla, şöyle dedi: “Sözleşmeden çekilmeden bu yana katliamlar da giderek arttı. 6284’e saldırmaya çalıştı.  Bugün de aileyi güçlendirme adı altında kadınlara dönük politikalarını yasallaştırmaya çalıştığını biliyoruz. Onları makbul kadın zeminine oturtmak çalıştığı bir dönemden geçiyoruz.” 
 
Mücadeleye çağrı
 
“Kadına yönelik sürdürülen politikalarıyla kadınları bastırmaya çalışıyor” diyen Leyla, devamla “Fakat her seferinde kadın hareketinin güçlü sesiyle karşılaşıyor. Bundan sonra da böyle olacak çünkü kadın özgürlük mücadelesi esasında Kürdistan ve Türkiye topraklarının en güçlü iradelerinden bir tanesidir. Kadın özgürlük mücadelesi AKP- MHP faşist blokuna karşı onların politikalarına karşı en güçlü sesi oluşturmuştur” şeklinde konuştu. Kadınların baskının en yoğun olduğu dönemde bile sokakta olup sözünü söylediğini dile getiren Leyla, “İktidar bundan dolayı özel olarak kadınlara yönelik baskılarını attırmış durumda. 25 Kasım’da ve 8 Martlarda en doğal yasal haklarını kullandıkları için şiddete maruz kalan arkadaşlarımız var. Failleri cezasızlıkla ödüllendirirken, bizi ve diğer kadın arkadaşlarımızı sırf sokakta politik hakkını ve özgürlük hakkını savunduğu için aylarca hapishanelerde tutuyor. Bizler de tüm bu politikalara karşı tüm kadınları örgütlü saflara çağırıyoruz, örgütlü saflarda mücadele etmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.