Kayıp yakınları: Sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz

  • 12:05 15 Haziran 2024
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Kayıp yakınları Amed ve Colemêrg’de bir kez daha yakınlarının akıbetini sorarken “Sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” mesajı verdi. 
 
Kayıp yakınları ve İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi, 31 Ocak 2009'da başlattığı "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" şiarıyla Amed ve  Colemêrg de eylemler bu hafta da devam etti. 
 
Amed 
 
Amed'de kayıp yakınları ve İHD Amed Şubesi, 801’inci haftasında eylemlerini sürdürdü. Rezan (Bağlar) ilçesindeki Koşuyolu Parkı'nda bulunan Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir kez daha bir araya gelen kayıp yakınları ve hak savunucuları, kaybedilenlerin fotoğraflarının olduğu pankartı açtı. Kayıp yakınları kaybedilenlerin fotoğraflarının bulunduğu dövizlerin üzerine gül bıraktı.
 
Bu haftaki eylemde 12 Haziran 1994’te Mêrdin Derik ilçesinde gözaltına alınıp kemikleri toplu mezarda çıkarılan Vejdin Avcıl’ın hikâyesi okundu. Vejdin Avcıl’ın hikâyesini İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Berfin Elçi okudu.
 
Evi kontrol edilmeden bombalandı
 
Berfin, Vejdin’in gözaltına alındıktan sonra katledilme sürecine değinerek, “30 yaşındaki Vejdin Avcıl, Mardin’in Derik ilçesinde çiftçilikle uğraşıyordu ve 5 çocuk babasıydı. 12 Haziran 1994 günü, Vejdin Avcıl Kızıltepe’den gelen işçilerle harmanda çalışırken Derik’e bağlı Adakent köyüne jandarmalar baskın yaptı. Köylüleri meydanda topladıktan sonra evlerde arama yapan jandarmalar, Vejdin Avcıl’ın evinde herhangi bir şey bulamamalarına rağmen Vejdin Avcıl’ı ‘örgüte yardım yataklık’ yaptığı iddiasıyla gözaltına aldı. Vejdin, gözaltına alındıktan bir-iki saat sonra tekrar evin olduğu yere getirildi. Jandarma bu kez Vejdin’in evinin ahırında sığınak olabileceği gerekçesiyle kontrol etmeden bombayla patlattı. Ancak var olabileceği iddia edilen sığınak bulunamadı” dedi.
 
Eylem yapılan 1 dakikalık oturma eylemi ile son buldu.
 
Colemêrg 
 
İHD Colemêrg Şubesi ve kayıp yakınları, Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ilçesine bağlı Sanat Sokağı’nda bir araya geldi. Eyleme, kayıp yakınları, Colemêrg Barosu ve Barış Anneleri, DEM Parti ve DBP Gever İlçe Örgütü yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Eylemde, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” ve “Failler belli kayıplar nerede?” pankartı, faili meçhul şekilde katledilen ve kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı. Eylemin 127’nci haftasında, Tahir Elçi için bir araya geldiler.
 
Açıklamayı İHD Colemêrg şube yöneticisi Eren Baskın okudu.
 
“Hiçbir devlet yasama ve yürütme organlarında hukuk denetimini almadan gerçek bir hukuk devleti olduğunu iddia edemez” diyen Eren, “Yurttaşlar olarak hak ve özgürlüklerimizden mahrum bırakılıyoruz. Avukatlarımız da ağır ihlallerle karşı karşıya kalıyor. Avukatımız Tahir Elçi'yi cezasızlıkla mücadelenin ısrarlı takipçisi olduğu için, barışı kazanmanın yolunu ve kararlılığını gösterdiği için hedef gösterip ardından katlettiler. Bu cinayetin sorumlusunun topluma dayatılan 'şiddet düzeni' olduğunu, iktidarlarını sürdürmek için şiddeti bir araç olarak kullananlar olduğunu hepimiz biliyoruz”  dedi.
 
‘Tahir Elçi’nin akıbeti faili meçhul bırakılmak istendi’
 
Tahir Elçi’nin 1990'lı yıllardaki yargısız infaz, faili meçhul cinayetler, köy yakma davalarında yurttaşların avukatlığını yaptığını dile getiren Eren, “1994 yılında 26 kişinin ölümüne neden olan Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin bombalanması, Lice Davası, Temizöz Davası, Roboski (Uludere) Katliamı gibi pek çok davada avukatlığını üstlendi. 28 Kasım günü, hayatı boyunca mücadele ettiği hak ihlallerine karşı Diyarbakır 4 ayaklı minarenin önünde başından tek kurşun ile vurularak katledildi. Tüm dünyanın gözü önünde katledilen sevgili Tahir Elçi’nin akıbeti faili meçhul bırakılmak istendi. Tahir Elçi'nin ölümüne neden olan mermi çekirdeği, olay yeri incelemesi 5 ay sonra yapıldığı için bulunamadı” sözlerini kullandı.
 
‘Sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz’
 
Onlarca hukuki delil ve raporun varlığına rağmen dosya sürüncemede bırakılarak kapatılmak istendiğini söyleyen Eren, “İnsan hakları savunucuları Tahir Elçi davasında cezasızlık politikasına karşı yekvücut olarak gerçeklerin ortaya çıkarılmasını talep etmiş olsa da gelinen süreçte hukuki hak ve normlar hiçe sayıldı. Her ne kadar Tahir Elçi davasında sanıklar beraat etmiş olsa da, kayıplarımızın avukatı için bizlerin mücadelesi devam edecek. Her koşulda ve her alanda insanlık onurunun yüceltilmesi için çabalamaya, Tahir Elçi dosyasındaki cezasızlık politikasına karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” diye konuştu.