Kürt Dostluk Grubu’ndan AP’ye: Türkiye’nin savaş suçları için harekete geçin!

  • 13:38 19 Ocak 2024
  • Güncel
 
ANKARA - Avrupa Parlamentosu üyeleri, Kürt Dostluk Grubu adına AP’ye, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarına ve savaş suçlarına karşı harekete geçme çağrısı yaptı.
 
Günlerdir Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarını sürdüren Türkiye sivil yerleşim alanlarını ve yaşam alanlarını bombalamaya devam ediyor. Türkiye’nin bu saldırılarına karşı Avrupa Parlamentosu üyeleri François Alfonsi, Andreas Schieder ve Nikolaj Villumsen Kürt Dostluk Grubu adına Avrupa Parlamentosu’na (AP) çağrıda bulunarak, “Bu suçlar ve tehlikeler karşısında sessiz kalmak kesinlikle bir seçenek değil” denildi.
 
‘Türkiye’yi durdurun’
 
Kaleme alınan çağrıda, “Bu çağrıyı Türk bombaları ve top mermileri hayati öneme sahip sivil altyapıyı hedef alıp yok ederken, milyonları elektriksiz, susuz ve gazsız bırakırken ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan bu saldırıları sürdürme niyetini kamuoyuna açıkladıktan sonra yazıyoruz. Birliğin Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi olarak sizden, Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik ve Özerk Yönetimi halkına karşı işlediği sebepsiz saldırganlığı ve savaş suçlarını Avrupa Birliği adına protesto etmenizi ve Türk hükümetine durması için baskı yapmak için makamınızın gücünü kullanmanızı talep ediyoruz” ifadeleri yer aldı.
 
Türkiye istikrar çabalarını baltalıyor
 
Türkiye’nin saldırılarının sıralandığı çağrıda şu ifadeler yer aldı: “ABD ve Rusya'nın 2019'da müzakere ettiği ateşkeslere rağmen Türkiye'nin bölgeye sürekli olarak aralıklı saldırıları sürdürmesi istikrar çabalarını baltalıyor. Şimdi ise 3 buçuk ay içinde üçüncü kez sivil yaşam için gerekli alanları bombaladılar. 13 Ocak'tan bu yana bölgenin ana kaynağı olan elektrik santrallerini, petrol sahalarını, evleri, depoları, fabrikaları ve diğer sivil binaları yıktılar.
 
İnsanlar elektriksiz sussuz aç
 
Bu yerlerin çoğu, önceki saldırının ardından acil onarımlarla yeniden faaliyete geçirilmişti. İki milyon insan elektriksiz. Elektrik olmaması, pompalara bağımlı suyun olmaması, tıbbi bakımın azalması, ekmek fırınlarının olmaması, okulların veya üniversitelerin işletilmemesi büyük ekonomik hasar anlamına gelir. Bölgenin tek gaz şişeleme tesisi de yıkıldı. İnsanlar evlerini ısıtamıyor, yemek pişirmek için gaza ulaşamıyor.
 
Bölge hiçbir zaman Türkiye için tehdit oluşturmadı
 
Yaşamsal altyapının hedef alınması başlı başına bir savaş suçudur ve bu saldırılar aynı zamanda kışkırtılmamış bir saldırı eylemidir. Bölge hiçbir zaman Türkiye için tehdit oluşturmadı. Gerçekten de Suriye Demokratik Güçleri, Uluslararası Koalisyon ile birlikte IŞİD'e karşı mücadeleye öncülük etti. Onlar, SDG'nin PKK'den ayrı ve bağımsız olduğunun bilincinde olan, Koalisyonun hayati müttefikleridir. Ancak PKK ne zaman Türkiye'de ya da Irak'ta Türk kuvvetlerine yönelik bir eylem gerçekleştirse, Türkiye Suriye'de sivil hedefleri vuruyor. Bunun "Savunma Hakkı" kapsamına girdiği yönündeki iddialarına karşı çıkılmazsa bu gerçekten çok tehlikeli bir emsal teşkil ediyor.
 
Bu suçlar ve tehlikeler karşısında sessiz kalmak kesinlikle bir seçenek değil
 
Bu saldırılar aynı zamanda Avrupa için fiziksel bir tehlike de oluşturuyor. Bölgesel istikrarı bozmayı hedef alıyorlar ve IŞİD'in yeniden canlanmasına olanak tanıyacak koşulları yaratıyorlar. Hemen SDG'nin kendi sorumluluğuna bırakılan binlerce IŞİD esirini korumasını zorlaştırıyorlar ve daha 16 Ocak'ta Haseke'de IŞİD tutuklularının bulunduğu hapishaneden bir roketin çapmasının ardından firar girişiminde bulunuldu. Bu suçlar ve tehlikeler karşısında sessiz kalmak kesinlikle bir seçenek değil.”