Efrîn’de savaş suçları: Kaçırma, tecavüz, işkence, yağma!

  • 09:01 19 Ocak 2024
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ - Dünyada tüm savaş suçlarının neredeyse aynı anda işlendiği sayılı örneklerden olan Efrîn’de halkların ördüğü kadın özgürlükçü demokratik yapının yok edilmesinin yanı sıra talan, gasp, yağma, tecavüz, kaçırma, asimilasyon ve baskı politikaları Kürtleri göçertmek için uygulandı. Tüm bu savaş suçlarına karşı ise uluslararası arenadan belgelemek dışında bir tepki gelmedi.
 
Kuzey ve Doğu Suriye'de “öncü kent” olarak bilinen Efrîn'e 20 Ocak 2018’de Türkiye ve desteklediği paramiliter gruplar tarafından başlatılan saldırıların üzerinden 6 yıl geçti. Söz konusu saldırılarda kentin özerk ve demokratik yapısının yanı sıra demografik yapısı da hedef alındı. Türkiye’nin toplamda 79 uçak, yüzlerce tank ve obüs, binlerce asker ve 25 bin paramiliter grup üyesi ile başlattığı saldırılar 58 gün sürdü. Saldırılardan bir gün sonra AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "Şimdi bütün mesele Afrin'i gerçek sahiplerine teslim etmek... 3,5 milyon Suriyeli topraklarımızda var mı? Var. İşte bizim hedefimiz topraklarımızdaki Suriyeli kardeşlerimizi kendi topraklarına bir an önce göndermek” şeklindeki açıklamaları kente yönelik planın ipuçlarını veriyordu.
 
58 günlük tarihe “Çağın Direnişi” olarak geçen direnişten sonra Türkiye’ye bağlı paramiliter grupların eline geçen kentte yaşanan insanlık suçları kayıt alınsa da uluslararası alanda buna karşı bir yaptırım gündeme gelmedi.
 
Efrîn’in tarihi
 
Efrîn’e yönelik saldırılardan önce 500 bin olan nüfusunun yüzde 96'sı Kürt’tü. Bölgenin sembolü olan zeytin ağacı halkın ihtiyaçlarını karşılıyordu. Tarım, tekstil ve hayvancılık da yapılıyordu. Arap, Türkmen, Ermeni, Kürt, Çerkez halkların bir arada yaşadığı kent, 29 Ocak 2014’te Rojava Demokratik Özerk yönetimi tarafından Efrîn Kantonu olarak ilan edilmişti.  Efrîn kantonunda yaşayan Êzidîler, Araplar, Türkmenler Aleviler ve Kürtlerin nüfus çoğunluğuyla geliştirilen komünler, meclisler, (TEV-DEM) Demokratik Toplum Hareketi, Kongra Star ve eş başkanlık sistemiyle federal bir model ekseninde Suriye'nin inşasına örnek olmuştu. Türkiye'nin saldırısı sonrası, eğitilen paramiliter grupların konulduğu kent, her gün taciz, tecavüz, gasp, hırsızlık, insan kaçakçılığı, tarih, doğa katliamı ve etnik temizlik ile gündeme geldi. Söz konusu suçlar Birleşmiş Milletler (BM) tarafından da kaydedildi.
 
İşgalin ilk yılında Kürt nüfusunda yüzde 60 azalma
 
Efrîn merkezli İnsan Hakları Örgütü, 2020 yılında yayınladığı rapora göre işgalin ilk 2 yılında Kürt nüfusunun yüzde 60'ın üzerinde azaldığını ortaya koydu. Aynı döneme ait Birleşmiş Milletler (BM) verileri de Efrin'de yaşayan 150 binde fazla Kürt yurttaşın yerlerinden edilerek Halep'in kuzeyinden Tel Rıfat'taki Şahba kampına yerleştirildiğini belirtti.
 
İlk kadın taburu Efrîn’de kuruldu
 
Tarihi dokusu ve kültüründe kadın izlerini taşıyan Efrîn devrim öncesinde de Rojava'da ataerkil kültürün en zayıf olduğu ve kadınların en aktif olduğu bölge olarak anılıyordu. Efrîn’de devrimin başlamasının ardından kadınların eğitim, savunma, siyaset, ekonomi, kültür, basın vb. alanlarda katılım oranı çok yüksekti. Devrimin ilk yılında kadın evlerini, kendi meclislerini, kadın akademisini oluşturan Efrînli kadınlar ekonomi alanında da hem genel hem özgün birçok proje ortaya koydu. Efrînli kadınlar daha devrim resmi olarak başlamadan önce kurulan savunma gücü YXK, ardından kurulan Halk Savunma Birlikleri (YPG) ve ardından Ruksen Efrîn komutasında 13 Şubat 2013'te Efrîn Cindires'te kurulan YPJ’de de yerlerini aldı. Rojava'da ilk kadın taburu "Şehit Ruken Taburu" ismiyle Efrîn’de kuruldu.20 Ocak 2018’de başlayan Efrîn'e yönelik geliştirilen 58 günlük Çağın Direnişi’nde YPJ savaşçıları ve Efrînli kadınlar öncü rol oynadı.
 
İlk hedef alınan kadınlar oldu
 
Selefi grupların üs haline getirdiği kentte ilk hedef alınan da kadın mücadelesi ve kadınlar oldu. Efrîn İnsan Hakları Örgütü’nün 31 Aralık 2021’de açıkladığı verilere göre 18 Mart 2018’den bu yana 300 binden fazla sivil Efrîn’den göçertildi, farklı bölgelerden yaklaşık 400 bin kişi Efrîn’e yerleştirildi. Kürt nüfusu yüzde 25 oranına kadar azaltıldı. 4 yıl içerisinde 8 bin 63 kişi kaçırıldı, 84 kadın katledildi, 6 kadın intihara sürüklendi ve 70 kadın ise tecavüze maruz kaldı. Binden fazla kadın kaçırıldı. 
 
Bilançoya göre 655’den fazla yurttaş katledildi, 303’ü çocuk, 213’ü kadın olmak üzere 696’dan fazla kişi yaralandı. 333 bin 900’den fazla zeytin ağacı ve ormanlık alanlardaki ağaç kesildi. 17 Ocak 2022 verilere göre ise Efrîn’e bağlı köy ve ilçelerde yaşayan 25 yurttaş kaçırıldı, yaklaşık 900 zeytin ağacı kesildi.2023’ün 6 aylık verilerine göre ise Türkiye ve bağlı paramiliter grupların denetimindeki Efrîn’de 6 ayda 12 kişi katledildi, 173 kişi kaçırıldı, 15 bin 500 ağaç kesildi.
 
Yerleşim yerlerinin isimleri değiştirildi
 
Türkiye, köy ve diğer yerleşim yerlerinin, okulların, meydanların, onlarca tarihi mekânın Kürtçe olan isimlerini değiştirerek, Türkçe ve Arapça isimler verdi. Şehir nüfusunun yüzde 96'sını oluşturan Kürt nüfusu 5 yıllık süreç içerisinde yüzde 20’lere indi. Efrîn’e başta Doğu Guta ve İdlib olmak üzere Suriye’nin çeşitli yerlerinden, Türkiye, Filistin ve Irak’tan DAİŞ, ÖSO gibi paramiliter grupların aileleri ve yerleşimcilerden oluşan 500 binden fazla kişi getirilerek yerleştirildi.Hristiyanlar, Aleviler ve Êzidîler üzerine daha fazla baskı uygulanarak Müslümanlık dayatıldı. Şehirde yaşayan Êzidîlerin oranı ise 25 binden yaklaşık 2 bine düştü.
 
Eğitim dili Türkçe ve Arapça oldu
 
Kasım 2018’de Efrîn’de, Posta, Telefon, Telgraf (PTT) kurumunun Antep Müdürlüğü'ne bağlı bir şubesi açıldı. Soykırım politikaları kapsamında Kürtçe yasaklanırken, eğitim Arapça ve Türkçe olarak Milli Eğitim Bakanlığı müfredatına göre değiştirildi. Efrîn’de 2019 yılında Gaziantep Üniversitesi Rektörlüğü'ne bağlı olarak "Eğitim Fakültesi" kuruldu ve Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Sınıf Eğitimi ve Türkçe Eğitim programları açıldı. Yine Mart 2021’de Efrîn’de Suriye parasının kullanılması yasaklanarak, halk Türk parası kullanmaya mecbur edildi.
 
Tarihi eserler yağmalandı
 
Kente yönelik saldırıların ilk günlerinde 26 Ocak 2018’de Eyn Dara Tapınağı, 29 Ocak’ta ise Nebi Huri Kalesi, Türkiye ordusuna bağlı savaş uçakları tarafından vurularak büyük oranda yıkıldı. Kentin yerüstü ve yeraltındaki tüm tarihi eserleri yağmaladı. Efrîn Kantonu Tarihi Mekanlar ve Müzeler Konseyi, şehirde 78 tarihi tepenin olduğunu belirterek, bunların kazılarak yağmalandığını belirtti. 20 binden fazla tarihi eser kaçırılarak büyük bölümü Türkiye üzerinden yurtdışına pazarlandı. Efrin İnsan Hakları Örgütü’nün rapor ile birlikte yayımladığı resimlerde, Eyn Dara ve Cindirês höyüğü, Hurriler döneminden kalma tarihi kalede çok sayıda tarihi eserin tahrip edilerek yağmalamanın boyutunun ne kadar büyük olduğunu gözler önüne serdi. Efrîn Bölge Arkeoloji Müdürlüğü verilerine göre; UNESCO koruma listesinde olan ve Türkiye ile ona bağlı çeteler tarafından yağmalanan tarihi yapıların sayısı; 46’sı tepe (höyük) olmak üzere toplam 57. Bu yapıların içinde tapınaklar, tarihi kaleler, Êzidîlere ait türbeler, Alevilere ait ziyaret, türbe ve mezarlar, antik tiyatrolar, höyükler, tarihi taşlar, kuyular, harabeler ve mağaralar var.
 
Resmi veriler dışında rakam çok daha yüksek
 
Suriye Efrîn İnsan Hakları Örgütü, 20 Ocak 2018’den bu yana 96 kadının katledildiğini, bunların 8’inin cinsel saldırı nedeniyle kendi yaşamına son verdiğini ve 72 kadına tecavüz edildiğini belgeledi.  Ancak resmi veriler dışında gerçek rakamın çok daha fazla olduğu belirtiliyor.
 
Şehirdeki internet ve telefon hatlarının hepsi Türkiye şirketlerine bağlı hale getirildiği ve takip altında olduğu, ayrıca şehre bağımsız sivil kuruluşlar ve gazetecilerin girişine izin verilmediği için suçların sadece bir kısmı belgelenebildi.
 
Kadınlar tek başına sokağa çıkamıyor
 
Efrîn’de kadınlar, taciz, kaçırma, işkence ve cinsel saldırılar nedeniyle artık tek başına sokağa çıkamıyor. Bu konuda Ekim 2021’de hamile olduğu halde işkenceyle katledilen Nimet Şêxo örnek olarak verilebilir.
 
Zeytin talanı
 
Yağmalanan ve talan edilen Efrîn zeytinlerinin Türkiye'de işlenerek zeytinyağı olarak Avrupa’ya ihraç edilmesi ve elde edilen gelirle Türkiye’nin kontrolündeki İslamcı çetelerin finanse edilmesi, Avrupa basınında, Kürt ve Arap medyasında geniş yer tuttu.  
 
Fidye ve insan kaçırma sektöre dönüştü
 
Türkiye'nin koordinatörlüğünde SMO insan kaçırma, işkence ve fidye almayı bir finansal sektöre dönüştürdü. MİT tarafından kaçırılan Efrinlilerin sayısı 8 bin 645 oldu. Kaçırılan en az 50 kişi uluslararası hukuka aykırı bir biçimde Türkiye’ye götürülüp, orada yargılanıp, ceza verilirken, Efrîn’de kaçırılan kişilere işkence yapılması için onlarca zindan kuruldu.
 
Kadınların tutulduğu işkence merkezleri
 
2021 yılında elde edilen verilere göre paramiliter grupların "kara zindan" olarak adlandırdığı, kadınların ve çocukların kapatılıp işkencelerden geçirildiği yerlerden bazıları şöyle;
 
*Ronahî matbaasının bulunduğu bina kadınların tutulduğu bir zindana dönüştürüldü.
 
*Elqela zindanı: Efrîn’in Basute köyünde olan bu zindanda kadınların çoğunlukta olduğu yüzlerce insan tutuluyor. Kadın bedeni üzerine her türlü işkencenin yapıldığı bu zindan Hamza Tugayı'na bağlı.
 
*Elberad zindanı: Efrîn merkezinde yer alan bu zindan Cephet Elşamiyê'nin kontrolünde. Kadınlar çoğunlukta olmak üzere Efrîn ve köylerinden kaçırılan insanlar tutuluyor.
 
*Elkerama Zindanı: Efrîn’in en eski ve tarihi okullarından biri olan Elkerama okulu zindan olarak kullanılmaya başlandı. Kadınlar için özel işkence odaları kuruldu.
 
*Mahkeme Zindanı: Efrîn merkezinde bulunan tarihi mahkeme binası zindana dönüştürüldü. Cephet El Şamiye ve MİT tarafından yönetilen bu zindanda özellikle Efrîn merkezinden ve köylerinden kaçırılan kadınlar tutuluyor.
 
*İtîhada El Zindanı: Önceden okul olarak kullanılan bu bina daha sonra kadınların tutulduğu zindana çevrildi. Bu zindan şu an askeri nokta olarak kullanılırken burada tutulan kadınlar askeri eğitimlerden geçiriyorlar.
 
*Mahmudiye Zindanı: Efrîn’in ilçelerinden olan Mahmudiye’de bulunan zindan Hamzat tarafından kontrol ediliyor. Çok sayıda tutuklunun bulunduğu Mahmudiye zindanının iki bölümünde kadınlar tutuluyor.