Wan’da ‘İslam ve Kürtler, Orta Doğu’nun iki gerçekliği’ paneli

  • 15:29 18 Aralık 2023
  • Güncel
WAN –  Wan’da düzenlenen “İslam ve Kürtler, Orta Doğu’nun iki gerçekliği” konulu panelde konuşan gazeteci yazar Zeliha Berrin Sönmez, “Kürt kadınların maruz kaldığı özel bir şiddet var” derken, faillerin ise “Biz devletiz bize bir şey olmaz” dediğini hatırlattı. Zeliha, “Kadını terör ile korkutuyorlar. Üniformalı şiddet var” vurgusunda bulundu. 
 
Wan’da Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Örgütü, “İslam Masası” tarafından “İslam ve Kürtler Orta Doğu’nun iki gerçekliği” konulu panel düzenledi. Wan Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda düzenlenen panelin moderatörlüğünü Avukat Abdulbasit Bildirici üstlenirken, panelistliğini ise Zeliha Berrin Sönmez, İbrahim Sungur, Emin Ay yaptı. 
 
Panelde ilk sözü panelistlerden Araştırmacı ve Yazar İbrahim Sungur aldı. İbrahim, “Orta Doğu’nun Mekke kentinde Hazreti Muhammed’de vahiy edilerek ortaya çıktı. Kürtler biliyorsunuz Neolotik Çağ’dan bu yana bir inançları var. İlk inançları Zerdüştlüktür. İslamiyet’in çıkış aşamasında barış dini olduğunu belirten İbrahim, daha sonraki süreçlerde “kılıç dini, fetih dini” olarak yayıldığını kaydetti. İbrahim, tarihi süreç içerisinde ticaret dini olarak da yayılan İslamiyet’in, Muaviye’yle birlikte artık siyasete dönüştüğünü belirtti.
 
‘Savaş ve çatışmaların temel nedeni din olarak sunulur’ 
 
Tarih sahnesinde kralların kendisini “ Allah’ın yer yüzündeki yansıması” olarak da bilindiğini kaydeden İbrahim, tarihsel arenada gelinen aşamada “Savaşların temel sebebi olarak da  görülüyor” diyerek İsrail-Gazze savaşını örnek verdi. Kürtlerin tarihsel süreçte defalarca kendilerini İslamiyet’e “kurban” ettiğini belirten İbrahim, “ Peygamberin hatırı için savaşa gittiklerini ve orada şehit düştüklerini ifade ediyorlardı. Kürtler defalarca din için fedakarlık yapmış. Hatta kendi beylikleri arasındaki çatışmaların temel nedenlerinden biri de yine din olarak ortaya çıktığını ifade etti. 
 
‘Kadın açısından din dayatmalardan ibaret’ 
 
Ardından söz alan Gazeteci Yazar Berrin Sönmez de Orta Doğu, Kürtler ve İslamiyet’i kadın perspektifi açısından değerlendirdi. Bütün kadınların ortak yaşadıkları sorunlar olduğunu kaydeden Berrin, “Bir İrlandalı kadının ve bir Hindistanlı kadının yaşadığı sorunlar aynıdır. Ancak bölgesel faktörlerin de etkileriyle Suriye ve Türkiye’de kadınların yaşadıkları farklılaşabiliyor. Kadının dindeki yerine bakıldığı zaman aslında dini yorumlayanlarca genelde kadınlar için din dayatmaları olarak akla geliyor. Tüm dinlerin semavi dinlerin başlangıcı medeniyetlerin beşiği bu bölgelerden çıkmış. Medeniyetlerin beşiğinden çıkmış Mezopotamya da şu anda bu medeniyetinin beşikten çıkmadığını görüyoruz. Günün koşullarına göre kendini yenileyemediği için medeniyetler beşiğinden çıkamadığını görüyoruz” dedi. 
 
‘Kadınlar ellerinden alınan haklar için direniyor’ 
 
İktidarların şu anda İslamiyet’i kullanarak tahakkümlerini kurduklarını söyleyen Berrin, “Şu an insanlar Orta Doğu ülkelerinden Avrupa’ya gitmek istiyorlar. Adalet olsaydı gitmezlerdi. Her Cuma namazında ‘Allah Adaleti sever adaleti emreder’ denilir ancak adalet sağlanmaz. Adaletin temelinde eşitlik var. Her insan doğuştan gelen haklara sahiptir. Ancak bu haklar tanınmıyor. İslam’ın erkek tayfaları tarafından dinde kadın görülmüyor. Kadınla erkek arasında üstünlük yoktur. Üstünlük takvadadır. Kadınlar ile erkekler eşittir. Allah ‘aranızdaki tek üstünlük takvadadır’ diyor. Bilinçli veya bilinçsiz olarak kadınlar bastırıldı, görülmedi. Ataerkil bir gelenek dinde de kadınları hep ikinci plana attı. Kadınların kazandığı her şey ciddi bir mücadele sonucu elde edilmiştir. İslam’ın kadınlara verdiği hakları erkekler bu hakları kısıtladılar, değersizleştirdiler. Ancak kadınlar bu alınmış haklarını dünyanın her yerinde mücadele ederek tekrar elde etmek için direniyor” şeklinde konuştu. 
 
Kadınlar eşit haklardan mahrum bırakılmış’ 
 
Berrin, “AKP İstanbul Sözleşmesi’ni savunan kadınlara ‘fahişeler’ denilmişti. Burada verilen mesaj aslında kadına ‘siz başınızı kaldırırsanız size ‘fahişe’ denilecektir. Kendi haklarına yönelik bir müdahaleye başkaldırdıkları için kadınlar fahişe olarak anılıyor. Bugün Müslümanlar ülkemizde ‘Kadından yönetici olmaz’ diyor. Allah’ın yaratış gayesine baktığında kendi haklarını istemek en temel haktır. Camiler kadınlara haktır, Cuma namazı kadınlara haktır ancak buralardan kadınlar çıkarılmış.” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kürt kadınlara özel bir şiddet uygulanıyor’ 
 
“Kürt kadınların maruz kaldığı özel bir şiddet var” ifadeleriyle Kürt kadınları katledenlerin “‘Biz devletiz bize bir şey olmaz’ diyor. Kadını terör ile korkutuyorlar. Üniformalı şiddet var” ifadeleriyle Berrin konuşmasının sonunda Kürt kadınların maruz kaldığı çok boyutlu şiddetin olduğunu vurguladı. 
 
‘İslamiyet barış dinidir’ 
 
Son olarak konuşan Emin Ay ise İslamiyet’in tarihçesini anlatarak, “İslamiyet uzun yıllar boyunca büyük mücadeleler sonucu geldiği bu aşamada, barış dini olarak ortaya çıktı. Farklılıkların birlikte yaşaması ve eşitlik dinidir” sözleriyle günümüzde artık dinin savaşların propagandası ve savaş kılıfı olarak kullanıldığına değindi. 
 
Panel, konuşmaların ardından soru cevap bölümüyle son buldu.