Ambargoya karşı 5 yıldır direniyorlar

  • 09:07 14 Aralık 2023
  • Güncel
 
Mîdye Miqted
 
HELEB - Şêxmeqsûd ve Eşrefiye’de 5 yıldır Şam hükümetinin ambargosunun sürdüğünü kışın gelmesi ile birlikte koşulların daha da ağırlaştığını belirten mahelle sakinleri buna karşı halkın demokratik ulus projesi ile direndiğini ve mücadeleden vazgeçmeyeceğini söyledi. 
 
Halep’in Şêxmeqsûd ve Eşrefiye mahallelerine yönelik Şam hükümetinin uyguladığı ambargo 5 yıldan bu yana devam ediyor. Şam hükümeti aynı şekilde Şehba bölgesine yönelik de ambargo uyguluyor. Koş koşullarında ambargodan dolayı halk daha ciddi sorunlar yaşarken yakıt sorunundan kaynaklı Xalid Fecir Hastanesi’nde birçok çocuk zor durumda. 
 
Bölgedeki Şam hükümetinin uyguladığı ambargoya ilişkin Şêxmeqsûd ve Eşrefiye Genel Meclis Başkan Yardımcısı Arîn Henan ve mahallelerde yaşayan kadınlar değerlendirmelerde bulundu. 
 
‘Halk kirli siyasete cevap veriyor’
 
Şêxmêqsûd’un halkın kendisini yönelttiği bir mahalle olduğunu söyleyen Arîn, “Tüm bileşenler burada yer alıyor. Kışın gelmesi ile bu iki aydır Şam hükümeti bir kez daha ambargoyu ağırlaştırdı. Bu kirli siyasetleri ile yürütülen bir durum ama yine de tüm siyasetlere karşı halk cevap oluyor” dedi. 
 
Mahallelerde devrimci halk savaşı
 
İki mahalledeki halkın direnişine dikkat çeken Arîn şu ifadeleri kullandı: “İki mahalle direniş mahallesi olarak tanınıyor. Özellikle 2014-15-16 yılarında başlayan savaş hala devam ediyor. Ancak her seferinde farklı bir siyaset dayattılar. Bu şekilde Kürtleri mahalleden çıkarmak istiyorlar. Ancak yine de bu mahallelerdeki halk ve Efrîn’den göç ettirilenler 2018 yılında yönünü buraya verdi ve tüm zor koşullara rağmen de direniyorlar, devrimci halk savaşı da burada başladı.”
 
Her açıdan zorluk çekiliyor
 
Mahallelerde ambargodan kaynaklı yaşanan sıkıntılara ilişkin de Arî, “Kışın gelişi ile birlikte ambargo giderek ağırlaşıyor. Yakıt, ilaç, gıda mahallelere geçmiyor. Yaşlı ve çocukların temel yaşam ihtiyaçları yok. Özellikle hastalar var ve ilaç ihtiyacı var. Ancak ilaçlar çok pahalı satılıyor. Çocuklar için süt çok zorlukla getirilebiliyor. En büyük zorluklar bunlar” ifadeleri kullandı. 
 
Deprem felaketine rağmen ambargo sürdü
 
Deprem sürecinde de ambargonun devam ettiğine dikkat çeken Arin şu sözleri kullandı: “Deprem olduğunda birçok ev etkilendi. Aynı zamanda bir ev hasar gördü. Halkın depremden dolayı yaşadığı zorluklara rağmen kapıları kapattılar ve yardımların mahallelere ulaşmasına izin vermediler.”
 
Sessizlik işbirliğinin işareti
 
İnsan hakları örgütlerinin sessizliğine değinen Arîn, bu sessizliğin de ambargoya ortak olunduğunun işareti olduğunu dile getirdi. Geçen yıl ambargodan dolayı mahallede iki çocuğun soğuktan yaşamını yitirdiğini hatırlatan Arîn, insan hakları örgütlerinin sorumluluklarını yerine getirmediğini söyledi. “Onlar da ambargonun ortağı” diyen Arîn, “Sadece kendi çıkarları için çalışıyorlar ancak sorumluluklarını yerine getirmeliler” şeklinde konuştu. 
 
‘Mücadeleden vazgeçmiyoruz’
 
Arîn son olarak ambargoda rolü olan devletlerin de amacının Kürt halkının soykırımı ve parçalanması olduğunu kaydederek,  “Bu mahallelerde yaşayanlar olarak demokratik ulus projesi ekseninde kendimizi örgütlüyoruz ve mücadeleden vazgeçmiyoruz” mesajı verdi. 
 
Çocuklar hastalanıyor
 
Fidan Mihemed de mahallede yaşadıkları sorunlara ilişkin “Ambargodan dolayı mahalleye mazot girmesine izin verilmiyor. Odun sobası kurmak zorunda kalıyoruz. Ancak odun da satın alamıyoruz. Bu yüzden de naylon ve çocuklarımızın eski giysilerini yakarak ısınmaya çalışıyoruz. Çocuklarımız soğuktan dolayı hastalanıyor” dedi. 
 
İnsan hakları örgütlerine çağrı
 
Arap asıllı olan Rabia Omer ise şunları dile getirdi: “İki mevsimdir bu kaosun içindeyiz. Mazot yok. BU yüzden tekstil fabrikalarının atıkları ile ısınmaya çalışıyoruz. Bu da yetmiyor bu yüzden de para ile satın almaya çalışıyoruz. O da sadece günde 2 saat soba yakıyoruz. Çocuklarımızı nasıl ısıtacağımızı bilmiyoruz. İnsan hakları örgütlerinin buna bir çare bulmalarını istiyoruz. Çünkü çocuklarımız soğuktan ölüyor.”
 
Tekstil atıkları yakıyorlar
 
Xalid Fecir Hastanesi’nde hemşire olan Elya Mihemed, “Yakıtın geçmesine izin verilmediği için bu en fazla  çocukların sağlığını etkiliyor. Sobalarda naylon ve tekstil atıklarının yakılmasından dolayı çocuklar olumsuz etkileniyor ve nefes alma problemi yaşıyorlar” ifadelerini kullandı.