Uluslararası Delegasyon’dan Abdullah Öcalan’ın avukatlarına ziyaret

  • 14:58 9 Aralık 2023
  • Güncel
 
İSTANBUL - Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde aralarında hukukçu, parlamenter, ekolojist ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu 7 kişilik Uluslararası Kadın Delegasyonu, Asrın Hukuk Bürosu’nu ziyaret etti. 
 
Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden aralarında hukukçu, parlamenter, ekolojist ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin bulunduğu 7 kişilik Uluslararası Kadın Delegasyonu Türkiye’ye geldi. Heyet tecrit ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair iki günlük sürecek temaslarda bulunacak.  Bir dizi ziyaret gerçekleştirecek heyetin ilk önce Asrın Hukuk Bürosu’nu ziyaret etti. Görüşmeye Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Raziye Öztürk, Rezan Sarıca ve İbrahim Bilmez ile Emran Emekçi katıldı. 
 
Heyet, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarıyla yaptığı görüşmede İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağrı tecrit koşulları altında bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan ve diğer üç tutsak Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’ın son durumlarına dair bilgilendirmelerde bulundu. Avukatlar,  yapılan görüşmede Abdullah Öcalan’a verilen keyfi disiplin cezaları,  İmralı Cezaevi koşulları, avukat yasaklarına dair son kararları ve bu kararlara karşı yaptıkları girişimleri aktardı. 
 
‘İradesi teslim alınmak isteniyor’
 
Heyetle yapılan görüşmede konuşan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Emran,  Abdullah Öcalan’dan 33 aydır haber alınamadığına dikkat çekerek avukat ve aile görüşlerinin keyfi bir şekilde engellendiğini söyledi. Emran, “Avukat görüş yasakları ve disiplin cezalarının nedenleri bizden gizleniyor. Yasaya göre aile ve avukat görüşlerinin yasaklanması için avukat görüşmelerinin bir belgeyle kanıtlanması lazım.  Olmayan avukat görüşmesine yasak getiriliyor bunun hukuki hiçbir yanı yok. Tecrit politikalarıyla Abdullah Öcalan’ın iradesini kırmak ve politik haklarından vazgeçirip bireysel haklara hapsetmek istiyorlar. Abdullah Öcalan Kürtlerin uluslararası grup hakkını elde etmek için direniyor” ifadelerini kullandı. 
 
‘Halk Öcalan’a güveniyor’
 
Ardından konuşan Avukat İbrahim Bilmez, Kürt halkının Abdullah Öcalan'ı bir lider olarak gördüğünü vurguladı. İbrahim devamında, “Daha önce Sayın Öcalan için defalarca kampanya yapıldı. Dünya çapında yürütülen Öcalan'a Özgürlük Kampanyası kapsamında toplanan 10 milyon 328 bin 623 imza Avrupa Konseyi'ne teslim edildi. Çünkü Kürt halkının büyük bir bölümü Öcalan'a güveniyor. Devlet bunu biliyor ve defalarca resmi masada görüşme gerçekleştirdi. Sayın Öcalan hem Türkiye’ye hem de Orta Doğu için büyük bir şanstır. Sayın Öcalan, Kürt sorununun barışçıl yollarla çözümüne dair 1993 yılından itibaren  çabalıyor, defalarca tek taraflı ateşkes yaptı. Sayın Öcalan aynı zamanda çok makul biridir. Kür sorununun ne kadar karmaşık olduğunu ve bütün Orta Doğu’nun tümünü etkilediğinin farkında. Bütün bu tecrit koşullarına rağmen barış ve çözüm için çalıştı. Tüm bunlara rağmen Kürt halkı, Sayın Öcalan'ın arkasında, Sayın Öcalan’a yaklaşımın Kürt halkına yaklaşım olduğunun bilincinde. Tecrit koşullarının ortadan kaldırılması ve Kürt sorununa çözüm için Türkiye ve Kurdistan’da açlık grevleri başladı. Bu durum bizi endişelendiriyor. Bizler heyetin burada olmasından mutluyuz. Talebimiz, yaşanan tecridin tüm kamuoyuna duyurulmasıdır” şeklinde konuştu. 
 
‘Çözüm için her zaman hazır’
 
Avukat Rezan Sarıca ise konuşmasında şunlara dikkat çekti: “Sayın Öcalan, şu an bir kadın heyetin kendisi için burada bir ziyarette bulunduğunu bilseydi çok mutlu olurdu. Sayın Öcalan'dan 33 aydır haber alınamıyor. Bu bizde ciddi kaygı nedeni ama 2019 yılındaki durumuna dair paylaşmak isterim. Kürt meselesinin çözümü için her zaman hazır olduğunu söyledi. Toplumun içinde bulunduğu krize dair önerilerde bulundu. Duruşu ve iradesi büyük güven ve umut veriyordu. Bu elbette toplumda da yansımasını buldu. Ayrıca o dönem yapılan açlık grevleri onun çağrıları ile sonlandırıldı. Çünkü siyasi çizgisi yaşatma felsefesi üzerinedir. Son görüşmelerde genel çatışma potansiyellerinin de farkındaydı. Bunu bir haftada durdurabileceğine dair güçlü irade beyanında bulunduysa da eli havada kaldı. Sayın Öcalan, çözüm için her zaman hazırdı.”
 
‘Kadın meselesine yaklaşımı özgürlük temelinde’
 
Abdullah Öcalan’ın kadın meselesine yaklaşımının özgürlük temelinde olduğunun altını çizen Rezan, kadınların yaşadığı sorunları kendisi için büyük bir mücadele gerekçesi olarak  ele aldığını paylaştı.  Rezan, “Örneğin çocuk gelinler meselesinde 10 devrim yaparım diyordu. Kadınların eşit koşulda yaşaması için büyük bir mücadele içerisindeydi. Yine o dönem güncel sorunlarına dair de merakı vardı.  Kadın kurtuluş mücadelesine verdiği önem eskiden bu yana olduğu gibi ana gündeminde olması yönüyle dikkat çekiciydi” dedi. 
 
Zihniyet devrimi
 
Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlükçü paradigmasına dikkat çeken Avukat Raziye Öztürk ise, “Sayın Öcalan, kadınların kesinlikle öncü konumda olmasını istemiş. Ve yarattığı bu zihniyetin dönüşümüyle Kurdistan'da ciddi bir zihniyet devrimi yaratmıştır. O zor koşulda bile kadın özgürlükçü paradigmasını inşa etti. Özelikle kadın boyutuyla bu sistem karşında ortaya koyduğu paradigması her yerde yaşam bulmaktadır” diye belirtti.
 
Ziyaret daha sonra basına kapalı devam etti.
 
Heyet ardından, Kadınlar Birlikte Güçlü, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV ),  İnsan Hakları Derneği (IHD) ve Cumartesi Anneleri’ni ziyaret edecek.