6 Şubat Depremi anıldı: Kasıtlı ihmal devam ediyor

  • 20:01 6 Aralık 2023
  • Güncel
İZMİR - İzmir Arap Alevi Gençlik Meclisi Şubat Depreminin 10’uncu ayında düzenlediği anmada Hatay’da deprem sonrası yaşanan ihmallerin devam ettiğini belirterek Arap Alevi halkına yönelik asimilasyon politikalarına dikkat çekti.
 
Şubat Depreminin 10’uncu ayında İzmir Arap Alevi Gençlik Meclisi, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde, “Unutmak yok affetmek yok” sloganıyla basın açıklaması düzenledi. ‘10. Aysa depremi unutma unutturma’ yazılı pankartın taşındığı açıklamada sık sık, “Depremi unutma unutturma”, “Unutmak yok, affetmek yok,  helalleşmek yok” “Çadır satan Kızılay hesap verecek”, “İnsanca bir yaşam istiyoruz”, “Katillerden hesabı gençlik soracak” sloganları atıldı. Basın açıklamasını meclis adına Hamit Kerimoğlu okudu.
 
‘Halk sağlığı hiçe sayılıyor’
 
6 Şubat’ta yaşanan depremin üzerinden 10 ay geçmiş olmasına rağmen en çok etkilenen ve en fazla yıkımın yaşandığı Hatay'da ilk günlerden bugüne neredeyse hiçbir şeyin değişmediğini söyleyen Hamit, depremin ilk anlarından itibaren ölüme terkedilen halkın çözülemeyen sorunlarla depremi yaşamaya devam ettiğini dile getirdi. Çözülemeyen su sorunu ile halk her gün metrelerce kuyruklar oluşturduğunu belirten Hamit, “Yerinde ve usulüne aykırı ayrıştırmalar yaparak açığa çıkan zehirli asbest maddesi ile halkı bir kez daha ölümle burun buruna getiriyorlar. Aynı zamanda moloz döküm alanları olarak belirlenen Samandağ -Yeşilköy- Samandağ Mileyha Kuş Cenneti - Samandağ Çamlıyayla-Antakya Narlıca-Defne Mengüllü - Antakya Serinyol  mahalleleri başta olmak üzere yerleşim yerlerine çok yakın yerlerde dökülen molozlar ile halk sağlığını hiçe sayıyor” dedi.
 
‘Sağlık hizmetleri neredeyse yok’
 
Bölgede çeşmelerden akan su başta olmak üzere tüm yeraltı kaynaklarının yapılan ölçümler sonucunda kullanıma uygun olmadığı tespit edildiği buna karşı hiçbir çözüm üretilmediğini dile getiren Hamit, “Hiçbir sağlık hizmetinden yararlanamayan halk hastaneye, doktora, ilaca ulaşmak için günlerce, haftalarca beklemek zorunda bırakılıyor. Depremin üzerinden 10 ay geçmiş olmasına rağmen deprem öncesinde de olduğu gibi sağlık hizmetleri neredeyse yok. Asbestin, tozun ve hijyenden yoksun bir ortamdan kaynaklı çeşitli hastalıklar, çeşitli sağlık sorunları yaşıyor” ifadelerini kullandı.
 
‘Çocuklar ve eğitimciler okula gitmekte zorlanıyor’
 
Eğitimin sabahçı-öğlenci sistemi ile devam ettiğini, çocukların ve gençlerin sabah veya akşam karanlığında okula gittiklerini kaydeden, “Yıkımların devam ettiği ve bütün sokakların moloz yığınları ile dolu olduğundan çocukların ve gençlerin okula gitmesi zorlaşıyor eğitim hakları ellerinden alınmış oluyor. Öğretmen eksiği ve okul eksiğinin yanı sıra bölgede öğretmenlik yapan tüm eğitimciler barınma, sağlık ulaşım gibi birçok sorundan kaynaklı okullara gidemiyor gitmekte zorluk yaşıyor” diye belirtti.
 
‘Hala enkazlardan ceset çıkıyor’
 
Hatay'da depremin üzerinden 275 gün geçmesine rağmen hala enkazlardan cesetler çıktığını söyleyen Hamit, “Enkaz çalışmalarında bulunamayan binlerce canımız binlerce çocuk nerede ? Soruyoruz buradan kayıp insanlarımızın, kayıp çocukların hesabını kim verecek?” sorularını yöneltti.
 
‘Arap Alevi halkı göçe zorlanıyor’
 
Depremden en çok neden Hatay'ın, Arap Alevi halkının etkilendiğini söyleyen Hamit, “Deprem süreci, bölgede yıllardır uygulanan asimilasyon, inkar ve imha politikalarının en görünür hâli olmuştur. Kimliğimizden ötürü uygulanan politikalar depremden sonra katlanarak devam etmektedir. Bugün özellikle Arap Alevi halkının yoğunlukla yaşadığı bölgelere ‘kamulaştırma’ adıyla uygulanan politikanın, aslında yerinden etme, mülksüzleştirme politikası olduğunu” ifade ederek, Arap Alevi halkının bölgeden göçe zorlandığının altını çizdi.
 
‘Kamulaştırmalara direniş sürüyor’
 
Hamit, devletin binlerce metrekare hazine arazisi olduğu halde Dikmece'de, Serinyol'da, Karaali köyünde ve civar köylerde kamulaştırma uygulandığını sözlerine ekleyerek, şunları söyledi: “Birkaç gün önce açıklanan rezerv alan projesi ile Defneden Antakya'ya kadar halk aynı Dikmece’de olduğu gibi göçe zorlanıyor. Tüm bunların karşısında Arap Alevi halkı bu baskılara boyun eğmedi. 137 gündür Dikmece'de topraklarımızı vermeyeceğiz asırlık,  zeytin ağaçlarımız bizim diyen Dikmece halkı direnişini sürdürüyor ve kazandı.”
 
Hamit, son olarak Arap Alevi halkına uygulanan bütün asimilasyon, yok sayma inkar etme ve imha politikalarının karşısında durmaya devam edeceklerini vurguladı.
 
Basın açıklaması sloganlarla sona erdi.