Êlih’te kadın kazanımları iktidarın hedefinde

  • 09:05 27 Kasım 2023
  • Güncel
 
Pelşin Çetinkaya 
 
ÊLIH - 90’lı yıllarda yoğun göç alan Êlih’te kadınların özel savaşın hedefinde olduğuna dikkat çeken DBP PM üyesi Nurten Üzümcü, saldırılara karşı çözüm yolu olarak örgütlü kadın mücadelesini büyütmeyi işaret ediyor.
 
Kurdistan’da köy boşaltmaları ile birlikte hızlanan “kentleşme” süreci dile, kültüre, yaşam biçimine dönük saldırıların da hız kazandığı bir dönem oldu. Kültürel olarak yok etmeyi amaçlayan özel savaş politikaları, “kentleşme” döneminde en fazla da kadınları ve çocukları hedef alan uygulamalarla Kurdistan’da görüldü. Êlih’te (Batman) de toplum özel savaş araçları ile yüz yüze kaldı. 90’lardan bu yana kadın katliamlarının, intiharların, şimdi de uyuşturucu ve fuhuşun görüldüğü kentte kadına dönük saldırıları Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi üyesi Nurten Üzümcü değerlendirdi.
 
Êlih’te özel savaş politikaları
 
Êlih’ın 90’lı yıllara kadar küçük bir ilçe olduğunu belirten Nurten, 90’lı yıllarda çatışmaların, köy yakmaların ve köy boşaltmaların sonucunda Êlih’in bir gecede ciddi bir göç aldığını ifade etti. Êlih’ın büyümesi ve kalabalık bir yere dönüşmesinde petrolün bulunmasının da etkili olduğunu kaydeden Nurten, köy yakmaları ve boşaltmaları sonucu merkeze gelen insanların, uyum sağlama konusunda zorlandığını dile getirirken, aynı zamanda iktidarın insanlar üzerindeki baskıları nedeniyle kentte kadın katliamları ve intiharları geliştiğini, uyuşturucu ve fuhuşun yaygınlaştığını söyledi.
 
‘Huzur var deniliyor ama yok’
 
Kadın katliamları, şiddet, fuhuş ve uyuşturucu ile birlikte kentte bir yozlaşmanın olduğuna dikkat çeken Nurten, “Fuhuşun bu kadar artması, uyuşturucu kullanımının bu kadar küçük yaşa düşmesini irdelemek gerekiyor. Batman’da huzur var deniliyor ama maalesef her gün bir parkta bir ceset olduğu ve parkta intiharların olduğu haberlerini alıyoruz. Devlet, bu kirli oyunlarını bilerek saklıyor. Dışarıya yansıtmıyor. Bunu da devletin özel savaş politikalarından bağımsız düşünemeyiz” ifadelerini kullandı.
 
‘Failler cezasızlık politikasından güç alıyor’
 
İktidarın faillere karşı cezasızlık politikasını yürüttüğünü belirten Nurten, Êlih’te bu yüzden kadın katliamlarının arttığına dikkat çekti. İktidarın, kadını eve hapsederek sadece ailesine itaat etmeye zorladığını kaydeden Nurten, iktidarın, kadınlara “Düşünmeyeceksin, öğretmeyeceksin iradesiz olacaksın. Sadece bugün benim belirlediğim o alanda kendini ifade edeceksin. Kendini orada göreceksin” diye baskı kurduğunu da ekledi.
 
‘Kadın savunma mekanizması oluşturulmalı’
 
Nurten Êlih’te yaşamını yitiren İpek Er’i hatırlatarak, tecavüz faili Musa Orhan’ın korunduğuna işaret etti. İktidarın uyguladığı bu politikaların kadın kimliğine saldırı anlamına geldiğine işaret eden Nurten, “Bugün kadın kimliğine yapılan saldırı nereden gelirse gelsin, buna karşı bir duruş, bir mücadele içerisinde olmamız gerekiyor. Kadın savunma mekanizmasının devreye konması gerekir, kadının bilinçlendirilmesi gerekir. Biz, bugün Kadın Meclisi olarak bunu ortaklaştırma yönünde mücadele hattını oluşturuyoruz” dedi.
 
‘Saldırılara karşı mücadele hattımızı geliştireceğiz’
 
Rojava'da gelişen kadın mücadelesi ve Rojhilat’ta Jîna Emînî'nin katledilmesi ile birlikte açığa çıkan mücadelenin, iktidarları tedirgin ettiğine dikkat çeken Nurten şöyle konuştu: “Önümüzdeki süreçte her sokak, mahalle, ev bizim için bir kurum ve eğitim alanı olacak. Buralardan kadınlara dönük saldırılara karşı hem mücadele hattımızı geliştireceğiz, hem diğer kadın kurumlarıyla ortaklaşarak bu politikalara karşı mücadelemizi büyüteceğiz.”