‘Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü yüksek sesle istemeliyiz’

  • 21:35 22 Kasım 2023
  • Güncel
 
ŞIRNEX - TJA’nın 25 Kasım etkinlikleri kapsamında Silopiya’da gerçekleştirdiği panelde konuşan HEDEP Milletvekili Berîtan Güneş, “Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü yüksek sesle istemeliyiz” dedi. 
 
Tevgera Jinên Azad (TJA),  25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karış Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında Şirnex’in Silopiya ilçesinde bulunan Kadın Emek Pazarı’nda panel gerçekleştirdi. Konuşmacı olarak Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Milletvekili Berîtan Güneş ve STAR Kadın Derneği üyesi Rojbin Bor’un yer aldığı panele Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) üyeleri, Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı. Tecridin, özel savaş politikalarının ve kadına yönelik şiddetin tartışıldığı panelin gerçekleştiği salona “Dem dema azadıya jınan’e” pankartı asıldı.
 
‘Sistemi deşifre etmek gerekiyor’
 
Panelde ilk olarak söz alan Beritan, Rojava’da Kürt kadınların kayıp tarihinin tekrardan yazıldığını söyledi. Beritan, iktidarlar tarafından bunun gerçekleştirilmesinin istenmediğine dikkat çekerek, bunun nedeni olarak da kadın kütüphanesi oluşturmak isteyen Jineoloji Araştırmaları Merkezi üyesi ve Gazeteci Nagihan Akarsel’in katledildiğini hatırlattı. Beritan, “Kadınların tarihi hiç yazılmamış. Osmanlı zamanından bu yana kadınlar kütüphane açmak ve kendi tarihini yazmak istiyordu. En son Nagihan arkadaş açmak istedi ve katledildi ama kütüphane açıldı. Kadınların tarihi öğreniyor ve kadın mücadelesi büyüyor. Her yerde “Jin jiyan azadî’ sloganı büyüyor. Kürt kadınlar olarak omzumuza düşenlerini yerine getirmeli büyütmeliyiz. Kadına yönelik şiddet dediğimiz şey sadece bir erkeğin yaptığı bir şey değil bir sistem bunu deşifre etmek gerekiyor” dedi. 
 
‘Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü yüksek sesle istemeliyiz’
 
Kürt kadınların verdiği mücadeleden dolayı hedef alındığını dile getiren Beritan, aynı zamanda cezasızlık politikasının, psikolojik şiddetin, özel savaşın her geçen gün derinleştirildiğinin altını çizdi. Beritan, “Bizim kültürümüzü, kimliğimizi unutturmak istiyorlar. Eğer dilimizi konuşmazsak dilimizi konuşacak kimse kalmaz. Abdullah Öcalan’ın paradigması, değişimin yolunu açıyor. Vahşi bir kapitalizm var, buna çözüm Abdullah Öcalan’ın paradigmasıdır. Üç yıldır örneği olmayan bir tecrit gerçekleşiyor ve CPT sessiz. Bizim tecridi kırıp Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü yüksek sesle istememiz gerekiyor. Sayın Abdullah Öcalan’ın paradigması değişimin yolunu açtı” dedi. 
 
‘Kadınlar saldırılara karşı örgütlü olmalı’
 
Panel, STAR Kadın Derneği’nden Rojbin Bor’un konuşmasıyla devam etti. Kürt kadınlar üzerinde yürütülen özel savaş politikalarına değinen Rojbin şu sözleri kullandı: “Wan’da sarhoş olan uzman çavuşlar kadınlara saldırdı, orada halkın gösterdiği tepki önemliydi. Ancak uzman çavuşların sözleri dikkat çekiciydi. Ne dediler; ‘Burası bizim ülkemiz, ne istersek onu yaparız” dediler. Aslında bizler burada özel savaş politikaları ile nasıl örgütlendiklerini görüyoruz. Aynı örnek geçtiğimiz yıllarda Elkê’de yaşandı. Bir uzman çavuşun düğününe katılan komutanı oradan şunu söyledi; ‘Bu, bizim terörle mücadelemizdir. Bir Kürt kadının uzmanla evlenmesini bu şekilde yorumladı. Aslında bizler bu sözde devletin Kürt kadınlara karşı özel bir savaş başlattığını gördük. Bunu, İpek Er örneğinde gördük. Musa Orhan devlete inanıyordu, bu yüzden İpek’e bunu yaptı. Bunların aslında Kurdistan’a özel olarak seçilip yerleştirildiğini bilmeliyiz. Artık devlet bize sadece silahla saldırmıyor, çok yönlü bir biçimde saldırıyor. Neden en çok biz kadınlara saldırıyorlar? Çünkü bu özgürlük mücadelesinin öncülüğünü özgür kadın hareketinin yaptığını biliyorlar. Bu nedenle özgürlük mücadelesini yenilgiye uğratmaya yemin ettiler. Biz, kadınlar her zaman bu saldırılara karşı örgütlü olmalı ve bu sömürgeci güçlerin tuzağına düşmemeliyiz. Biz kadınlar, yaşamın her alanında direnmeliyiz.” 
 
Panel, “Jin jiyan azadî” sloganı ile son buldu.