Kayıp yakınları Ahmet Okuyucu’nun akıbetini sordu
- 11:01 4 Haziran 2022
- Güncel
DİYARBAKIR - Kayıp yakınları, Silvan ilçesinde 1993 yılında işyerinde katledilen Ahmet Okuyucu’nun faillerini sordu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ile kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” talebiyle eylemlerinin 695'incisi için Koşuyolu Parkı’nda bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. Ellerinde kayıp fotoğraflarının bulunduğu dövizlerle anıtın önüne gelen aileler, bu hafta Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 27 Ocak 1993 yılında işyerinde katledilen Ahmet Okuyucu’nun hikâyesi okundu.
‘Sivil giyimli iki kişi dükkâna gitti’
Ahmet’in hikâyesini, İHD Diyarbakır Yönetim Kurulu üyesi Derya Yıldırım okudu. Derya, Ahmet’in Silvan ilçesinde ikamet ettiğini ve esnaflık yaptığını belirterek, “27 Ocak 1993 tarihinde sabah saat 08.00 sıralarında iş yerini açar. Sivil giyimli 2 şahıs, saat 14.00- 15.00 sıralarında müşteri kılığında işyerine girer, diğeri ise dışarıda gözetleyici olarak bekliyormuş. İçeri girenlerden biri raftan bir şey istiyor gibi yapar. Ahmet, sırtını dönüp o şahsın istediği şeyi indirmeye çalışırken, silahlı olan iki kişi, arkadan Ahmet’e 24 el ateş açar. Ahmet, elleriyle kurşunlara siper olmaya çalışır. Ahmet, olduğu yerde hayatını kaybeder. Olay sonrası diğer komşu esnaflar tarafından cenazesi devlet hastanesine kaldırılır” dedi.
‘Cenazeyi yıkadığı gerekçesiyle sık sık tehdit ediliyordu’
Derya, olaydan sonra görgü tanıklarının beyanlarına göre, işyerine giden iki kişinin, Ahmet’in ölüp ölmediğinden emin olmak için hastaneye kadar gittiklerini ifade etti. Derya, Ahmet’in imam olan babası Harun Okuyucu, oğlunun cenazesini 1 gün sonra hastaneden alıp evinin avlusunda kendi elleriyle yıkadıktan sonra Silvan Şeyh Halil Mezarlığına defnettiğini kaydetti. Derya, “İmam Harun Okuyucu, Silvan’da failli meçhul cinayetlere kurban giden insanların cenazelerini yıkadığı gerekçesiyle sık sık tehdit ediliyordu. Olaydan 3 ay sonra İmam’ın evinin önünde silah sıkılmış, 7 ay sonra ise kendilerine ait olan ve Tekel Mahallesinde bulunan halı dükkânı ve pamuk ambarı ateşe verilmiştir. Bunun üzerine İmam Harun Okuyucu ve ailesi Silvan’dan göç etmek zorunda kalır. Aile yoğun baskılardan dolayı herhangi bir hukuki mecraya başvuruda bulunmaz. Ahmet Okuyucu’nun cinayeti o günden bugüne ‘faili meçhul’ olarak kalır. Kaç yıl geçerse geçsin Ahmet ve tüm kayıp ve faili meçhul cinayetlere kurban gidenler için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz" sözlerine yer verdi.
Eylem, paylaşılan hikâyenin ardından kayıp yakınlarının gerçekleştirdiği kısa süreli oturma eylemi ile son buldu.