Feodal zincirlere karşı bir yaşam mücadelesi…

  • 09:02 19 Kasım 2024
  • Yaşam
Neslihan Kardaş 
 
WAN - Şax ilçesinde yaşayan ve henüz 15 yaşındayken kendisinden 15 yaş büyük biriyle evlendirilen Leyla Büge, yaşamını mücadele ile sürdüren kadınlardan biri. Feodal ve toplumsal baskının yanı sıra bir de devlet baskısına maruz kalan Leyla Büge, kadınların hiçbir erkeğe baş eğmeden mücadelelerini sürdürme çağrısında bulundu.  
 
Geçmişten bugüne kadınlar hayatın her alanında toplumsal baskı ve dayatmalar ile karşı karşıya kalıyor. Yaşanan tüm zorluklara, baskılara ve dayatmalara karşı kadınların ilk mücadelesi çoğu zaman ailedeki feodal ve eril yapıya karşı başlıyor. Kadın, bir yanıyla toplumsal normlara hapsolmuş aile yapısı ile mücadele ederken öte yandan sistemsel kılınan erkek-devlet şiddetine karşı direniyor.
14 yaşında oyun oynarken parmağına yüzük takılan ve 15 yaşında kendinden 15 yaş büyük biriyle evlendirilen 49 yaşındaki Leyla Büge’nin hayatı, çocuk yaşta evlendirilen sayısız kadın hikayesinden yalnızca biri.
 
Takılan yüzüğü oyuncak sanmış
 
Wan’ın Şax (Çatak) ilçesinde dünyaya gözlerini açan Leyla Büge, bundan 34 yıl önce kendisinden 15 yaş büyük biriyle evlendirilir. 14 yaşında bir çocukken parmağına yüzük takılan ve bir yıl içinde de evlendirilen Leyla Büge, “Büyük bir aileden geliyorum. Babam beni evlendireceği zaman kişinin kim olduğuna veya ömrümüzü artık beraber geçireceğimize bakmıyordu. O kişinin ailesine bakıyordu. Ben nişanlandırıldığım zaman dışarıda oyun oynuyordum. Beni çağırdılar ve parmağıma bir yüzük taktılar. Ben de çocuk aklımla bu yüzüğe çok sevindim. Bir oyun gibi geldi bana. O gün annemle yengem ekmek pişiriyorlardı ve ben koşarak onların yanına gidip ‘bakın dayım bana bir yüzük verdi’ dedim. Yüzüğü takanlar da akrabalarımızdı ve evlendiğim kişi de babamın dayısının oğluydu” sözleriyle anlatıyor nasıl evlendirildiğini.
 
‘Gelin olmuş gitmiştim ama hala kiminle evlendirildiğimi bilmiyordum’
 
Yaşamı evlendirildikten sonra değişen Leyla Büge’nin yaşadığı coğrafya da değişir. Evlendirilmesinin ardından İzmir’e yerleşen Leyla Büge, yaşadıklarını şöyle kaydediyor: “İlk gittiğimde herkes salonda oturuyordu. Ben salondan çıkıp mutfağa gittiğimde herkes gülüyordu ama ben oraya gidince herkes birden susuyordu. Ben de haliyle çok üzüldüm ve ağlamaya başladım. Neden ağladığımı sorduklarında ise ‘yanlış bir şey mi yapıyorum neden bana gülüyorsunuz’ diye sormuştum. Onlar da bana ‘seni kime verdiler, eşin kim biliyor musun’ diye sordular. Ben bilmediğimi söyleyince sustular. Yani ben gelin olmuş gitmiştim ama hala kiminle evlendirildiğimi bilmiyordum. Sonra içeride oturan herkese kahve yaptım ve kaynanama herkes anne diyordu. O yüzden eşimin kim olduğunu da anlamıyordum. Herkes kahvesini içtikten sonra dışarı çıktı. İçlerinden biri gitmedi. O da akrabamız olduğu için bana ailemin nasıl olduğunu falan soruyordu. Bende ‘iyi ki bu adam burada’ diye düşünüyordum çünkü ailemi tanıyordu. O bana sorular sorarken ben çok utanıyordum. O bunu anlayınca o da dışarı çıktı. Bir süre sonra herkes geldi ama o adam hala gelmemişti. Ben de içimden ‘keşke o adam gelseydi’ diyordum. Çünkü ailemi tanıyordu. Bizim daha nikahımız kıyılmadığı için o hiç eve gelmiyordu. Aradan iki gün geçtikten sonra bir imam getirdiler eve nikahımızı kıymak için ve ben o zaman o adamın eşim olduğunu anladım.”
 
‘Ben de çocuklarımla birlikte büyüdüm’
 
Henüz 17 yaşında ilk çocuğunu doğuran Leyla Büge, çocuğu ile birlikte büyüdüğünü ifade etti. Leyla, “Evlendikten sonra birkaç yıl İzmir’de yaşadım. Sonra ise doğup büyüdüğüm yere, yani Şax’a döndüm. Toplam beş çocuğum oldu ve gerçek anlamda ben de çocuklarımla birlikte büyüdüm. Çocuklarımla birlikte ben de okuma yazma öğrendim. Çocuklarımın okulda öğrendiği her şeyi ben de onlarla birlikte evde öğrendim, çalıştım. Onlarla birlikte öğrenerek ortaokul mezunu oldum ve diplomamı aldım. Eşim benden 15 yaş büyüktü. İki çocuğum olduktan sonra eşim cezaevine girdi ve uzun bir süre cezaevinde kaldı” şeklinde anlattı yaşadıklarını.
 
Parti çalışmalarıyla mücadelesini sürdürdü  
 
Çocuk yaşta evlendirilmesi üzerine başlayan hikayesini farklı bir mücadele alanına akıtan Leyla Büge,  eşi cezaevinden çıktıktan sonra parti çalışmalarına katılmaya başlar. Çalışmalarda yer aldığı süre boyunca üç defa gözaltına alınan Leyla Büge, zor zamanlar geçirdiğine değinir. Leyla Büge,“İktidar evimizde rahat oturmamıza izin vermiyordu. En az ayda bir defa evimize baskın oluyordu. Ya ben ya eşim ya da çocuğum gözaltına alınıyordu. Bu sebeple Şax’ta çok sıkıntı yaşadık” ifadelerini kullandı.  
 
‘Kadınlar hiçbir erkeğe baş eğmesin’
 
Şu an 49 yaşında olan ve hayatın birçok alanında mücadelesini sürdüren Leyla Büge, kadınlara; “Baş eğmeyin. Çünkü erkeklerin zihniyeti bu sistemin zihniyetinden de kötü. Gözümüzle görüyoruz ki her gün kadınlar kaybediliyor, öldürülüyor. O yüzden hiçbir kadını yalnız bırakmamalıyız. Bugün bir kadın öldürüldüyse yarın ben de öldürülebilirim. Kadınlar birbirlerine sahip çıkarsa belki kadın katliamları durdurulur. Kadınlar hiçbir erkeğe baş eğmesin ve mücadelelerini sürdürsünler” mesajını verdi.