ANKARA - Bütçe görüşmelerinde İçişleri Bakanlığı’nın “Zapturapt bakanlığı” olduğunu söyleyen DEM Parti Milletvekili Newroz Uysal, atanan valiler eliyle Kürdistan’da işkence ve OHAL uygulandığını söyledi.

 

Meclis'e sunulan 2025 yılı bütçe teklifinin görüşmeleri, Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmeleri bugün İçişleri Bakanlığının bütçe teklifinin görüşmeleri devam etti. Sabah bütçe görüşmeleri başlarken komisyonda, kayyım atamaları nedeniyle CHP ve AKP'liler arasında tartışma çıktı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya salona zar zor girerken Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) vekilleri ellerinden “Kayyım Darbedir” pankartıyla karşıladı. 

 

Komisyonda söz alan DEM Parti milletvekili Newroz Uysal konuşmasında “Kürt bölgeleri” ifadelerini geçirince komisyon başkanı önceki komisyon görüşmelerinde yaptığı gibi müdahale etti. Bunun üzerine DEM Parti milletvekilleri tepki gösterirken Mehmet Rüştü Tiryaki, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Kürdistan” ifadelerini geçirdiği bir konuşmasını komisyona dinlettirdi. 

 

‘İçişleri değil zapturapt bakanlığı’

 

Newroz Uysal, Türkiye’nin artık güvenlikçi politikalarla şekillendiğini ve yönetildiğini ifade ederek,  “İçişleri Bakanlığı nasıl bir bakanlık diye ifade ettiğimizde hem bugün bu sabah içeri girerken ki tablo hem de an konuşmalardaki tahammülsüzlük içindeki tavra baktığımızda aslında devletin güvenlikçi politikalarla şekillendiği güvenlik kavramının bir yönetme mantığına dönüştüğü ‘toplumu, Meclisi, halkı zapturapt bakanlığı’, baskı bakanlığı, sindirme bakanlığı’ olarak ifade edebileceğiz. Bunu türlü türlü teknikleriyle geçmişin sürdürücüsü olan, mevcut hâliyle de bir şeyin değişmediğini görebiliyoruz. Kayyum uygulamaları bunun en bariz örneği. En net şekilde, halkın bireysel seçme, seçilme hakkından kolektif olarak toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına karşı olan tavır toplumun orada bulunan seçmeni ve halkın tamamının güvenlikleştirdiği boyutunun bir göstergesi” dedi.  

 

'İşkence ve OHAL rejimi'

 

Geçmişte olduğu gibi bugünde bütçenin savaşa ayrıldığını belirten Newroz Uysal,  tam da Türk-Kürt kardeşliğinden bahsedildiği, tartışmaların yoğun olarak geçildiği bir dönemde olduklarını kaydetti.

 

Newroz Uysal konuşmasını şu ifadelerle devam ettirdi:

 

“Siz 26 Ekimde Şırnak’tan gelen anneleri Bakanlığınızda misafir ettiniz. Büyük bir özveri ve kardeşlik vurgusuyla, kadınlar ve annelik vurgusuyla misafir ettiğiniz anneler size geldikleri tarihten yaklaşık on gün önce yine Şırnak Silopi'de Cumartesi Anneleri kadar tarihsel Türkiye'deki çatışma ve savaş̧ çözümlerine sesini yükseltmeye çalışan barış̧ annelerinin Silopi'de yapmak istediği üç günlük barış̧ nöbetine sizin göstermiş̧ olduğunuz saygı. Aynı Şırnaklı Anneler sizin politikalarınıza alet edilirken kadına el uzatılmaz diye el üstünde tutulurken aynı annelere on gün önce size bağlı kolluk gücü jandarmalar tarafından -fotoğrafta gördüğünüz biri ancak onlarca anneye- saldırı gerçekleşti. Bu saldırıların görüntüleri yayılmasın diye orada bulunan 3 gazeteciyi işkenceyle gözaltına aldınız. Bakınız, aynı elbiselerle, aynı beyaz örtülerle, tülbentlerle karşıladığınız anneler üç gün boyunca jandarma eşliğinde barış̧ ve çözüm çağrısı yaparken büyük bir abluka altında tutuldu. Peki, Valilik sadece bunu yasaklamakla mı yetindi? Hayır.

 

'Ayak ayak üstüne atıp saldırıyı teşvik ediyordu'

 

Bakınız, bu fotoğraftaki Silopi Kaymakamı Cihat Koç; bu saldırılar yapılırken, bu annelere dayak atılırken, işkenceyle gözaltına alınırken ayak ayak üstüne atmış̧, etrafında jandarma korumasıyla saldırıyı hem teşvik ediyor hem de işkencecilerin sırtını sıvazlayarak var olan bu görüntülerin birer fotoğrafını veriyor. Fiili olarak uyguladığınız bu OHAL rejiminde, valilikler eliyle yürüttüğünüz bu OHAL rejiminde şu ana kadar ülke geneli ve Kürt bölgesinde kaç tane toplantı, gösteri yürüyüşlerini engellediniz?”