ANKARA - Çanakkale’nin Hacıbekirler, Yanıkılar, Muratlar ve Halilağa köylerindeki yurttaşlar, Danıştay önünde bir araya gelerek, maden için kesilmek istenen ağaçların önüne geçilmesi çağrısında bulundu

 

Çanakkale'nin Hacıbekirler, Yanıkılar, Muratlar ve Halilağa köylerindeki yurttaşlar, Cengiz Holding’in Çanakkale’nin Bayramiç ve Çan ilçelerinde yapmayı planladığı “Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi" projesine karşı Danıştay önüne gelerek eylem yaptı. Eyleme, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir Milletvekili İbrahim Akın da katılarak destek verdi. 

 

“Kazdağları’ndan Defol Cengiz” yazılı pankart açan köylüler, “Havama suyuma toprağıma dokunma” sloganını attı. 

 

‘Köyümüzü kaybetmek istemiyorum’

 

Hacıbekirler köyünden gelen yurttaşlardan Şerife Canyurt, ayakta zor durduğunu, ancak maden istemediğini göstermek için buraya geldiğini söyledi. Şerife Canyurt şunları dile getirdi: “Maden olmasını istemiyorum. Köyümüzü kaybetmek istemiyorum. Ben de yaşamak istiyorum. Çoluğumun, çocuğumun fidanlarının kesilmesini istemiyorum. Ben o fidanları dikerken çoluğumla çocuğumla diktim. Sırtıma ekmeğimi yüklendim, öğlen yayan gittim o dağlara. Çapalarla kazdım, elimle ayaklarımla bastım ormanlara. Sularımızı yok edecekler. İnsanlar burada hayvanlara bakıyor, kasabalara süt veriyor. Biz köy insanları nereye gidelim. Ben 80 yaşına girdim. Bir gün olsun kendim için düşünmedim, her zaman vatandaşı düşündüm.”

 

‘Maden alanı köyümüzden geçiyor’

 

Aynı köyden gelen Sunduz Çelik ise maden projesine yönelik tepkisini şu sözlerle gösterdi: "Ben de köyümde maden istemiyorum. Truva Bakır Madencilik, ‘Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi’ projesi için ellerimizle diktiğimiz çam ormanımızda ağaç kesimine başlandı. Çam ağaçlarımız, meşelerimiz 14 gündür cayır cayır kesiliyor. Ciğerimiz pişti üzüntüden. Maden alanı köylerimizin ortasında. Kesimciler köylerimizden geçiyor her sabah. Testere seslerini evlerimizden duyuyoruz. Hayvanlarımızı otlattığımız meralarımız, ekip biçtiğimiz tarlalarımız, bostanlarımız madenin içinde kalacak. Ne yiyip ne içeceğiz. Kasaba yüzü, market yüzü bilmeyiz. Aç mı kalalım? Devlet duysun sesimizi, mahkemelerimiz duysun artık sesimizi.”

 

‘Hakimler sesimizi duysun, karar iptal edilsin’

 

“Kirazlı’da olanların bir benzerini bir kere daha yaşamak istemiyoruz” diyen Sunduz Çelik, “Bizler zaten kıt kanaat geçinen köylüleriz. Geçimlik tarlalarımızı, suyumuzu, toprağımızı, ormanlarımızı kaybetmek istemiyoruz. Ellerimizle bin bir zorluklarla diktiğimiz ağaçlarımızın katledilmesine yüreğimiz daha fazla dayanmıyor, o ağaçların çığlıklarını biz duyuyoruz. Hakimlerimiz de duysun istiyoruz. Danıştay’dan, acilen yürütmeyi durdurma kararı vermesini ve arkasından da ÇED Olumlu kararını iptal etmesini bekliyoruz” diye konuştu.