CHP’li Sevda Erdan: Erdoğan siyaseti kadın üzerinden yapıyor

  • 09:03 4 Haziran 2022
  • Güncel
ANKARA - AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kadınlara yönelik kullandığı hakaretine karşı suç duyurusunda bulunan CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, “Devleti yönetmekten aciz bir Cumhurbaşkanı, koltuğunu korumak için her türlü suçu işleyebilecek noktaya gelmiş durumda” dedi.
 
İstanbul’da 27 Mayıs 2013’te başlayan ve kısa sürede ülkenin birçok kentine yayılan Gezi Direnişi’ne destek sağladıkları gerekçesiyle aralarında Mücella Yapıcı, Çiğdem Toker, Osman Kavala gibi insan hakları savunucularının da bulunduğu 16 kişinin ceza almasıyla “Gezi Direnişi” bir kez daha ülke gündemine oturdu. Verilen cezalara tepki göstermek ve Gezi Direnişi’nin 9’uncu yıldönümü dolayısıyla sokağa çıkan binlerce yurttaş ise AKP-MHP iktidarının hedefi oldu. Geçtiğimiz günlerde AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Gezi Direnişi’ne katılan kadınları kastederek “sürtük” şeklinde hakarette bulunması ise büyük tepki topladı. Siyasi partiler Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunurken, kadınların tepkisi de büyüyor.
 
Tayyip Erdoğan’a tepki gösteren ve hakkında suç duyurusunda bulunanlardan CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç konuya dair değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Erdoğan siyaseti kadın üzerinden yapıyor’
 
9 yıl önceki Gezi Direnişi’nin en barışçıl, en haklı direnişlerden biri olduğunu vurgulayan Sevda, insanların “artık yeter” dediği, yönetenlere karşı sesini etkili bir şekilde duyurmaya çalıştığı bir mücadele olduğunu ifade etti. Sevda, “Haklılığına sonuna kadar inandığım için benim de orada olduğum onursal bir mücadeleydi. Kim ne derse desin, biz bu direnişten onur duyuyoruz. Ülkemiz yönetilmiyor. Ekonomiden tutun da yargıya kadar bir çürümüşlük, bir kokuşmuşluk var. Yanlış politikalara olan ısrardan dolayı nereden tutsalar el attıkları her şey ellerinde kalıyor, kirleniyor. Bunun getirdiği bir gerginlik, korku hakim iktidarda ve ayarları her geçen gün bozuluyor. Gün geçtikçe baskının, zulmün, hakaretin dozu da artıyor. Öyle ki partili Cumhurbaşkanı Erdoğan siyaseti kadın üzerinden yaparken, kullandığı dil her zaman için hakaret boyutuna varan bir dil olmuştur. Onun gözünde kendi istediği gibi yaşayan, kendi ayakları üzerinde duran, kimseye muhtaç olmayan, hakkını söke söke almasını bilen kadınlara yer yok. Ülkenin birleştiricisi olması gereken Cumhurbaşkanı’nın böyle bir sözü kullanması bizim için utanç verici. Kendisi belki bu sözünden utanmadı ancak biz onun yerine de utandık” sözlerine yer verdi.
 
‘Öldürmenin pişmanlığı olabilir mi?’
 
Türkiye’de kadının hep ikinci planda olduğunu söylediklerini ancak AKP iktidarı döneminde kadınların artık “ikinci planda” bile olmadığını gördüklerini dile getiren Sevda, kadınların tamamen yok sayıldığının altını çizdi. Bu sorunun toplumun bütün damarlarına nüfus ederek çoğaldığına işaret eden Sevda,  hemen her güne kadına yönelik şiddet haberiyle başladıklarını belirtti. Sevda, “‘Kadın cinayetleri politiktir’ sözü içi boş bir söz değil. Bu söz iktidarın kadına yönelik şiddete bakış açısıyla birlikte hayatımıza yerleşti. Kadın katillerine göz yumulmasıyla, mahkemelerce verilen haksız tahrik indirimleriyle, iyi hal indirimleriyle hayatımıza girdi. Öldürmenin pişmanlığı olabilir mi? Yasaları etkin bir şekilde uygulamayarak, İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz bir şekilde çekilerek, iktidar kadın politikasının yönünü belirledi. Bu yön karanlığa çıkıyor. Biz mücadelemizi bu karanlığa karşı kararlı bir şekilde yürütüyoruz ve var olan haklarımıza da kavuşacağız” şeklinde konuştu.  
 
‘Suç duyurusunda bulunmayı kendime görev bildim’
 
Sevda, Gezi Direnişi’nde bulunmuş bir kişi olarak orada yaşamını yitirenler, aileleri ve adalet talep eden milyonlar adına, kadınlara hakaret eden Tayyip hakkında suç duyurusunda bulunmayı “kendine görev bildiğini” vurguladı. Yargının bugün bağımsız olmasa da adaletin er ya da geç tecelli edeceğini söyleyen Sevda, “Bugün hakimler yer değişikliği korkusuyla, çeşitli baskılarla seslerini çıkaramasa da bu ülkeye demokrasiyi getirip yargı bağımsızlığını sağladığımızda herkes rahat bir nefes alabilecek. Dün, Gezi yargılanırken AKP’nin kayığına binen hakimler, bugün halka küfürler eden, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama suçlarını işleyen taraflı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı hukukun gerekliliklerini yerine getirmezlerse bu suça ortak olmuş olurlar. Kimse unutmasın ki; terazisini bozdukları kantar gün gelir onları da tartar” ifadelerini kullandı.
 
‘Koltuğunu korumak için her suçu işleyebilecek noktada’
 
Sevda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarının tanınmadığı bir ülkede partili Cumhurbaşkanı’nın olası yargılama sonuçlarından çekindiklerini düşünmediğini ifade etti. Sevda, “Çünkü yargı Erdoğan gibi düşünmeyenler üzerinde sopa gibi gezdirilen bir aygıta dönüşmüş durumda. Zaten halktan kopmuş, devleti yönetmekten aciz bir Cumhurbaşkanı var karşımızda. Koltuğunu korumak için her türlü suçu işleyebilecek noktaya gelmiş durumda” sözlerine dikkat çekti.
 
‘Karanlığa boyun eğmedik, eğmeyeceğiz de’
 
Kadınlar olarak karanlığa boyun eğmediklerinin ve eğmeyeceklerinin altını çizen Sevda, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bizi davalarla, baskılarla, biber gazıyla, copla, ağızlarından dökülen küfürlerle, tehditlerle korkutabileceklerini, sindirebileceklerini sanıyorlarsa buyursunlar meydanlara. Dün de sindiremediler bugün de sindiremeyecekler. Biz yılmadan, yorulmadan bu düzene karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Artık daha çok kenetleneceğiz ve bu eril dili bu topraklardan söküp atacağız. ‘Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak. Unutma aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak.’”