Adalet nöbetinde 200’üncü gün: Mücadeleye devam edeceğiz
- 19:27 3 Haziran 2022
- Güncel
DİYARBAKIR- Tutsak yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti eyleminin 200’üncü gününe ilişkin yapılan açıklamaya katılan kurum ve kuruluşlar, adalet mücadelesinde tutsakları ve ailelerini yalnız bırakmayacaklarının mesajını vererek, mücadele vurgusunda bulundu.
Hasta ve infazı yakılan tutsakların serbest bırakılması talebiyle ailelerinin başlattığı Adalet Nöbeti’nin 200’üncü gününde Diyarbakır Koşuyolu Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) il eşbaşkanları Gülistan Atasoy ile Zeyyat Ceylan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il örgütü, Tevgera Jinên Azad (TJA), KESK Şubeler Platformu, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Diyarbakır Barosu, Barış Anneleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Diyarbakır Temsilciliği, Tutuklu Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER), Mezopotamya Dil Kültür ve Araştırma Derneği (MED-DER), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Kürt Edebiyatçıları Derneği ve Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) katıldı. Açıklamada, “Hasta tutsaklara özgürlük” pankartı açılırken, kitle sık sık, “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek” sloganları atıldı.
İlk olarak konuşan tutsak yakını İnci Güler, nöbetlerinin 200’üncü gününde olduğunu belirterek, yanlarında olan tüm kurumlara ve kişilere teşekkür etti.
‘Cezaevleri hak ihlallerinin merkezi olmuş’
ÖHD adına konuşan ÖHD Diyarbakır Şubesi Üyesi Avukat Fırat Taşkın, cezaevlerinin anti demokratik uygulamaların merkezi haline geldiğini belirterek, "Başta yaşam hakkı ihlali olmak üzere yoğun hak ihlallerinin merkezi olmuştur. Hasta tutukluların hakları sistematik bir şekilde ihlal ediliyor. ATK'lerde hasta tutuklulara bilimsel ve tarafsız değerlendirmelerden uzak, ‘cezaevinde kalabilir’ raporları veriliyor. Ailelerin taleplerinin ilk gün duyulmuş ve karşılık bulmuş olsaydı cezaevlerinde bugüne kadar 18 hasta tutsağın tabutu çıkmış olmayacaktı. Hasta tutukluların doğal olmayan ölümlerine sebep olan uygulamalara derhal son verilmesini ve infazların tamamlanmasına rağmen tahliye edilmeyen tutsakların bir an önce tahliye edilmesini talep ediyoruz" dedi.
‘İntikam aracı olarak görülmemeliydi’
İHD Diyarbakır Şubesi adına konuşan avukat Yusuf Erdoğan, ülkenin neredeyse her yerinde tutsak aileleri çocukları için nöbet tuttuğunu söyledi. Yusuf, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve iktidarlar hasta mahpus meselesine vicdanen yaklaşmalı bunu bir intikam aracı olarak görmemelidir. ATK hasta mahpusların önünde bir engel olarak duruyor. İHD hasta mahpusların tarafıdır ve İHD bu mücadeleyi sürdürmeye devam edecektir” dedi.
‘Devlete daima hatırlatacağız’
TİHV Diyarbakır Temsilciliği adına konuşan avukat Murat Aba, “Aileler 200 gündür çocukları tedavi edilsin diye ses çıkarıyor. Mahpusların tedavi talepleri çok geç yerine getiriliyor. Yaşam hakları ihlal ediyor. ATK’ler tarafsızlıktan uzak kalmış bir durumdadır. Hiçbir insana hiçbir nedenle işkence yapamazsınız bunu devlete daima hatırlatacağız. Gün geçmiyor ki kurumlarımıza cezaevinde işkence olduğuna dair mektup gelmesin. Devletin bunu dikkate alması gerekir. Aileler 200 gündür nöbette ama herhangi bir düzenlemenin olmadığını gördük” diyerek ailelerin yanında yer alacaklarını belirtti.
Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat Mehdi Özdemir, nöbetin baroda başladığını hatırlatarak, “Baro olarak hasta mahpusların temel haklarının ihlal edilmelerine ve infazı yakılarak serbest bırakılmaların dönük gereken mücadeleyi vereceğiz. Cezaevlerinde bulunan idare gözlem kurulu mahkemelerin yerine geçerek karar vermektedir. Yaşamı cezaevinde katlanılamaz hale getiriyor. Baro olarak öncelikle yaşam haklarının korunmasını ve infazı yakılanlarında tahliyesini talep ediyoruz” sözlerine yer verdi.
‘Sesimizi yükseltmeliyiz’
Zeyyat Ceylan ise, “Ailelerimizin duruşunu selamlıyoruz. Tutsaklarının hak hukuk ve adaleti için 200 gündür meydanlarda nöbet tutuyor ve mücadele veriyorlar. Annelerimiz haklı bir mücadele veriyor. Her daim yanlarında duracağız. Bu sadece ailelerin değil insanım diyen herkes bu meseleye sahip çıkmalıdır. Yetkililer ne kadar gözünü kapatırsa kapatsın toplum ses çıkardığında, sesini yükselttiğinde sesleri duyulur. Bizler her daim bunu diyoruz mücadele ettiğimiz sürece yetkililerde adım atmak zorunda kalacaktır” şeklinde konuştu.
Son olarak konuşan tutsak yakını Herdem Merwani ise şu ifadelere yer verdi: “İlk başladığımızda tek başımızaydık ama biliyoruz ki şu an milyonların gönlündeyiz. 200 gündür yanımızda yer alan kurumlara ve siyasi partilere teşekkür ediyoruz. Ayrıca meclise gidip siyasi partilerle görüştüğümüzde sesimiz olacaklarını söylediler ama bugün onlardan kimse burada yok.”
Açıklama yapılan konuşmalarına ardından sona erdi.