DAKAP’dan gözaltılara ilişkin açıklama: Kadınlara duyulan korkunun yansıması

  • 19:33 1 Haziran 2022
  • Güncel
 
DİYARBAKIR - Batman’da 15 kadının gözaltına alınmasına ilişkin açıklama yapan DAKAP, “Kadın kurumlarını kapatma, kayyım atama, algı operasyonu ile sokaktan uzaklaştırma girişimleri ile kadın hak ve kazanımlarımız gasp edilmeye çalışmaktadır” dedi.  
 
Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) öncülüğünde Batman’da kadınlara dönük yapılan operasyonda 15 kadının gözaltına alınmasına ilişkin basın açıklaması yapıldı. Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Hazal Park’ta yapılan basın açıklamasına platform bileşenleri katılırken, “Erkek devlet şiddetine karşı kadın özgürlük mücadelemizden vazgeçmiyoruz” ve “TJA yargılanamaz” pankartları taşındı. Ayrıca kadınlar sık sık, “Jin jiyan azadi” sloganını attı. 
 
‘Kadınlara duyulan korkunun yansımasıdır’
 
Açıklamada konuşan Haber-Sen 3 No’lu Kadın Sekreteri Esra Ademhan, Batman’da dün yapılan ev baskınlarında aralarında parti yöneticileri ve dernek üyelerinin olduğu 12 kadın siyasetçinin gözaltına alındığını ve bu esnada kapıların kırıldığını, eşyaların dağıtıldığını ve psikolojik şiddetin uygulandığını söyledi. Esra, “İktidar, 2015 yılından itibaren şiddete dayalı geliştirdiği politikalarını, maalesef son süreçte hukukun üstünlüğünü de ayaklar altına alarak tasfiye amaçlı artırmıştır. Neredeyse belirli periyotlarla bölgede kadın siyasetçilere, sendika yöneticilerine, dernek üyelerine yönelik operasyonlar düzenlemekte gözaltı, tutuklama yapılmaktadır. Sivil alanda demokratik faaliyet yürüten kadınlar hedef haline getirilmektedir. İktidarın toplumu kutuplaştıran,   şiddeti artıran, korku iklimi yaratma çabalarına karşı, direnen cesur demokratik siyasettin en güçlü yürütücüsü olan biz kadınlara dönük bu saldırıların temel nedeni kadınlardan duyulan korkunun yansımasıdır” dedi. 
 
‘Kadın mücadelemiz zayıflatılmaya çalışılıyor’
 
Siyasi iktidarın, son süreçte kadınlara topyekün bir saldırı konsepti ile yöneldiğini vurgulayan Esra,  “Dilimize, kimliğimize, yaşam tarzımıza, siyasetimize, tercihlerimize müdahale edilmekte, cemaat ve tarikatların karanlık zihniyeti dayatılmaya çalışılmaktadır. Ülke siyasal, toplumsal ve ekonomik olarak tarihin en derin krizini yaşamaktadır. Halk her anlamda nefes alamaz hale gelmiştir. İktidar, ülkeyi içine sürüklediği derin buhranı, açlığı, yoksulluğu, geleceksizliği, milliyetçi, ırkçı hamasetlerle, normalleştirmeye çalıştırarak, bekasını sürdürme derdindedir. Siyasi iktidar ülkenin içinde bulunduğu durumu başta Kürtler, kadınlar ve gençler olmak üzere tüm muhalif kesim üzerinde baskı uygulayarak örtme çabası içerisindedir” ifadelerini kullandı. 
 
‘Birlikte mücadele etmeye çarıyoruz’
 
“Biz kadınlar buradan tekrar sesleniyoruz; Bizler savaşın ve şiddetin gölgesinde yaşamak istemiyoruz” diyen Esra, sözlerini şöyle sürdürdü: “İktidarın milliyetçi, ırkçı, cinsiyetçi, tekçi, karanlık zihniyetini dayattığı itaatkar bir toplum istemiyoruz. İktidarın bu  baskıcı politikalarına rağmen barışı, adaleti, özgürlüğü ,eşitliği  ısrarla savunuyoruz. Dilimize, kimliğimize yaşam tarzlarımıza, tercihlerimize, doğamıza çocuklarımızın yarınına, emeğimize, farklılıklarımıza, barışa ve demokrasiye sahip çıkma adına tüm toplumu birlikte mücadele etmeye ve büyütmeye çağırıyoruz.
 
Esra, son olarak gözaltında olan kadınların bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulundu. 
 
Eylem,  zılgıt ve sloganlarla sona erdi.