ŞIRNAK - AKP-KDP saldırılarının sürdüğü sınır hattında yaşayan Roboskili anneler, savaş uçaklarının her bombardımanında aynı acıyı yaşadıklarını belirterek, “Yüreğim parçalanıyor, o günleri hatırlıyorum. Kürtlerin birlik ve ittifak olması gerekir” dedi. 

 

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının 28 Aralık 2011’de Şırnak’ın Uludere ilçesinin Roboski köyünün Federe Kürdistan Bölgesi sınırına yönelik saldırılarında 19’u çocuk 34 sivil yurttaş katledildi. 11 yıldır adaletin sağlanmadığı Roboski’de, Türkiye’nin Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile birlikte sürdürdüğü saldırılarla ailelere aynı acı yaşatılıyor. Devlet saldırılarının bitmediği Heftanîn sınırında bulunan Roboski’de, savaş uçaklarının her bombardımanı ailelere bir kez daha katliamı hatırlatıyor. 

 

Artık yeter!

 

AKP-KDP işbirliğinde sürdürülen saldırılara tepki gösteren Roboskili anneler, savaşın son bulmasını istedi. Roboski katliamında oğlu Mehmet Ali Tosun’un kaybeden Fadile Tosun, “Zap, Metîna, Maxmur, Zaxo ve Şengal’de çocuklarımızı bombalıyorlar. Bütün dağlarımızı yaktılar. Ağaç ve ormanlarımızın hepsini kestiler. Eğer Nêçîrvan ve Mesrur Barzani kabul etmeseydi, bugün böyle olmazdı. Biz Kürt’üz, Türkiye dilimizi, varlığımızı kabul etmiyor, onu anlıyoruz. Ama Barzani neden bize bu hakareti yapıyor?” diye sordu. Savaş uçaklarının her geçişinde aynı acıyı tekrar yaşadıklarını dile getiren Fadile, “Onlar bizim çocuklarımız. Biz ağladık, başka anneler ağlamasın. Artık kan dökülsün istemiyoruz. Ne Irak ne Türkiye ne de Kürdistan’da kan dökülsün istemiyoruz. Savaş olmasın diyoruz. Katliamlara yeter diyoruz. Tank ve toplar sanki yüreğimizde patlatıyor. Biz adalet istiyoruz, onlar savaş istiyor. Erdoğan kardeşleri karşı karşıya getiriyor. Artık yeter” dedi. 

 

 ‘Roboski’ye adalet gelseydi başka katliam olmazdı’

 

Roboski’de katledilen Selam Encü’nün annesi Semire Encü, bölgede her hava hareketliliğinde endişelendiklerini belirterek, “Katliamın üzerinden 10 yıl geçti. Ama bizim acımız hiç unutulmadı. Biz bu kadar acı gördük ama başkaları görmesin, bu kan dursun. Roboski’nin acısı büyüktür. Eğer Roboski’ye adalet gelseydi ve Roboski katliamı çözülseydi, başka bir katliam yaşanmazdı. Buradan F-16’lar geçtiği zaman, sanki yüreğimizden vurulmuş gibi hissediyoruz. Çünkü bu F-16’lar çocuklarımızı katletti. Her geçtiklerinde acaba bu sefer kimin yüreğini yakacaklar diyoruz, aynı acıyı yaşıyoruz. Biz Kürtlerin el ele vermesi gerekir” diye konuştu. 

 

‘Barzani izin verdi’

 

Şivan Encü’nin annesi Hediye Encü, Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılara tepki göstererek, Barzani’ye tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Çocuklarımızı bitirdi, onun bizim üzerimizde ne hakkı var? Mesut Barzani’nin Türkiye’nin peşinde koşmasını kabul etmiyoruz. Türkiye’ye yardım ettiği yeter. Eğer o izin vermeseydi, Türkiye sınırlarında konuşlanmazdı.”

 

‘Unutmayacağız’

 

Geçen yıllara rağmen katliamın acısını yaşadıklarını ifade eden Serhat Encü’nün annesi Halime Encü de, “Bu katliamı unutmayacağız. Kardeşin kardeşi vurmasını istemiyoruz. Kimyasal silahlarla saldırmalarını istemiyoruz. Hiçbir annenin evladı ölmesin. Bizim çocuklarımız parça parça oldu ama başkasının çocukları bu şekilde ölmesin. Herkes gibi biz de huzur ve kardeşlik istiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Birlik çağrısı

 

Roboski katliamında yaşamını yitiren Fadıl Encü’nün annesi Azime Encü, savaşın sonlandırılması çağrısı yaparak, “Bizim çocuklarımız katledildi, başka çocuklar katledilmesin. Savaş olmasın. Bizim başımıza geldi, kimsenin başına gelmesin. İhanet eden, ihaneti kendine yapar. Buradan bir uçak dahi geçtiğinde irkiliyorum. Yüreğim parçalanıyor, o günleri hatırlıyorum. Kürtlerin birlik ve ittifak olması gerekir. Kardeş kardeşi vurmasın, bizim çocuklarımız gitti ama başka çocuklar ölmesin” şeklinde konuştu.