Şırnak Demokrasi Güçleri’nden katliamlara tepki
- 17:59 26 Mayıs 2022
- Güncel
ŞIRNAK - Şırnak Demokrasi Güçleri ve STÖ’ler tarafından kentte son dönemde meydana gelen Berivan Altürk ve Sakine Kültür ile Nizamettin Kalkan’ın katledilmesine ilişkin yapılan açıklamada, faillerin kamu görevlisi ve paramiliter olduğu davaların cezasızlık ile sonuçlandığına dikkat çekilerek, sorumluların gereken cezaları alması için davaların takipçisi olunacağı vurgulandı.
Şırnak ve ilçelerinde son dönemde Uludere ilçesinde Berivan Altürk, Silopi’de Sakine Kültür ve Cizre ilçesinde de Nizamettin Kalkan’ın katledilmesine ilişkin kitlesel basın açıklaması gerçekleştirildi. Şırnak Barosu, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şırnak Şubesi, Şırnak Tabip Odası, KESK Şırnak Şubeler Platformu, Şırnak Türkiye Mühendisler, Mimarlar Odası Başkanlığı (TMMO), Şırnak DİSK temsilcileri, Cizre Muhtarlar Derneği, Birca Belek Kültür Merkezi, Cizre Esnaf ve Sanatkarlar Odası ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) Şırnak temsilcileri katıldığı açıklama Cizre Adliye binası yanında bulunan Birca Belek Parkı önünde gerçekleştirildi. Açıklamayı katılanlar adına Şırnak Barosu Başkanı Rojhat Dilsiz okudu.
'Kadına yönelik şiddet toplumsal bir sorundur'
Şırnak'ta son dönemde meydana gelen olaylara dikkat çekilen açıklamada, “20 Nisan’da Uludere Mihriban Altürk, çocuklarının gözü önünde sokak ortasında eski eşi Metin Şengil tarafından silahlı saldırıya uğramış ve olay yerinde hayatını kaybetti. 15 Mayıs Silopi’de Sakine Kültür ün cansız bedenine ulaşıldı. Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden Özel Harekat Ocakları Şırnak İl Başkanı İbrahim Barkın, Sakine Kültür’ü işkence ederek öldürdüğünü itiraf ederek tutuklanırken, diğer iki şüpheli ise adli kontrol şartı ile serbest bırakılmıştır. Tüm yakıcılığı ile devam eden kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri toplumsal bir sorundur. Kadına yönelik şiddet ayrımcılığın bir biçimi olup toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanmaktadır. Sorunun çözümü için eşitlikçi ve kadınları güçlendiren politikaların hayata geçirilmesi talebimiz maalesef siyasal iktidarın muhafazakar ve cinsiyetçi bakış yaklaşımına takılmakta ve reddedilmektedir.
Kadın katliamlarının önlenmesi için adli ve idari mercilere yapılan başvuruların dikkate alınmadı” diye belirtildi.
İstanbul Sözleşmesi’ne dikkat çekildi
Cumhurbaşkanı kararıyla İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığını anımsatılan açıklamada, “İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’ da düzenlenen ‘şiddeti önleme, mağduru koruma, faili cezalandırma ve şiddetle mücadelede etkin mekanizmalar oluşturma’ yükümlülüklerini uygulamaktan imtina eden adli ve idari makamlar ve bu düzenlemeleri içeren İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen siyasal iktidar kadınları şiddetten korumayarak bir anlamda bu suçlara ortak olmaktadır.
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi ancak İstanbul Sözleşmesi’nin belirlediği perspektifle oluşturulacak bütünlükçü politikalarla mümkündür” ifadeleri kullanıldı.
Fail paramiliter ve kamu görevlisi
Özellikle kadına yönelik şiddet failinin kamu görevlisi olduğu dosyalarda, faillerin sahip oldukları kamu gücünden faydalanarak suç işleyebildiklerini ve haklarında yürütülen yargılamalarda bu faillerin korunarak davaların cezasızlıkla sonuçlandığına dikkat çekilen açıklamada, “Resmi kurumlar içerisinde bir kamu görevi ifa etmese dahi paramiliter olarak adlandırılan yapılar içerisinde örgütlenen failler de bu kamu gücünden faydalanmakta ve cezasızlık zırhı ile korunmaktadır. Sakine Kültür’e işkence ederek öldürdüğünü itiraf eden Özel Harekat Ocakları Şırnak İl Başkanı İbrahim Barkın aynı zamanda bir başka ‘beka’ derneklerinin de yöneticisi ve ne tesadüftür ki dolandırıcılıktan tutuklanan Milli Beka Hareketi yöneticisi Halit Barkın’ın da akrabasıdır. Özellikle kriminalize olan bu kurumların bölgemizde adeta suç işleme merkezleri haline geldiği ve topluma zarar verdiğini ifade etmek istiyoruz. Vatan millet sakarya vazifesi adı altında devletin bekasını korumak gibi ‘ulvi’ amaçlar için kurulmuş oldukları iddiasıyla hareket eden ve böyle bir izlenim veren bu gibi vakıf ve derneklerde yer alanların yolsuzluk, cinayet ve tecavüz gibi olaylarda isimlerinin anılmış olmaları manidardır ve bizce tesadüf değildir” diye kaydedildi.
'Takipçisiyiz’
20 Mayıs’ta Nizamettin Kalkan ve Asım Demir’in silahlı kişiler tarafından Cizre ilçe merkezinde silahlı saldırıya uğradığı hatırlatılan açıklamada, “Kalkan yaşamını yitirdi, Demir ise ağır yaralandı. Hayatını kaybeden Nizamettin Kalkan’a Allahtan rahmet yakınlarına başsağlığı dileklerimizi iletiyor, tedavisi devam eden Asım Demir’e de acil şifalar diliyoruz. Son 1 ay içerisinde meydana gelen bu olaylarda Bölgemizde kaotik bir sürecin yaşanmasını ve toplumun huzurunu bozmayı hedefleyen karanlık odakların hedefledikleri amaca ulaşmasının engellenmesi adına tarafları bu süreçte sağduyuya davet ediyor; Soruşturma süreci devam eden bu olaylarla ilgili adil, şeffaf ve hakkaniyete uygun bir soruşturma sürecinin yürütülmesi ve tüm bu olaylarda gerçek faillerin açığa çıkarılarak hak ettikleri cezayı alabilmeleri için sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz” diye belirtildi.
‘Halkımızın yanındayız’
Şırnak Emek, Demokrasi güçleri ve STÖ’ler olarak, failler hakkında etkin ve şeffaf bir soruşturma yürütülmesini ve faillerin en ağır şekilde cezalandırılması talep edilen açıklamada son olarak, “Adalet tesis edilene dek davanın takipçisi olacağımızı bu menfur olayların peşini bırakmayacağımızı, halkımıza zarar verenlerin karşısında olduğumuzu ve sonuna kadar halkımızın yanında olacağımızı buradan tüm kamuoyuna duyurmak istiyoruz” denildi.