HDP yeni dönem PM üyeleri: Çözüm gücü Kadın Meclisi olacak

  • 09:03 20 Temmuz 2022
  • Siyaset
 
Dilan Babat
 
ANKARA - HDP’nin yeni dönem PM üyeliğine seçilen Nilgün Salmaner ve Hacer Elçin, Kadın Meclisi'nin yeni dönemde çözüm gücü olacağını belirterek, kadın mücadelesini güçlendireceklerini ve bu gücü de Rojava kadın devriminden aldıklarını söyledi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) 5’nci Olağan Büyük Kongresi'ni 3 Temmuz’da coşku ile Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştirdi. Kongrede 100 kişilik asil, 50 kişilik yedek ve 30 kişilik fahri Parti Meclisi üyesi seçildi. Kongrenin ardından HDP Kadın Meclisi, yeni seçilen Parti Meclisi (PM) üyeleri ile ilk toplantısını 16 Temmuz’da genel merkez binasında gerçekleştirdi. Toplantıya yeni dönemde görev alacak 63 kadın Parti Meclisi üyesi ve milletvekilleri katıldı. Toplantıda Kadın Meclisi’nin nasıl örgütlendirileceği ve yeni dönemde izlenecek mücadele hattı  gündemleri ele alındı.
 
HDP Kadın Meclisi’ne yeni seçilen PM üyelerinden Nilgün Salmaner ve Hacer Elçin, yeni dönemde belirledikleri mücadele hatltına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Yeni dönem PM kapatmayı önüne alan bir yapı değil’
 
HDP’nin 5’nci Olağan Kongresinde bir araya gelen on binlerin iktidara en güzel yanıtı verdiğini söyleyen Nilgün,  bu yıl yapılan kongrenin daha güçlü, renkli ve farklı sesleri barındıran bir kongre olduğunu kaydetti. Nilgün, “Biz yolumuza devam ederken ve başlarken de hep operasyonların olduğu bir süreçte HDP büyümeye başladı. En güzeli de halk kongrede, ‘siz ne yaparsanız yapın bu birliğin önüne geçemeyeceksiniz’ mesajı verdi. Bu çok önemli bir mesajdı. Yeni dönemde parti meclisi kapatmayı önüne alan bir yapı değil. Biz mücadeleyi nasıl örgütleyebiliriz, yerelin, sokağın sesini nasıl taşıyabiliriz, tüm farklılığımızla ortak paydada nasıl söz söyleyebiliriz ve bu mücadeleyi nasıl büyütebiliriz perspektifiyle yeni dönem parti meclisini oluşturduk. En önemli nokta; kadınların yoğun katılımıydı. Stratejik olarak gündemi değerlendirirken, ortaya çıkan, parti hiç kapatılmayacak gibi mücadeleye devam etme kararlılığıydı” dedi.
 
‘Her alanda sözünü söyleyen bir kadın meclisi olacak’
 
Her şeyden önce var olan iktidarın kadınlara niye saldırdığını bildiklerini belirten Nilgün, kadınların yeni yaşamı var etmek için yola çıktıklarını ve HDP’li kadınların her şeyden önce paradigmalarına sahip çıkarak örgütlülüklerini sürdürdüklerine dikkat çekti. Nilgün, “Dolayısıyla yeni dönemde sadece bu coğrafyada değil, Ortadoğu'da ve dünyanın dört bir yanında kadın özgürlük mücadelesi, demokrasi mücadelesi ve ayrımcılık mücadelesi veren kadınlarla ortaklaşabileceğimiz çalışmalarımız olacak. 3’ncü yol dediğimiz zaman her şeyden önce kadınlar açısından bütün farklılıkları ile bir araya gelebilen ve mücadeleyi ortaklaştırabilen bir hattan söz ediyoruz. Bunun içerisinde LGBT+İ’ler, Laz, Kürt, Türkiye’li, Ortadoğu’daki kadınlar olacak. Şili’de kurucu meclisi oluşturup anayasayı yazan kadınlarla da ortak söz söylemek zorundayız. Bugün Fransa’da parlamentoya giren ev işçisi kadınlarla da aynı sözü kurmak durumundayız. Bunlarla ortaklaştırabileceğimiz mücadele alanlarını belirleyeceğiz. En önemlisi; yereldeki kadın meclislerimiz üzerinden yereldeki kadınların özgün sorunlarını kadın meclisimize taşıyabileceğimiz ve onların sorunlarına çözüm olabileceğimiz alanlara çıkacağız. Yeni dönemde ayakları yere basan, son derece somut, emekten, kadın kırımına, özel savaş politikalarına, savaşa, silahsızlanmaya karşı bu alanlarda söz söyleyecek bir kadın meclisi bizi bekliyor” diye belirtti.
 
‘Merkezden yerele kadın meclisimizi güçlendireceğiz’
 
HDP PM üyeliğine yeni seçildiğini söyleyen Hacer Elçin, daha önce kadın özgürlük mücadelesinde mücadele verdiğini dile getirdi. Kadın meclisinin çok genç ve renkli olduğuna vurgu yapan Hacer, “Genç kadın bileşenler ve bireyler vardı. Buda çok sevindirici bizim açımızdan. Kadın meclisi toplantımızda neler yapabileceğimiz üzerinden tartışmalarımız oldu. Bunların yanı sıra önemli süreçlerden geçiyoruz. Bir yandan partimize dönük kapatılma davası var iken, diğer yandan kadınlara dönük saldırılar devam ediyor. Toplantıda iki aylık dönemde nasıl bir mücadele hattı belirleyeceğimiz üzerine konuştuk. En önemli tartışmalarımızdan biri de kadın meclisinin kendini örgütlemesiydi. Merkezden başlayarak, yerelde, köy ve ilçelerde kadın meclisleri örgütlenmeyi önümüze koyduk. Esas olarak görevimiz meclisimizi güçlendirmek” şeklinde konuştu.
 
‘Rojava kadın devriminden feyz alıyoruz’
 
HDP’nin bir kadın partisi olduğunu ve HDP’de kadınların çok büyük bir önemi olduğuna vurgu yapan Hacer, kadın kırımına karşı mücadelelerine devam edeceklerinin altını çizdi. Hacer, “Nerede bir HDP’li kadın varsa orada her bir kadını aydınlatma sorumluluğunu kendimize borç biliyoruz. Tek adam rejimi öncelikle kadını hedef alıyor ki Erdoğan'ın tek bir söylemi ile İstanbul Sözleşmesi feshedildi. Anayasa mahkemesi bunu iptal etmesine rağmen kaldırılması için iktidar elinden geleni yapıyor. İktidarın bütün saldırılarına rağmen 21’nci yüzyılın kadın yüzyılı olduğunu biliyoruz. Rojava kadın devrimi 10’ncu yılında. Bizde bunlardan feyz aldığımız için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Dünyada da Türkiye’de de tek adam rejimlerine karşı ortak söz söyleyerek mücadelemizi ortaklaştıracağız. Kazanılmış haklarımızı vermeyeceğiz ve kazanımlarımıza yeni kazanımlarda ekleyeceğiz” sözlerini kullandı.