İHD’den mültecilere yönelik ihlallere karşı çözüm önerileri

  • 15:03 25 Haziran 2024
  • Güncel
 
İSTANBUL -  Dünya Mülteciler Günü kapsamında mültecilerin yaşadıkları ihlallere dikkat çeken İHD İstanbul Şubesi, ihlallere karşı çözüm önerilerini sundu.  
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü kapsamında Türkiye'de yaşayan mültecilerin karşı karşıya kaldıkları sorunlara dikkat çekmek ve çözüm önerilerini sunmak amacıyla Beyoğlu’nda bulunan dernek binasında basın toplantısı düzenledi. “Sığınma hakkına ve mültecilere yönelik hak ihlallerini durdurun” pankartının açıldığı toplantıya İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin’in yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı. 
 
'Açıklamamız yasaklandı'
 
Toplantıda ilk olarak söz alan İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, gerçekleştirmek istedikleri açıklamanın ilk olarak Fatih’te bulunan İstanbul Göç İdaresi önünde yapılmak istendiğini, ancak Fatih Kaymakamlığı tarafından yasaklama kararı getirilmesinden dolayı İHD binasına taşındığı bilgisini paylaştı. Kaymakamlığın ilgili yasak kararının hukuka aykırı olduğunu ifade eden Eren, “Bu tür yasaklamaların ancak askeri diktatörlükler ve otoriter faşizan yönetimlerde olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu nedenle hep beraber bu hukuksuz uygulamayı protesto ediyoruz” dedi. 
 
'Sığınmacılar tehdit altında'
 
Daha sonra söz alan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, mülteciliğin bir tercihin ötesinde bir zorunluluk nedeniyle açığa çıktığını belirtirken, mültecilere yönelik hakların ise uluslararası ve ulusal alanda koruma altına alındığını ifade etti. Uluslararası sözleşmelerin ilgili maddelerine atıfta bulunarak söz konusu mültecilik haklarını anımsatan Gülseren,  ancak ilgili sözleşmelerin kararlarına uyulmadığını ve mültecilerin günümüzde birçok hukuksuzlukla karşı karşıya olduğunu vurguladı. 
 
Hak ihlallerinin merkezi: GGM
 
Türkiye’de de yoğun bir mülteci nüfusu olduğunu anımsatan Gülseren, ancak mültecilere dönük hakların sık sık çiğnendiğini ve mültecilerin birçok sorunla baş başa olduğuna dikkat çekti.  Gülseren, Türkiye’de yaşayan mültecilerin en yoğun hak ihlallerine maruz kaldıkları yerlerden birinin de Geri Gönderme Merkezleri (GGM) olduğunu kaydetti. Gülseren devamında, “Hukukun ihlal edildiği bir çok durumun yaşandığı GGM’ler de işkence yasağının, temel hak ve hukukun ihlal eder bir şekilde uygulanmasının yarattığı ağır sonuçların mülteciler açısından kabul edilemez bir aşamaya vardığı yaptığımız tespitler arasında”  ifadelerini kullandı.  
 
Ardından Enternasyonal Dayanışma’dan Yıldız Önen, mültecilerin yaşadıkları sorunlar ve hak ihlallerinin önüne geçilmesine ilişkin hazırladıkları acil çözüm önerilerini paylaştı. 
 
Acil çözüm önerileri şu şekilde;
 
“*Sığınmacılara, Uluslararası hukuktan ve 6458 sayılı yasadan doğan asgari hakları sağlanmalıdır. Sığınmacıların haklarını ihlal eden keyfi uygulamalara son verilmeli, bütün süreçler insan hakları ilkelerine ve hukuka uygun olarak yürütülmelidir. Bu çerçevede; Göç İdaresi karar ve uygulamaları sıkı takip ve denetim altında tutulmalı, AB ve diğer ülkelerle yapılan geri kabul anlaşmaları iptal edilmeli, 1951 Cenevre Sözleşmesine konulan coğrafi çekince kaldırılmalı, BMMYK göç ve iltica ofisleri tekrar açılmalı, mülteciler ve sığınma hakkının korunması noktasında Birleşmiş Milletler sorumluluk almalıdır
 
*Esas olarak GGM sistemine son verilmesi gerekmekle birlikte, kısa vadede GGM’lerdeki kötü muamele iddiaları titizlikle soruşturulmalı, varsa suç işleyen görevliler hakkında soruşturmalar yapılmalıdır. Bunun için düzenli denetimler yapılmalı, denetim raporları kamuoyu ile paylaşılmalı,  görevli personele düzenli olarak insan hakları eğitimleri verilmelidir.
 
*Göç idaresine sevk edilen ve idari gözetime alınan kişilerin ailelerine ve avukatlarına, nerede oldukları konusunda derhal bilgi verilmelidir.
 
*Sığınmacılara yönelik imza yükümlülüğü uygulaması tekrar eski haline getirilmeli,  GGM’lerden salıverilen kişilerin ailesinden ve ikametinden çok uzaktaki bir şehirde ve her gün imza vermek şeklindeki yerine getirilmesi imkânsız uygulamalar kaldırılmalıdır.
 
*Geri itme uygulamaması yanında hukuka aykırı geri göndermelere ve gönüllü geri dönüş adı altında zorla göndermelere son verilmeli, Geri Gönderme Yasağı’na katı bir şekilde riayet edilmelidir. Sığınmacılar, savaş hali süren, can güvenliklerinin tehlikede olduğu ülkelere geri gönderilmemelidir.
 
*Ayrımcılık yasağı etkili biçimde uygulanmalıdır. Siyasi partilerin, STK’ların, bireylerin sığınmacıları hedef gösteren söylemleri için soruşturma başlatılmalıdır. 
 
*Kamu görevlilerinin eylem ve işlemleri etkili biçimde denetlenmelidir. Özellikle etkin adli mekanizmalara erişimde yaşanan engellerden kaynaklanan şikâyet edememe durumu da göz önüne alınarak, olumsuz muamele ve hukuki olmayan taleplere ilişkin şikâyetler söz konusu olduğunda etkili inceleme ve soruşturma yürütülmelidir.”
 
*GGM’lere en fazla alınma sebeplerinden biri olan il, ilçe kısıtlamaları ve iller arası seyahat izin zorunluluğu gibi uygulamalarda değişikliğe gidilmelidir. Uzun süredir bir yerleşim yerinde bulunan, çalışan, çocukları okullara giden sığınmacılar gerekli destekler sağlanmadan başka yerlere gitmeye zorlanmamalıdır.”