İSTANBUL - Kayyım atamalarını protesto eden DEM Parti Ataşehir ilçe örgütü, kayyıma karşı direnmeye ve belediyeleri savunmaya devam edeceklerini belirterek, halka belediye “gaspına” karşı durma çağrısında bulundu.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Ataşehir ilçe örgütü, Colemêrg Belediyesi’ne kayyım atanmasını 1 Mayıs Mahallesi’nde protesto etti. Çok sayıda kişinin katıldığı eylemde, DEM Parti flamalarını taşınırken sıra sık sık, “Hakkari halkı yalnız değildir”, “Belediye bizimdir gasp edilemez”, “ Direne direne kazanacağız”, “Kayyımlar gidecek biz kalacağız”, “Kurtuluş yok ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganları atıldı. Açıklamada “Belediyeler bizimdir gaspa izin vermeyeceğiz” pankartı açıldı. 

 

Burada açıklama yapan DEM Parti Ataşehir ilçe Eşbaşkanı Mehmet Taha Deniz, iktidarın halka karşı suç işlediğini belirterek, Kürt halkının iradesinin yok sayıldığının altını çizdi. “İktidar yasaları askıya alıyor” diyen Mehmet, Colemêrg Belediye Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış’ın tutuklanmasına işaret ederek, “Bu bir kumpastır ve işgal demektir” dedi. 

 

‘Gasp edilen demokrasidir'

 

Mehmet, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mehmet Sıddık Akış milyonların meşru temsilcisidir. Partimiz dünyada eşi benzeri olmayan bir demokrasi şöleni şeklindeki ön seçimlerde belediye Eş Başkanlarını belirledi. Bütün belediye eşbaşkanlarımız halkımızın talebi, rızası ve onayıyla belirlendi. Sadece yerel seçimlerde değil, aday belirleme sürecinde dahi milyonların iradesiyle belediye eşbaşkanlarımız seçildi. Bu nedenle Mehmet Sıddık Akış şahsında ve Hakkâri belediyesi özelinde gasp edilen milyonlarca Kürdün iradesidir. Mehmet Sıddık Akış milyonların meşru temsilcisidir. Gasp edilen Kürtlerin iradesidir. Gasp edilen Türkiye halklarının demokrasi ve barış talebidir. Gasp edilen demokrasidir. Gasp edilen meclis iradesidir, gasp edilen halkın iradesidir. Bu bir kumpastır bu bir gasptır, talandır, halkın iradesini tanımamadır.”

 

 ‘Sömürge valisini kabuk etmiyoruz'

 

Kayyımın bir sömürge valisi olduğunu ve kabul etmediklerini belirten Mehmet, “İktidar kayyım rejimiyle sömürge valiliği geleneğini güncellemek istiyor. Sömürge valilerine bu topraklarda geçit vermeyeceğiz. Bin defa deneseniz de zor ve şiddet yoluyla ne halkımızın rızasını ne de onayını alabilirsiniz. Zor ve şiddet yoluyla irademizi teslim alamazsınız. Van halkı görkemli bir direnişle faşizme geri addım attırdı. Çizgimiz Van direnişidir. Belediyeler bizimdir, gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Beldiyelerimizi savunacağız. Belediyelerimiz görkemli halk iradesinin yansıdığı alanlardır. Bu alanlara halk düşmanlarının zorbalıkla yerleşmesine asla izin vermeyeceğiz” diye belirtti. 

 

Halklara çağrı

 

Kayyımcı anlayışı kabul etmediklerini ifade eden Mehmet, bu anlayışa karşı direneceklerini dile getirdi. Mehmet, “Hiçbir irade halkın iradesinin üzerinde değildir. Sömürge valilerine ve faşist rejime geçit vermeyeceğiz. Bütün halkımızı, demokrasiyi savunanları, kadınları gençleri, muhalefeti Hakkâri Belediyesinin gaspına karşı çıkmaya çağırıyoruz. Kürdistan’da halk iradesi güvence altında değilse Türkiye’de herkesin iradesi tehlike altındadır. Ülkemizin ve halkımızın üzerine bir kez daha bir karabasanın çökmesine asla izin vermeyeceğiz” dedi. Eylem alkış, slogan ve zılgıtlarla son buldu.