İnfaz ertelemeler cezaevi önünde protesto edildi

  • 13:59 19 Kasım 2024
  • Güncel
 
İSTANBUL – İnfaz ertelenmeleri ve hak ihlallerine karşı, TDİ öncülüğünde gerçekleşen eylemde, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde 10 kadın tutsağın keyfi bir şekilde infazlarının ertelendiği belirtilerek mücadelenin büyütülmesi çağrısı yapıldı.
 
Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) öncülüğünde Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde infazı ertelenen kadın tutsakların tahliye edilmesi talebiyle bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) il ve ilçe yöneticilerinin yanı sıra Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAY-DER), tutsak yakınları ile birçok sivil toplum kuruluşu destek verdi. Açıklamada, "İnfaz yakmaları son bulsun, tutsaklara özgürlük" pankartı açılarak, "Yıkılsın zindanlar, tutsaklara özgürlük", "Jin jiyan azadî", "Siyasi tutsaklar onurumuzdur" sloganları atıldı. Basın metnini MATUHAY-DER Eşbaşkanı Dilek Sönmez Demir okudu.
 
'10 tutsağın tahliyesi 1 yıl ertelendi'
 
Türkiye cezaevlerinde infazını tamamlayan siyasi tutsakların, İdari Gözlem Kurulu (İGK) tarafından keyfi bahanelerle tahliyelerinin ertelendiğini ifade eden Dilek Sönmez Demir, infaz yakma ve erteleme uygulamasının Bakırköy Cezaevi'nde sistematik hale geldiğini belirtti. 10 kadın tutsağın tahliyelerinin 1 yıl ertelendiğini vurgulayan Sönmez Demir, şunları kaydetti:
 
“Son birkaç yılda, zindanların ve devrimci, yurtsever tutsakların en büyük sorunlarından biri oldu infaz yakmalar ve tahliyelerin ertelenmesi. Tahliyeleri İGK tarafından engellenen kadın tutsaklar şunlardır: Dilek Öz, Dilan Kutlu, Eylem Özer, Elif Yaş, Mekine Sönük, Dilan Turan, Türkan Karadaşlı, Niel Genç, Süreyya Bulut, Zelal Kılıç. Geçtiğimiz bir yıl içinde de tahliyesi ertelenen pek çok tutsak için ‘kantinden radyo almak’, ‘kitap almak’, ‘sosyal aktivitelere katılmamak’ ya da ‘tarafsız koğuşta kalmamak’ gibi sudan bahaneler ileri sürüldü.”
 
‘Baskılara rağmen mücadele engellenemiyor’
 
Aynı zamanda tutsakların çeşitli hak ihlallerine maruz kaldığını belirten Sönmez Demir, şu ifadeleri kullandı: “Bu İdare ve Gözlem Kurulları kendilerini mahkeme yerine koyarak, yıllarca ceza yatan ve tahliyeleri gelen politik devrimci tutsakların tahliyelerini engelliyor. Dışarıda aileler, içeride tutsaklar tahliye heyecanı yaşarken, son anda tahliyenin ertelendiğini öğreniyorlar. Devlet, bu kurullar aracılığıyla tutsaklara ve ailelerine ceza içinde ceza yaşatıyor. Tüm bu baskılara rağmen içeride devrimci tutsakların mücadelesini, iradesini; dışarıda ise ailelerin direncini ve tutsakları sahiplenmesini engelleyemiyor.”
 
'Asla bunu kabul etmiyoruz’
 
Daha sonra söz alan Barış Annesi Sabiha Bozan, şu sözlerle tepki gösterdi: “Bizim çocuklarımızın cezaları bitmiş fakat tahliye edilmiyor. Bu hangi insana yapılırsa yapılsın suçtur. Bizler asla bunu kabul etmiyoruz. Bugün zindanlarda büyük bir tecrit var. Buradan Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı’na sesleniyoruz: Bu suçu bir an önce sonlandırsınlar. Artık yeter, bu ülke kimsenin babasının ülkesi değil, hepimizin ülkesi.”
 
‘Türkiye özgürleşecek, Kürt halkı özgürleşecek’
 
Geçtiğimiz aylarda Edirne Cezaevi’nden tahliye olan Ali Ekber Seven, konuşmasında şunları dile getirdi: “Siyasi tutsaklara sonuna kadar sahip çıkacağız. Bu tür uygulamaların arkadaşlarımız üzerinde hiçbir etkisi ve hükmü yoktur. Asla ve asla iradesini teslim eden bir tutsak göremeyeceksiniz. Ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye özgürleşecek, Kürt halkı özgürleşecek. Bunun her alanda mücadelesini vereceğiz.”